ATEŞ VE SU

16 2 14
                                    

Mina
Her sabah yaptıklarımı bu sabahta yaptım. Önce elimi yüzümü yıkadım, dişimi fırçaladım ve saçlarımı tarayıp banyodan çıktım. Okulumuzun yeni kuralı forma giymekti. Okul formasını giydim okulun formasıyla takım olan kolej ceketini de üstüme geçirdim. Okul formamızın rengi siyahtı bende alt olarak siyah kargo pantolonu tercih etmiştim. Parfümümü sıktım saçımı da tarayıp odadan çıktım. Annemin yanağına bir öpücük kondurup kapıya doğru ilerledim. Ayakkabılarımı giydim ve e vden çıktım.

Telefonumu elime alıp sosyal medyada gezinmeye başladım. Anlaşılan Ege,Burak ve Lâra bugün beni yanlarında istememişlerdi beni yanlarında istemeyenleri ben hiç istemezdim. Beni hergün kapıdan alırlardı ama bugün almamışlardı banane umrumda bile değil.

Ben bunları düşünürken Ege bana mesaj attı:

Ege: "İncim arabamın tekerleği patladı. Burak ve Lâra da başbaşa gitmişler okula giden bir minibüsle okula gitmişler eğer sen tek başına okula gitmediysen neredeysen yanına gelebilirim."

Ege beni unutmamıştı ne fark eder ki illa bir gün unutacaktı...

Mina: "Mutlu parkın oradayım gel."

Kısa ve net bir cevaptı.
Mesajı gönderdim ve Egenin gelmesini bekledim. O sırada sosyal medyada takılıyordum. Belimde bir el hissettim burnuma parfüm kokusu geldi ve bu koku Egeye aitti. Ona bakmaya ihtiyaç duymadım çünkü onun kim olduğunu gayet iyi biliyordum.

Ege: "incim."
Mina: "Egem."

Ege elini belime hayla yaşlı bir şekilde yürümeye başladık. Konuşmaya ilk o başladı:

Ege: "Nasılsın? Benim güzeller güzeli incim."

Mina: "sen nasılsan bende öyleyim."

Ege: "Ben bomba gibiyim o zaman sende öylesin hemde İzmir bombasın."

Mina: "Sabah sabah övme beni alışık değilim ben."

Ege: "ayıp oluyor ama"

Mina: "Hiçte olmuyor."

Ege:" Şu otobüsmüdür minibüsmüdür her neyse onu durdurayım."

Cevap vermedim. Minibüsü durdurduğunda hemen bir koltuğa yerleştim Ege de tam yanıma. Kulaklığımı cebimden çıkardım telefonuma bağlayıp kulağıma taktım. Spotify dan şarkı listemi açıp dinlemeye başladım o sırada Ege kulaklığımdan birini çıkarıp kendi kulağına taktı. Şarkı biliyordu çünkü şarkıyı söylemeye başladı.

Ege:" Ben sana değil, ben sana değil.
        Evinin yollarına postersiz duvarların
        Yağmurlu sokaklarına aşık oldum
        Lüle lüle saçlarına kızarmamış
        Yanaklarına ıslanmış kurallarına
        Aşık oldum ama sana değil..."

Sesi çok güzeldi. Egenin sesi çok güzeldi kesinlikle şarkıcı falan olmalıydı. Belki de bana güzel geliyordu.

O sırada minibüs okula yakın bir durakta durdu. Egeyle ben hemen minibüsten inip okula doğru yürümeye başladık.

Okula gelmiştik. Okulun merdivenlerden çıkarken beş tane kızın dik dik ve sinirli bir şekilde bana baktıklarını gördüm. Ahh pekte umrumda değildi çünkü kıskanılmayacak bir tip değildim açıkçası.

YILDIZLARA BAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin