Felix'ten:
"Hyunjin, sen iki dakika Yong-Jin'le ilgilen! Ben hemen geliyorum!"
"Tamam güzelim!"
Elimdeki tatlı ile evden çıktım ve kapıda beni bekleyen Jisung'a verdim. Bence Kore'de yaşamak daha güzeldi?
"Bunu al, sonra getirirsin tabağı."
"Sağ ol bro. O kadar yedik içtik, bir de üstüne bunu verdin."
"Oğlum istediğiniz zaman gelin, otururuz. Hem Yong-Jin'de Min-Young ile oynuyor."
Min-Young, Jisung ve Minho'nun oğluydu. Ve Yong-Jin'den bir ay küçüktü.
"Belki ilerde evlenirler."
Jisung bana göz kırptığında kıkırdadım ve omzuna vurdum hafifçe.
"Salak ya! Hadi gidin siz. Görüşürüz."
"Görüşürüz."
Jisung ve Minho gittiğinde eve girdim ve kapıyı kapatıp Hyunjin'in yanına gittim. Hyunjin geldiğini görünce gülümsedi ve yanını patpatladı.
"Bebeğim, Yong-Jin gitgide daha da güzelleşiyor. Ben artık kıskanmaya başlıyorum. Min-Young ile de çok yakınlar."
"Hyunie, saçmalama. O'nlar daha bebek."
"Bebek olmaları daha kötü işte."
Kıkırdadım ve Hyunjin'in dudağını öptüm. Yong-Jin'in ilgisi biz de olmadığı için güzelce öperdim kocamı.
"Çok seviyorum seni. Evlenmemizin üzerinden iki yıl geçti, hâlâ sana çok aşığım. Sana olan sevgim azalmıyor, daha da artıyor sevgilim."
Hyunjin gülümseyerek beni dinlerken son sözümü söyledim ve kafamı boynuna gömdüm. Elleri otomatikmen saçlarıma gitti.
"Ne desem bilemiyorum, çünkü her şeyi sen söyledin. Benim de sana olan sevgim azalmıyor, daha da artıyor güzelim. Senin ile ilgili olan her şeyi çok seviyorum. Hayatımda bir yere sahip olduğun için sana çok teşekkür ederim sevgilim. İyi ki benimlesin, iyi ki varsın. Seni çok seviyorum bebeğim."
Gülümseyerek dediklerini dinlerken, son sözünü söyledikten sonra boynunu öptüm ve kafamı yasladım tekrar.
Hyunjin'in kucağındaki Yong-Jin bize döndüğünde gülümsedim ve O'nun da dudağına minik bir öpücük bıraktım.
"Hiçbir zaman bebeğimizin dudağını öpmekten vazgeçmeyeceksin, değil mi?"
"O benim kızım. Ben doğurdum O'nu, bir yabancı değil. Kendi genlerimi taşıyorum bebeğimde. Hem, sen de öpüyorsun."
Yong-Jin değişik sesler çıkardığında gülümsedim ve tekrar dudağını öptüm. Hyunjin eliyle çenemi tuttuğunda kafamı kaldırdım.
Dudaklarımın üstünde hissettiğim dudaklarla gülümsedim. İkisi de beni aşırı kıskanıyordu.
"Yong-Jin'i uyutalım, sonra da biraz zaman geçirelim."
Hyunjin'in dediğine karşılık sert gözlerle O'na baktım. Kıkırdadı ve bana sorgularmışcasına bakmaya başladı.
"Sen de zaman kolluyorsun seks yapmak için. Kızımı sana kullandırttırmam. Yong-Jin uyuduğunda ben temizlik yapıyorum, sen de şirkete gidiyorsun."
"Bu saatten sonra şirkete gidemem. Hangi ülkeye gitsem orada babamın şirketi var. Yeter be, her yerde şirket!"
"Sus! Bana sesini yükseltme, gebertirim seni. Yong-Jin'i uyutuyorsun, ben de evi temizlemeye başlıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tᴀᴋɪɴᴛɪʟɪ Üᴠᴇʏ 2 | HyunLix
Hayran Kurgu"𝑩𝒆𝒏𝒊𝒎𝒔𝒊𝒏, 𝒔𝒂𝒅𝒆𝒄𝒆 𝒃𝒆𝒏𝒊𝒎!.." "𝑺𝒆𝒏𝒊𝒏𝒊𝒎 𝒗𝒆 𝒔𝒂𝒅𝒆𝒄𝒆 𝒔𝒂𝒏𝒂 𝒂𝒊𝒕𝒊𝒎, 𝒔𝒆𝒗𝒈𝒊𝒍𝒊𝒎..." Dikkat: Argo, küfür, şiddet, cinsellik vb. şeyler içerir