"Bencil, sabırsız ve biraz güvensizim. Hatalar yapıyorum, kontrolden çıktım ve bazen başa çıkmak zor. Ama en kötü halimi kaldıramıyorsan, en iyi halimi kesinlikle hak etmiyorsun demektir."
-Marilyn Monroe
☂
Havaya doğru üflediğim sigara dumanı hızla havaya karışıp yok oldu,duraklamaksazın yağmaya başlayan yağmurla izmariti yere fırlatıp bakışlarımı gök yüzüne çevirdim. Gözlerim yanıyordu, öz evlatları olmadığımı zaten biliyordum ama bile bile beni ailemden ayırmış olmalarını asla ama alsa beklemiyordum. Hayat her zaman beklemediğimiz şeyleri suratımıza çarpmaz mıydı zaten? Sırılsıklam olan kıyafetlerim bedenime yapışmış rahatsız edici bir his bırakmıştı ama bu umursadığım son şey bile değildi.
"BU HAYATIN TA AMINA KOYAYIM!?"
"NEDEN LAN NEDEN! BU BANA REVA MI LAN REVA MI!"
"HAKKIM HARAM ZIKKIM OLSUN!?"
Bağırarak söylediklerimde acım çok net bir şekilde belli oluyordu.
🍻🍻
🍻
Elini omzuma koyan kadın niyetini belli ederken kafam güzeldi, kaçıncı bardağı devirdim hatırlamıyorum ama çok içmiş olduğum kafamın duman olmasından belliydi. Gözlerim yanıyordu; çoktan şişip kızardığından emindim.Kadının yüzüne bakmadan kibarca red ettiğimi belli edecek şekilde kolunu göğsümden çektim, kadın erkek fark etmeksizin birinin dokunuşu bütün vücudumun kasılmasına sebebiyet veriyordu.Kadın onu red etmemi umursamayıp vücudunu bana sürtmeye kalkınca hiçte nazik olmayan bir şekilde ittim.
Yanımdan ayrılan kadınla derin bir nefes verdim, ısrar en nefret ettiğim şeylerin başında gelirdi; asla tahammülüm yoktu. Başımın git gide ağırlaşması ile kadehten aldığım koca bir yudumla ayaklandım, barmenin gözlerinin üzerimde olduğunu hayal meyal hatırlarken kendimi nasıl dışarıya atmıştım cidden bilmiyordum. Birbirine dolanan ayaklarımla sokakta yürümeye çalışmanın ayık olmayan bir kafayla bile iyi bir fikir olmadığının farkındaydım ama mecbur.
Öz evlatları olmadığıma ihtimal veriyordum ama kendi ailemden beni çalmış olmalarını ve onları bunca yıldır öz ailem olarak sanıyor olmak beni oldukça dağıtmıştı, korkak biri olmasaydım bu gerçek çoktan ortaya çıkmıştı ama ben her zaman ki gibi korktum; gerçeklerden. Gerçekler can yakardı, bunun farkında olan ben ise gerçekler yerine yalanları tercih ediyordum.Çünkü, böylesi daha az can yakıyordu. Nereye gittiğimi bilmiyor, öylece yürüyordum.Hayat zaten ordan oraya savuruyordu bunuda bir kere ben yapayım kendime.
Bu dünya benden çok şey almıştı; ailemi, ruhumu,güvenimi,sevdiklerimi,bedenimi...
Aklıma gelen cezaevi ile duvarın dibine çöktüm, akan yaşlarımı durdurmak için bir çabaya gerek yoktu; yağan yağmur bunu halediyordu. Bir insan neden birini kandırırdı, sevmiş gibi yapardı,sonra güvenini kazanıp siktiri çekerdi yada neden bir insan zorla birinin bedenine zorla sahip olmaya çalışırdı neden ya neden!
Cevap aramayı, insan kelimesini yok sayınca bırakmıştım, bir insan bunu yapmazdı. Şimdi ki zamanda insan kılıklı canavarlar vardı, gerçek insanlar ise onların avı...
Av olmamak için onlar gibi davranmam gerekiyordu, bunu çok iyi anlamıştım; ancak anlamayı red ettiğim zamanlarda yaşadıklarımı bir ben bilirdim...
Küçükken herkesin koşup oynadığı parkın hemen önünde ki arabaya oturmuş yanımda konuşan annemi dinliyordum; "Onlar gibi parkta oynaman için ilk başta dediğim şeyleri yapman lazım."
Saf gibi başımı heyecanla salladım; "Dediğin herşeyi yaparım."
Güldü, ama gülüşü masumluktan tezat sinsilik doluydu, tabi çocukluk aklı ile beni sevmeye başladığını artık Suat'a davrandığı gibi bana davranacağını bile düşündüm; ama yanıldım...
"Sana vereceğim bu şekerleri denemeni istiyorum, şekerler daha önce yapılan diğer şekerlerden farklı bu yüzden ilk başlarda değişik hissebilirsin ama sonradan düzeliyor."
O zaman bunu çok basit bulmuştum, nede olsa bir şekerin bana ne zararı olacaktı ki hatta en sevdiğim şey olan şekerleri yemem benim için bur lütuftu.
"Sadece bu mu?"
"Ahh birde yan etkileri gösterdiği zaman senin üzerinde bazı testler yapacağız, sana zarar gelmemesi için."
Asla saf bir çocuk olmadım, bana verecekleri şeyin şeker olmadığını gördüğüm gibi anladım ama işin ucunda o zamanlar anne olarak gördüğüm kişiyi kazanmak vardı. Ve ben yine kendimi gerçekten kaçarken buldum...
"Yemeyecektin! Kaçacaktın! Seni ne yapsan da sevmeyecek! Sevmedi hıck... hıck"
Hıçkırıklarımın arasında zorlukla konuşurken o zamana 9 yaşımda hâlâ masum olduğum o zaman gitmek için herşeyi verebilirdim... Kim bir çocuğa şeker diye bir şey yedirip onu zehirlerdi ve günden güne ölümünü mutlulukla izlerdi ki; tabi ki güz ailesi.Günahkarlarla dolu o evden kurtulduğum için Allah'a ne kadar şükretsem azdır, ancak orda onlardan tezat benim gibi bir kurban daha vardı ve benim elimin kolumun bağlı olması gurur kırıcıydı.
Korkak bir piçtim...
☂
Kısa bir bölüm oldu farkındayım diğer bölüm uzun olur.
Behlül KAÇARRR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Higanbana(Bl)
HumorÖz Aile ☂ BxB İhanet size o kadar koymazdı, asıl koyan şey kimin yaptığı olurdu. Banada çok koymuştu; teslim olacak kadar. Benden tavsiye kim ihanet etmiş olursa olsun size koyacak kadar sevip;güvenmeyin. Çünkü hepsinin sonu hüsran... "En çok güvend...