019 | 𑁍

26 5 12
                                    

Aradan geçen on beş dakika sonra telefon çalmaya başladı.Hemen yanıtladım.

"Alo?"

"Aşağıdayım."

"Geliyorum"der demez ceketimi kaptığım gibi üstüme geçirmeye başladım.Odadan çıkarkan ekstra sessiz olmaya da özen gösteriyordum.Aksi taktirde Yoongi hyung her an uyanabilirdi.

Sitenin bahçesine çıktığımda etrafı taradım.Kimseyi göremeyince omuzlarımı düşürmüştüm ki bir ses duydum.

"Burdayım."

Sol tarafımı dönmemle onu gördüm.Tanıdık bir yüz görmemle istemsizce ağlamaya başladım ve kollarımı Taehyung'un boynuna sardım.

Kaskatı kesilmiş vücudu ilk baş tepkisiz kaldı.Ne yapacağını bilmiyor gibiydi.Uzun kemikli parmaklarımı sırtıma dokundurdu ve sıvazlamaya başladı.

"Ağlama artık."

"İsteyerek olmuyor."

Kollarımı yavaşca gevşettim ve Taehyung'dan uzaklaştım.İki yanına düşen ellerini cebine soktu ve"gel şu çardakda oturalım.Bir gören olucak"dedi.Dediğini yaptım ve burnumu çeke çeke onu takip ettim.Yan yana çardakta oturuyorduk şimdi.Bana doğru döndü.

"Anlat."

Elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim ve ağlamamaya çalışarak Jiminle olan tüm konuşmalarımızı anlatmaya başladım.Sözümü kesmeden beni dinliyordu.

"Son olrak da çok seviyorum,dedi.Ben cidden yıkıldım..."

Dişlerinin arasından bir şey mırıldandı.Sanırım küfür etmişti.

"Geçenlerde İnstagramda görmüştüm"

Başım öne eğik montumun fermuarıyla oynarken sordum."Neyi?"

Eliyle çenemi hafif kavrayarak yukarı kaldırdı.Artık yüzünü görebiliyordum.

"Beyonce'nin sözüydü galiba.En azından ben öyle hatırlıyorum."

"Artık söyler misin?"dedim merakımı gizlemeyerek.Güldü,ama alay eder gibi değil.Çok içten güldü.

"Beyonce ablamız demiş ki:Aşk acıtmaz; asıl acıtan yanlış kişiyi sevmektir."

Söylediği sözle bir damla daha yaş aktı gözümden.E ama artık bi'durun da sizde!

Gülümsemeye çalışarak"güzel sözmüş,"dedim.Burnumu sıktı."Şu andaval için kendini hırpalıyorsun ya, ne diyeyim bilmiyorum."

"Evet güzel söz.En güzel yaşlarını yaşıyorsun şuan.Önüne kim bilir daha kimler çıkacak.Birde böyle düşün."

Omuzlarımı düşürdüm."Ama ben onu istiyorum."

Hafif bir sinirle,"Bebe ne lan bu çocuk bulunmaz hint kumaşı filan mı? Hayır bu ısrar niye?" diye soludu.

"Beni teselli etmen gereken sahnedeyiz.Biliyorsun değil mi?"

Kolunu omzuma attı ve diğer eliylede yüzüme uzanıp burnumu sıktı.Eline bir saplak attım.Ama bu onu yıldırmadı.Elini bir kez daha burnuma götürdü ve bende bir kez daha vurdum.

"Ahh! Ammada ağır elin varmış bebe!"

"Kızdırma o zaman beni."

"Ya biz senle daha birkaç gün önce Hobiye erkek ayarlıyorduk.Ne ara buraya geldik? "

Hayıflanmasını yanıtsız bıraktım.Haklıydı.Ama hayatta olacak şeyler zamanı önemsemiyordu.

"Jungkook?"

𝗹𝗼𝘃𝗲 𝗳𝗹𝗼𝘄𝗲𝗿 ✔ 𝗧𝗲𝘅𝘁𝗶𝗻𝗴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin