Okulun ilk günü , elimi yüzümü yıkayıp üstüme bir tane mavi renkte bir tshirt geçirdim birde altıma bir kot pantolon giydim. Kombinim çok hoş duruyordu
ama bu benim pek de umrumda değildi.
Saçımıda tepeden at kuyruğu yaptım .Yüzüme hiç bir şey sürmedim öbür kızlar gibi iki saat makyaj yapamam zaten makyaj seven ve yapan biride değilim sadece dudağıma lipbalm sürdüm o lipbalm da dudağıma renk vermiyordu. Bir kaç fısta vanilya kokulu parfümümü sıktım ve salona Annem ve Babamın yanına gittim. Benim için kahvaltı hazırlamış beni bekliyorlardı. Anneme ne kadar bir şey yemeyeceğimi söylesemde ağzıma bir şeyler tıkıştırdı anne yüreği işte ne yapcan. Babam kızım seni arabayla okula bırakırım demesine rağmen türüyerek gitmek istediğimi söyledim ve çantamı alıp dışarı çıkacaktımki telefonumu unuttum ne kadar da aptalım ya lise sona gidiyorsun hala aptalsın Mina ya kendi kendime söylenip telefonumu ve kablosuz kulaklığımı cebime attım ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Telefonumdan en sevdiğim şarkı olan "Yüksek Sadakat" "Haydi gel içelim " şarkısını açtım. Şimdi diyeceksinizki bu kadar asosyal biri böyle şarkıları dinliyor evet böyle şarkılar dinliyorum hatta bu tarz şarkıları açıp odamda parti verdiğim zamanlarda oluyor. Aslında benlen arkadaş olunsa eğlenceli bir kişiyim ama işte sıkıntıda orda kimse benlen arkadaş olmuyor . Kulaklığımı kulağıma taktım ve kulağımda bu sözler "Bugün çok yorulmuşsan her yerde arayıp yine de bulamamışsan" ve birden bire yanımdan bir araba geçti ve su birikintisinin üstüne
basıp her yerimi ıslattı. Birden arabadaki çocuk benim bu halimi görünce arabayı durdurdu. Ben ise içimden küfürler sayıyordum. Senin Ananı avradını sülaleni gelmişini geçmişini s... sonra arabadan yakışıklı bir çocuk indi ve bana şu soruyu soruyor bir şey oldumu diye sordu. Bende aynen böyle cevap verdim. "Yok paşam sadece her yerim ıslandı gördüğün gibi" derken arabadan bir erkek gülme sesi geldi. Birden arabadaki çocuk bana gülerek şöyle diyor. "Abla sakin ol ya " ben ona karşılık verdim . "Okula yetişmem gerekiyor ve üstümün haline bakarmısınız ya" biraz önce arabadan inen çocuk ise bana şöyle bir cevap verdi. "Merhaba ben Ege arabadaki çocuk ise Burak benim en yakın arkadaşım adınada senden özür dilerim bizde okula gidiyorduk zaten , bu arada senin evin nerede?" diye sordu. Aslında kendi evimden çokta uzaklaşmamıştım ama eve gidip üstümü değiştirip geri okula gitmeye çalışırsam çok geç olurdu bir de zaten annem ve babam çoktan arabayı alıp işe girmiş olmalıdırlar çünkü ben evden çıkarken onlarda işe gitmek için hazırlanıyorlardı. Ege adlı çocuğa parmağımla evimi gösterdim dediğim gibi evden o kadarda çok uzaklaşmamıştım. Ege adlı çocukta bana şöyle bir şey söyledi. "Aaa benim evimde aynı binada komşu çıktık ya kız ve Burağın evide tam yan binada " dedi. Bende çok gecikmeden cevabımı hemen verdim."Aaa çok büyük bir şans" dedim gözlerimi devirerek. Egenin sanki gözünde ufak bir kırgınlık oluştu ama sonradan hemen bana cevap verdi."sen istersen sen git eve üstünü değiştir biz seni burada bekleriz tabi sen istersen." Bende hemen "olur" diye cevap verdim başka ne diyecektim ki . Ege ben tam gidecektim eve üstümü falan değiştirmeye Ege bana bir soru daha sordu."sormayı unuttum da nereye gidiyorsun ve sakıncası yoksa ismin ne?" Bende ardından hemen cevabımı verdim." Okula gidiyorum başka nereye gidiyor olabilirim sırtımda okul çantasıyla kahveyemi gideceğim halla halla,birde biraz önce söylemiştim zaten okula gittiğim demekki yolda bir su birikintisini göremediğin gibi hafızandada sorun var demekki " diye cevabımı tak diye verdim. Arabadaki çocuk yani Burak arabanın içinde gülmekten yıkılıyordu ona arabanın camından baktığım an bende gülmeye başladım.Daha sonra cümlemi devam ettirdim."ismimi bilmene hakkın yok ama komşu çıktık ismim Mina ,Mina Yaman". Ege de kısık bir sesle kendi kendinemi konuşuyordu yoksa ağzından mi kaçırmıştı anlayamadığım bir cümle kurdu."Mina güzel bir isim hemde çok" dedi Ege.Bende şaşırdım tabi doğal olarak "Ne?" diye cevap verdim. Ege de şaşırmış gibi duruyordu demekki ağzından kaçırmıştı ardından Ege bana cevabını verdi."yo hiç bir şey söylemedim öylesine söyleniyordum" dedi. Bende "her neyse" diyip konuyu kapattım. "Siz burada bekleyin Ege ve Burak ben hemen eve gidip üstümü değiştirip geliyim zaten hemen gelirim, doğru ya bende size bir soru daha soracaktım siz nereye gidiyordunuz?". Burak hızla cevap verdi."bizde okula gidiyorduk ,hem atarlı hem de bir o kadarda güzel kız" diye cevap verdi bana. Hemen Burağa gözlerimi devirdim. Arkamı dönüp evin yolunu tuttum. Binanın içine girdiğimde direk evin anahtarlarını çantamdan çıkarıp kapıyı açtım ve odama koştum. Dolabımı açıp ne giysem diye düşünürken gözüme bir tane mavi crop çarptı direk o crobu çıkarıp yatağın üstüne attım şimdi de alt olarak bir şey bulmam lazımda gözüme ne okadar uzun ne de o kadar kısa bir mavi şort gördüm onuda hemen dolabımda çıkarıp yatağa attım hemen ardından üstümü giyindim. Çok şükür saçım ıslanmamıştı ondan dolayı saçıma karışmadım vanilya kokulu parfümümü tekrardan sıkıp yerine bıraktım. Bu kombinime aşık oldum diyebilirim ama dediğim gibi bu pekte umrumda değildi.
Saçım çok şükür ki bozulmamış buna sevinmiştik açıkçası. Odamdan çıkıp salona gittim evin her yerini taradım gerçekten annem ve babam gitmişti. Kapıya doğru ilerledim ve spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Heyecanla merdivenden inerken kapıyı kilitlemediğimi hatırlayıp geri yukarı çıktım ve kapıyı kilitledim. Apartmandan çıktığımda kablosuz kulaklığımı kulağıma taktım. Benim açtığım "Haydi gel içelim " şarkısı çoktan bitmişti ve bu seferde sevdiğim şarkılardan olan "mor yazma " şarkısı çalıyordu. Kulaklarım o güzel şarkı "kaldım şehirlerde sen bana kızma hep haber edemezsem moralini bozma bilmiyorum ne zaman geri gelcem alcam o.." bir baktımki arkamdan biri ve kulaklığımı kulağımdan çıkardı. Arkamı döndüğüm an karşımda Burağı gördüm. Kulaklığımı takmış şarkıyı devam ettiriyordu. "Alcam o yerlerden sana mor yazma sana mor yazma " Burak şarkıyı söylerken ona gülümsedim ve Burak ta kulaklığımı çıkarıp geri bana uzattı. Bende kulaklığımı kutusuna koyup cebime attım. Burak ta hemen ardından bana dediki " şarkı zevklerimiz benziyor benim en sevdiğim şarkılardan biri mor yazma dır " dedi. Bende dedimki " O zaman seninde müzik zevkin güzel dememkki ha Burak bey" Burak'a saçlarını elinin arasına alıp havaya kaldırdı ve dediki "tabiki canım karşında Burak Kaya duruyor tabiki müzik zevkim güzel" sonra Burakla gülüşerek arabaya girdik yani Egenin yanına . Ege ise ben arabaya bindiğim an o güzel gözlerini benim gözlerime çevirdi ve bana şöyle bir cümle kurdu. "Bak Mina Hanım seni ıslatmam iyi olmuş, böyle daha güzelsin". dediği an gözlerimi devirdim. Telefonumu elime aldım tam sosyal medyaya girecektim ki Ege girmemi engelleyecek bir şey söyledi. "Telefon numaramı veriyorum yaz " dedi. Bende şaşkınlıkla ona döndüm." -Ne ,neden vereyimki" diye sordum. Ege de beni utandıracak bir şey söyledi yanaklarımın kırmızı olduğundan adım gibi emindim. "Sen bana vermeyeceksin zaten Mina ben sana vereceğim " diyerek kıs kıs güldü. Bende utanç içinde cevap vermedim. Burak ve Ege birbirlerine bakıp gülüyorlar ben ise arabanın içinde yanaklarım kıpkırmızı öylece duruyordum. Bir kaç dakika sonra Egeyle geri konuşmaya başladım. "Ege veriyorsan ver telefon numaranı ama neden telefon numaramı istiyorsun onu anlayamadım." Ege de dediki "Okulun konumunu atacaksın Mina başka ne için olabilirki okulunun yerini ben neden bileyim halla halla birde komşuyuz yani arada bir konuşuruz." Egeye gözlerimi devirdim çünkü şuan benlen uğraşıyordu. Burak ta kendini tutamayıp Egeye " olum sabahtandır kıza yürüyon lan bu kadarda hızlı olunmaz. Vur dedik öldür demedik " birden Burakla birden kahkaha atmaya başladık. Bu sefer gözlerini deviren ben değil Egeydi kırıldığı belliydi çünkü " Burak Bey ve Mina Hanım eğer kahkahalarınız bitmişse telefon numaramı veriyorum konumunu atıyorsun." Bende aptal bir sırıtışla "tabii Ege Bey telefon numaranı söyle yazıyorum." dedim ve Burak bana baktığı an yine gülmeye başladım bu sefer Ege de bizimle birlikte gülmeye başladı. Ege bana numarasını verdiği gibi konumumu attım. Okulumun konumu Egeye geldiği an sanki Egenin yüzünde bir sırıtış belirdi ve hemen ardından bana dönüp "Mina Hanım şansa bak aynı okuldayız. " dedi. Burak hemen bana bakıp gülümsedi oda çok sevinmişti Egede açıkçası yalan gibi olmasın Bende onlardan ayrılmak istemiyordum Bende çok sevinmiştim. Ege de hemen ardından sözünü devam ettirdi. "Mina kaçıncı sınıfa gidiyorsun?" dediği an hemen cevap verdim . "Lise son " diye cevap verdim. Burakta sevinçle Egeye bakıp " bizde lisenin son". Egede kendi kendine kısık bir sesle " inşallah aynı sınıftayızdır" dedi. Bu dediğini Burak duymamıştı ama ben duymuştum ve hemen "Ne?" diyip Ege ye bir bakış attım . Ege de kendine şaşırmıştı çünkü içinden söylediğini sanmıştı , ondan dolayı bir yalan uydurdu. " Yo bir şey olmadı kendi kendime konuşuyordum dışımdan bir şey mırıldandım herhalde " dedi bende çok umursamadım zaten eğer Egeyle uğraşsaydım 1,2 saat bu uğraşma sürerdi. Okula varmamıza az bir süre kalmıştı. O an arabada çalan şarkı hoşuma gitti ilk kes duymama rağmen hemen şarkıyı telefonumdan aratıp kaydettim. Şimdi merak etmişsinizdir şarkının ismini "Senden daha güzel " sözlerinide size söyleyeyim hatırladığım kadarıyla "senden daha güzel kimselerede bakmadım , oldum derbeder kendimi sana sakladım senden daha güzel " böyle güzel bir şarkıyı nasıl hayatım boyunca duymadım ki ben ama bir şey daha dikkatimi çekti. Ege şarkıda her senden daha güzel dediğinde Ege arabanın camından bana bakıp sırıtıyordu açıkçası utanmıştım. Ege aslında çok yakışıklı çocuktu her kızın peşinden koşacak bir tipti. Keşke ben onun yanına yakışabilseydim , ama ben Egenin yanına yakışabilecek bir güzellikte değildim hatta güzel bile değildim ki ben. Ben bu düşünceler arasında gezinirken bir baktım ki araba durmuş okula varmışız. Ege ve Burak arabanın önünde beni bekliyorlar en son Ege dayanamayıp " Mina arabadan inmeyi düşünüyormusun tabi düşünmüyorsan Burağı burada bırakıp ikimiz bugünlük okulu asıp deliler gibi eğlenebiliriz ne dersin?" dedi . Arabadan inip Egeye gözümü devirdim. Sonra Ege ve Burak gülüşmeye başladılar. Bende hemen ardından "HAHAHAHA çok komik " diyip hemen onlardan önce okula yürümeye başladım çünkü kalbim kırıldı yani dalga geçilecek ne vardı ki sadece dalmışım yani insanlık hali " Egede hemen arkamdan koşup " tamam Mina sakin ol sadece sana şaka yaptık abartma" Bende dudağımı büzüp arkamı dönüp yine yürümeye başladım. Egede yine arkamdan koşmaya başladı. Beni kolumdan tutup kendine çevirdi " tamam Mina özür dilerim gerçekten bide dudağını öyle büzme çok tatlı oluyorsun. " dedi bende hemen Ege ye dilimi çıkardım Ege de gülmeye başladı. "Hadi Minacım sınıfını söyle güzelim " dedi Ege bana bana güzelim dedi Ege sanırım burada bayılacağım biri beni tutsun ama o tutan kişide Ege olsun Amin Amin Amin . Ege yi daha fazla bekletmemek için sınıfımı söyledim çünkü tüm okul bize bakıyorlar dı neden bakıyorlardıki , aaa Ege okulun popüler çocuğu olabilirmiydi çünkü kızlar beni yiyecekmiş gibi bakıyorlardı. Egeye sınıfımın "12 C" olduğunu söyledim ve o sırada Burakta yanımıza gelmişti ve bana oda Ege gibi aynı soruyu sordu "Mina hangi sınıftasın ?" Burağa da aynı cevabı verdim. "12C" Burakta sevinçle bana sarlıyordu. Ege ise ikimize kıs kıs gülüyordu. Burağa hemen sordum "Burak neden bu kadar çok sevindinki? "Burakta bana bakıp " aynı sınıftayız kızımm " ardından koluma vurdu tabi ironisine yapmıştı. Sonradan Burak hırsını alamayıp Ege nin sırtına zıpladı. Bu sefer çok büyük bir kahkaha attım yüzüm gülmekten domatese dönmüştü resmen o sırada ben kahkaha atarken Ege de Burağı sırtından indirmeye çalışıyordu. Burak Egenin sırtından indiği an Ege de kolunu omzuma attı." Bakıyorum da eğleniyorsunuz Mina Hanım" bu arada biz sınıfın önüne kadar gelmiştik. Ardından Ege ve Burağa dönüp "hayatımda hiç bir arkadaşım olmadı, kimse beni bu kadar güldürmemişti hatta hiç güldürmemişti " . Burak dudağını büzmüştü ve Egeyle aynı anda bana bu soruyu sordular. "Hiçmi arkadaşın olmadı?" Bende Burak gibi dudağımı büküp "hiç olmadı." Egenin ağzından yanlışlıkla bir kelime çıktı. "Seninle arkadaş olmayan sikeyim lan. " Bende Egeye "boş ver en azından bir yarım saatliğine sizin gibi dostlarım oldu. Görüşürüz " diyip sınıfa geçerken Burakta elinin birini omzuma koyup yürümeye başladı ve beni en arka sıraya götürdü . Burak Egeyle beni aynı yere oturtturdu kendiside bizim tam önümüze oturdu. "Mina artık yeni arkadaşların biziz ben ve Ege biz bidaha seni asla bırakmayız bekarlık kulübumüze hosgeldin, kabul ettin değilmi Ege" diyip Egenin omzuna vurdu o sırada ben Egenin gözlerinin içine bakıyordum. Egede "Tabikisi ama söz ver bizi birilerine satmayacağına " Bende gülerek cevap verdim. "Mina hayatında böyle güzel kişiler bulmuş tabiki söz, benim sözüm" sonrada Burağa sarıldım ardında da Ege ye Egenin parfümünün kokusu çok güzeldi. İnşallah bir gün rahatlıkla sıkabilirim. Amin Amin Amin. Sonradan sabahtandır içimi kemiren o soruyu sordum. "Bu okuldaki kızların hepsi beni yiyecekmiş gibi bakıyorlar" Ege ve Burak birbirlerine bakıp küçük bir kahkaha attılar. Burakta hemen ardından "Minacığım gayet normal birincisi arkadaşım diye demiyorum maşallah çok yakışıklı, ikinci olarak okulun popüler çocuklarıyla takılıyorsun, üçüncüsü ve son bu okul Egenin dedesinin bide dedesinin tek torunu Ege" ağzım açık burağın anlattıklarını dinliyordum. Egede benim ağzımı kapattı. Bundan sonrada ders başladı işte sonra teneffüs zili çaldı. Kısacası çok bir şey yaşanmadı teneffüs te kızlar bana dik dik bakıyorlardı bende Ege ve Burağın ortasına geçip duruyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAK
Novela JuvenilBirden beş kız ceplerinden bıçaklar çıkarıp üstüme atılmaya başladılar. Ah, biri görse gerçekten bir erkek için onları öldüreceğimi sanarlardı ama o erkek umrumda bile değildi. O erkekte benim oyunumun bir parçasıydı. Masum bir hikaye sandığınız hik...