Mutfakta yemek yapıyordum ve Hyunjin şirketteydi. En az yarım saat içinde evde olurdu. Ben de yemek yapmayı unuttuğum için hızla mutfağa koştum ve yemek yapmaya başladım.
Yong-Jin ise odasında uyuyordu. Zaten genelde Hyunjin'in gelme saatlerinde uyurdu.
Yemekler piştiğinde kapaklarını kapattım ve hepsinin altını kapatıp oturma odasına gittim. Tam oturacağım sırada kapının çalması ile of'ladım ve kapıyı açmaya gittim.
Kapıyı açtığımda karşımda Hyunjin'i görmemle gülümsedim ve Hyunjin'in içeri geçmesini bekledim. Hyunjin içeri geçtiğinde kapıyı kapatarak Hyunjin'in yanına gittim.
Yanına geldiğimi görerek beni belimden tutarak bana gülümseyerek bakmaya başlamıştı. Ellerimi omuzlarına koydum ve ben de O'na gülümseyerek bakmaya başladım.
"Çok terlemişsin, yukarı çıkıp duş al sevgilim."
"Bu takım elbise beni terletiyor, normal şeyler giydiğimde terlemiyorum. Bundan sonra asla takım elbise giymeyeceğim."
"Umm, bencede en iyisini yaparsın çünkü ben biliyorum o şirketteki sarı çiyanlar sana bakmaktan dipleri düşüyor. Ve ben bu duruma sinirleniyorum."
Hyunjin beni dinledikten sonra bir anda kahkaha atmaya başladığında tek kaşını kaldırarak O'na bakmaya başladım.
"Hey, neye gülüyorsun?"
"Aklıma sen hamileyken şirkete gelip bir tane kız bana bakıyor diye O'nu dövdüğün geldi aklıma."
Hyunjin kahkaha atmaya devam ederken ben de aklıma gelenlerle kahkaha attım.
"Her neyse, sen hızlı bir şekilde duşunu al ve aşağı inerek yemeğimi yiyelim."
"Tamam güzelim, on-on beş dakikaya geliyorum."
Kafamı salladım ve Hyunjin'den ayrılarak mutfağa gitmeye başladım. Mutfağa gittiğimde mutfak dolaplarından tabak çıkararak yemekleri tabaklara koymaya başladım.
Masaya yemekleri koyduktan sonra tekrardan mutfak dolabından bardaklar alarak içlerine kola doldurdum.
Onları da masaya koyduktan sonra Hyunjin'i beklemeye başladım. Su sesleri kesilmişti ve şu an büyük ihtimalle üstünü giyiyordu.
Merdivenlerden sesler gelmeye başladığında elimdeki telefonu bıraktım ve Hyunjin'e gülümseyerek bakmaya başladım.
Yanıma gelip dudağıma bir öpücük bıraktı ve karşımdaki sandalyeye oturdu.
"Afiyet olsun, sevgilim."
"Sana da afiyet olsun bebeğim, ve eline sağlık."
__
Flash Back:
Dördüncü ayıma girmiştim ve karnım biraz şişmişti. Birazdan Hyunjin ile kontrole gidecektik ve o yüzden hazırlanıyorduk.
"Ahh, ne giysem olmuyor! En büyük oversize tişörtlerimi bile giyiyorum o bile karnımı büyük gösteriyor! İğrenç!"
Arkamda hissettiğim beden kollarını belime koyarak çıplak omzuma bir öpücük bıraktığında titredim hafifçe.
Bu sıralar fazla hassastım.
"Emin ol, her halinde muhteşemsin. Her halinle seviyorum seni."
Mırıldanarak omzuma öpücükler kondurmaya başladığında gözlerimi kapattım ve kafamı arkaya yaslanarak Hyunjin'in omzuna düşmesine izin verdim.
Omzundaki öpücükler yavaşça boynuma ulaştığında omzundan ayrıldım ve gözümün önündeki Hyunjin'e gülümseyerek baktım.
"Bebeğimizin cinsiyeti bu işlerden daha önemli."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tᴀᴋɪɴᴛɪʟɪ Üᴠᴇʏ 2 | HyunLix
Fanfic"𝑩𝒆𝒏𝒊𝒎𝒔𝒊𝒏, 𝒔𝒂𝒅𝒆𝒄𝒆 𝒃𝒆𝒏𝒊𝒎!.." "𝑺𝒆𝒏𝒊𝒏𝒊𝒎 𝒗𝒆 𝒔𝒂𝒅𝒆𝒄𝒆 𝒔𝒂𝒏𝒂 𝒂𝒊𝒕𝒊𝒎, 𝒔𝒆𝒗𝒈𝒊𝒍𝒊𝒎..." Dikkat: Argo, küfür, şiddet, cinsellik vb. şeyler içerir