Biz unutulanlardık.
Tanrının unuttukları.
Allah her kesi sınardı. Onları bir imtahana sokardı. Bu her insan için geçerliydi. Zengin, fakir olsun, sağlıklı, hasta olsun iyi ya da kötü olsun fark etmezdi. Her birimiz sınanırdık. Sonra vakti gelince imtahanımız biterdi. Allah bir son verirdi acılarımıza. Bazılarımız bu imtahandan büyük başarıyla çıkarken bazılarımız ise başka yollara sapardık.
Ama biz tam yolun ortasında kalıp o iki ayrıcdan geri dönüp tekrar aynı şryi yaşayanlardık.
Biz unutulmuştuk.
Biz unutulanlardık.
Allah bizim imtahanımıza son vermeyi unutmuştu. Başa sarıyordu her şey. Her şey kördüğümdü. Baştan daha kötü bir şekilde başlıyordu.
Ama yinede halimden şikayetçi değildim ben. Allaha isyan edilmezdi sonuçta bende etmiyordum sadece doğruları söylüyordum .
Bir günü içerisinde hayatımın yalan olduğunu öğrenmiştim,bu dünyada tek güvendiğim, bana asla yalan söylemez dediğim abim bana kim bilir kaç gündür , kaç haftadır, kaç aydır, ya da en kötüsü kaç yıldır yalan söylemişti.
Sonra bununla daha yeni üzlüşmişken annem denen kadın beni evden kovmuştu ve evsiz kalmıştım.
Şimdi nerdemiydim?
Aylar önce terk ettiğim arkadaşımın evinin kapısının önünde.
Yüz üstü bıraktığım kişinin.
Bana sayılı değer veren kişilerden biriydi.
Yutkundum çalmalımıydım bu kapıyı?
Belkide gitmeliydim. En iyisi buydu.
Ama gittikten sonra ne yapacağımı bilmiyordum.
Umarım beni kabul edersin Umut.
Çünki tek Umudum sensin.
Elim kendimden bağımsız bir halde zile gidecekken durdum.
Ona neler söylediğimi hatırladım.
Neden söylemiştim?
Çünki eğer bir az daha benimle kalırsa benim karanlığıma gömülecekti.
Babam dednen adam onu öldürecekti.
Kendim umurumda bile değildi ama o.
O benim her şeyimdi.
O benim Umutumdu.
Ama geri dönemezdim ya. Hiç bir şey olmamış gibi.
Arkamı döndüm ve yürümeye başladım belkide başka yere gitmeliydim hem bir süre üstümdeki parayla idare edebilir bir otele yerle-
"İçeri gir!" Birden aylardır uzak kaldığım kişinin sesini duymamla irkildim.
Sesi hala aynıydı.
Hala Umutun sesiydi.
Belkide yalnış duymuşum ya da başkasına sesleniliyor diye etrafa baktığımda
"Hemen içeri gir yoksa ben seni içeri ssaılırım!" Diyen Çocukluğumla yüzümü ona çevirdim bana bakıyordu.
Saçları uzamıştı çok değil ama azıcık.
Yüz haltları daha da belirginleşmişti.
Ve her zaman yüzünde olan o gülümseme silinmişti.
İfadesizce bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abilerim
Teen Fiction"Ne demek onlar senin ailen değil ha? NE DEMEK? BENİM 16 YILIM YALANMIYDI HA CEVAP VER" Diye bağırdım ses tellerimin boğazımı acıtmasını önemsemeyerek. Ben onca eziyyeti yalandanmı çekmiştim. "Kızım bak beni dinle ben bir yanlış yaptım şimdi çok piş...