"Seni mi bekliycez ha çabuk ol Allahın cezası, sanki beslediğimiz yetmiyor gibi birde burda hanımefend-"
"Eğer sesin bir az daha çıkarsa o sesi fena kesicem"
Babam ve abimin sesleriyle aşağı inmek için bir az daha çabuk haraket etmeye başladım.
Kahvaltı yapıyorlardı ve beni çağırıyorlardı.
Ya da öyle bir şey.
Çağırmaya çalışıyorlardı.
Son kez her şeye dikkat edip aşağı inmeye başladım.
Babam ve annemin diline düşmek istemiyordum.
Her ne kadar aile gibi davranmasalarda kavga sevmiyordum.
Son basamakları da inerek sofraya yaklaştım.
Yemekleri ben pişirdiğim için sofrayı en nihayetinde görmüştüm.
Hemen abimin sandalyesinin yanında kendime bir sandelye çekerek oturdum ve tabağıma baktım nedense canım bir şey çekmiyordu.
Belkide ortamdan dolayıydı.
"Günaydın abim" Dedi abim yavaş bir tonda sessizliği sevdiğimi biliyordu.
Özellikle bu ailede sessizliği severdim.
Başımı ona çevirerek "Günaydın abim" Dedim gülümseyerek.
Biz böyleydik işte.
İstenmeyen çocuklar ola bilirdik anne ve babamız için ama bir birimizi canımızdan çok isterdik.
Gerçi ben daha çok istenmeyendim ama neyse.
"Bunları sen mi hazırladın bir tanem neden haber vermedin? Birlikte hazırlardık."
Abim verdiği sorunun cevabını bile beklemdi çünki biliyordu bu evde benden başka kimse hazırlamaz sofra bizden başka.
Annem umursamazlığı ve diğer kötü daha ne varsa onunla bilinirdi
Tabii benim için
Abim için aslında iyiydiler bana olmadıkları kadar iyi.
Abimi seviyordular.
Beni sevmiyordular.
Bunu her abime söylediğimde saçmalama öyle şey olmaz, ne dediğinin farkındamısın der beni susdururdu.
Ama artık kör değildim gerçekleri görüyordum.
Kendisi de biliyordu.
Ama benim fark etmemi istemezdi.
Annemle babam da bana abim yüzünden çok fazla şey söylemezlerdi.
En azından eskisi gibi.
İyi ki o vardı.
Gülümsedim abime.
"Abim için kahvaltı hazırladım olamazmı ?"
Gözleri parladı.
Hep parlardı ona abi dediğimde.
"Abisi de bir tanesi için hazırlamak istiyordu olamazmı?"
"Gelen sefere kaldı işte abicim" Diyerek yemeğe döndüm abimin hoş kıkırtısı kulaklarıma doldu.
Kuzey abim Kuzey.
Hayata tutunma sebeplerimden.
"Yemeğinize dönün ve sesinizi kesin özellikle sen Aden." Dediğinde babam başımı yemeğimden kaldırmadan çatalıma bir kaç şey alarak ağzıma attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abilerim
Dla nastolatków"Ne demek onlar senin ailen değil ha? NE DEMEK? BENİM 16 YILIM YALANMIYDI HA CEVAP VER" Diye bağırdım ses tellerimin boğazımı acıtmasını önemsemeyerek. Ben onca eziyyeti yalandanmı çekmiştim. "Kızım bak beni dinle ben bir yanlış yaptım şimdi çok piş...