Gördüğüm manzarayla gözlerim yanmaya başlamıştı.
Çünkü Yoongi hyung ve Jimin birbirine sarılıyorlardı.
Birkaç kez ağzımı açıp kapattım.Bir şeyler söylemek istiyordum fakat söyleyemiyordum.
Hani bazı anlar olur ya.En çok konuşanın sen olması gereken yerde susmaya mahkum hâle gelirsin.İşte bendeki durumda buydu.Şimdi ise ben susmaya mahkumdum.
Tepki vermemeye ve konuşmamaya devam ederken sol gözümden bir yaş aktı.Hemen ardından güçlü bir el elimi kavradı ve sıktı.
Kulağıma yaklaşıp fısıldadı."Senin bir damla göz yaşın ondan daha değerli,bunu kendine ve bize yapma."
Usulca kafamı salladım ve boşta kalan elimle akan göz yaşlarımı sildim.Ama lanet olası damlalar yinede akmaya devam ediyorlardı.Kendimi durduramıyordum.
Neydi bu his? İstediğini elde edemeyen bir çocuğun öfkesi mi,gerçekten hoşlandığı bir çocuğun asla onla olmayacağını gören bir çocuğun acısımıydı? Yoksa sadece hoşlandığı/Aşık olduğunu sandığı çocuğun öylesine bir takıntı olduğunu fark eden çocuğun tarif edemediği duygumuydu.Bilemiyordum.
"Bebe hadi gidelim"dedi Hobi hyung sol koluma girerek.Yine kafamı salladım,kimseyle konuşacak mecalim yoktu.
Gitmek için adımlamıştım ki Jimin'in bakışlarıyla karşılaştım.Yoongi hyungun omzundan bana bakıyordu.Ve o an bana bakışıyla her şeyi anladığını anladım.
Gözlerimi ondan ayırdım ve hala elimi tutmakta olan Taehyung'un elini sıktım ve usulca ellerimizi ayırdım.Hobi hyunga doğru döndüm,"Burdan gitmek istiyorum"
"Gel gidelim minik bebeğim"
"Hobi sen Bebeyle git,ben sınıftan çantaları alı geliyorum."dedi Jin hyung ve elindeki lolipopu yiye yiye sınıfa doğru gitmeye başladı.
Taehyung'a döndüm ve buruk bir gülümsemeyle bakmaya başladım.
"İyi olacağım,sonra konuşalım olur mu?"Oda aynı şekilde gülümsedi ve başını salladı."Sen iyi olda,sonra konuşuruz"
Nihayetinde Jin hyung çantalarla birlikte gelince kantinden en sonda çıkabilmiştik.
Eve gidemezdim geri çünkü oraya gitmek demek Yoongi hyungla yüzleşmek demekti.Ve ben şuan onu görmek dahi istemiyordum.
Buda bana tek bir yer bırakıyordu.Bu zamana kadar bana kollarını açan en güvenli yer.
*********
"Senin gözlerin neden kızarık?"
Ayağıma köpek şeklindeki ev terlikleri mi geçirirken konuştum."Ağladım çünkü"
"Neden?"
"Jimin ve Yoongi hyungu gördüm, birbirine sarılıyorlardı."
"Ne zaman oldu bu olay?"dedi Hyunjin,düşünceli gözüküyordu.
"Bir saat önce filan"
Hiçbir şey söylemeyip yanıma oturdu ve kollarını vücuduma sardı.Kollarımı beline sardım ve o alışık olduğum kokuyu iyice içime çektim.O benim gerçek kardeşimdi.
Birkaç dakika böyle durduktan sonra Hobi hyung odaya dalmış ve garip garip dans etmeye başlamıştı.
"ABİNİZ DAMAT OLUYORR!"
"Hyung kulağımın dibinde bağırmazmısın?"dedi Hyunjin kulağını ovuşturarak.
"Sen sus bakan kör,Felixe olan bakışlarını da görmüyorum sanma"dedi Hobi hyung genişçe sırıtarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗹𝗼𝘃𝗲 𝗳𝗹𝗼𝘄𝗲𝗿 ✔ 𝗧𝗲𝘅𝘁𝗶𝗻𝗴
Fanfiction"Aptal aptal çocuğu izleyeceğine yemeğini ye" "Seni mi izlememi tercih ederdin?"iğnelemem ona koyamamış olacak ki,çapkınca sırıttı. "Tipim değilsin Bebe" "Bana diyene bak! Aptal herif!"masadan kalkarken son kez bakıp o iğrenç gülümsemesini ortaya çı...