11

501 42 71
                                    

3 Yıl Sonra:

Zamanın bu kadar hızlı ilerlemesini anlamıyordum. Ben ve Hyunjin 27, Yong-Jin ise 5 yaşına gelmişti. Cidden, artık iyice yaşlanıyorduk. (?)

Jisung ve Minho tekrar barışmışlardı ve Amerika'ya taşınmışlardı. Artık mecburen sadece yaz tatillerinde geliyorlardı buraya.

Yong-Jin ise artık iyice güzelleşmiş, güzelliğinden artık Hyunjin O'nu dışarı çıkarmama kararına gelmişti fakat benim üstün sözlerim ve hareketlerim bunu engellemişti.

Şimdi ise güzelce koltuğumuzda oturup, film izliyorduk.

"Baba, film ne zaman bitecek? Çok sıkıldım."

"Birazdan bitecek bebeğim, ama eğer istersen başka şeyler de yapabiliriz."

"Mhh, sana sarılmak istiyorum."

Yong-Jin kucağıma oturup bana iyice yaklaştığında kollarını boynuma sardı ve kafasını boynuma gömdü.

Ellerimin birini saçına, birini de beline atmıştım. Saçlarını okşamaya başladığımda mırıldanıyordu.

Cidden, nasıl bu kadar Hyunjin'e benzeyebiliyorsun bebeğim?

Hyunjin gülümseyerek bizi izlerken, bana yaklaştı ve dudağıma uzun ve tutkulu bir öpücük bıraktı.

"Seni çok seviyorum, güzelim."

Elini yanağıma atıp okşadığında kafamı eline yasladım. Yong-Jin anında kafasını kaldırdığında yine Hyunjin'e side eye yapıyordu.

Tanrım, cidden çıldıracaktım!

"Baba, anlaştığımızı sanıyordum?"

"Hey, anlaşmamızın içinde senin uyuman da vardı farkındaysan? Hem, şu an uykun var."

"Ama uyuma saatim gelmedi?"

"Bu beni ilgilendirmiyor, yatağına gidiyorsun."

"Gitmiyorum."

"Yong-Jin, gidiyorsun dedim sa-

Yong-Jin'i kucağımdan kaldırdım ve ayağa kalkarak Hyunjin'e tek parmağımı O'na karşı sallayarak konuştum.

"Bir daha sakın, sakın asla Yong-Jin'e bağırmaya çalışma. Sen Yong-Jin'e emir veremezsin! Senin için çok kötü olur Hyunjin. Beni sikiceksin diye çocuğuma bağıramazsın! Ben istemediğim zaman da yapıyoruz, istediğim zaman da yapıyoruz. Bana gelip hiç sormuyorsun; bugün yorgun musun, yapabilir miyiz? diye. Sen sadece geliyorsun seni özledim, diyorsun ve ben de mecbur seni kırmamak için yapıyorum. En yorgun olduğum günler bile! Bundan sonra, kızıma bağırdığını, sesini yükselttiğini duyarsam, senin için hiç iyi olmaz. Şimdiden sana peşin peşin söylüyorum. Hareketlerine çeki düzen ver!"

Sözümü bitirdikten sonra dikkatle bana bakan Yong-Jin'i kucağıma aldım ve merdivenlere yöneldim. Ardından Yong-Jin'in odasına geldiğimizde O'nu yatağın üzerine yatırdım ve ben de yanına yattım.

Yong-Jin'e baktığımda kirpiklerinin ıslak, burnunun da kırmızı olduğunu gördüm. Anında elimi yanağına atıp, okşamaya başladım.

"Neden ağlıyorsun, güzelim?"

"Benim yüzümden kavga ettiniz. Sizin kavga etmenizden nefret ediyorum! Tamam, kavga etmiyorsunuz, eğer etseniz bile bu şakadan oluyor ve ciddiye almıyorum ve siz de almıyorsunuz. Ama bu sefer büyük bir kavga ettiniz ve bu benim yüzümden oldu. Kendimden nefret edi-"

"Şhh, hayır Yong-Jin. Bu lafı senden duymak istemiyorum. Biz şimdi böyle atıştık sadece. Emin ol, sabah seni ikimizde öperek uyandıracağız. Ve, barışmışta olacağız."

Tᴀᴋɪɴᴛɪʟɪ Üᴠᴇʏ 2 | HyunLix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin