Çağan'dan
6 ay geçmişti.Koskoca altı ay. Bu süreçte leya yanında kimseyi istememişti. Bizimkiler 3 katlı bir aile binasına taşınmıştı. Bir katında erkekler diğer katında kızlar kalıyordu.Olaylardan sonra herkes çok yıpranmıştı. Arda herşeyi düşünmüştü. Diğerleri leyanın yanında kalmak için diretselerde uzun uğraşlar sonucunda ikna etmiştik. Hergün görüntülü konuşuyorduk. Onları çok özlemiştim .Onlarda bizi. Neyseki bugün özlemimiz sonra erecekti. Merdivenlerden sesler gelince pencereden dışarı bakmayı bırakıp arkamı döndüm. Korkmuş gözlerle hızlıca etrafa baktıktan sonra gözleri benimle kesişti. Hızlıca yanına giderken tedirgin bir şekilde bana bakıyordu.
Ç : Bir şey mi oldu Leya ?
L : Yukarıda olmadığını görünce -
Ç : Gitmem Leya sensiz hiçbir yere gitmem.Ona yine sarılmak istemiştim ama ters bir tepki almaktan korktuğumdan hiçbir zaman cesareti edemedim. O buna hazır olduğunda kendinin yapma- düşüncelerimden sıyrılmama neden olan boynuma dolanan kollardı. Ona karşılık verip vermemek konusunda kararsız kalsamıştım.
L : Sana sarılmamdan rahatsız mı oldun ? Özür dilerim bir daha dokunmam sana.
Arkasını dönüp gidecekken kolundan tutup kendime çektim ve sıkıca sarıldım. Burnumu saçlarına gömerken kokusunu doya doya içime çektim.Üzerimde yarattığın etkiyi bir bilsen ..
Ç : Sadece seni kırmaktan ve incitmekten korkuyorum.
Telefonun melodisi odayı doldururken bizimkilerin görüntülü aradığını fark ettim. Telefonu açarken hepsi bilgisayarın başına toplanmış meraklı gözlerle bize bakıyorlardı.
Z : Leya da orda leya da orda
D:Güzelim benim.
A : Nasılsınız?
Ç:İyiyiz sizi sormalı.
Y:İyiyiz de ne zaman geliyorsunuz be kardeşim valla özledik.
Ç: Az kaldı.
Arda : En son bunu dediğin de üç Asır geçti.Leya bir şeyler söylemek için ağzını açmıştı ki bundan vazgeçip koşarak odaya çıktı. Diğer taraftan gelen hıçkırık sesiyle kameraya döndüm.
Z : Neden hala bizden kaçıyor ?
Ç: kaçmıyor aslında ne diyeceğini bilmiyor eminim ki oda sizi çok özledi. Ben sizi yine ararım görüşürüz.Hala arkadaşlarına karşı mahçup hissediyordu. Bir çok kez konuşmuştuk bu konuyu ama o bit türlü aşamıyordu. Zamana ihtiyacı vardı. Tıpkı 6 ay önceki gibi o anlar aklıma geldikçe ürpermeme neden oluyordu...
6 ay önce
Çağan'dan
1 haftadır hastanedeydik. Leya hiçbir şey yiyip içmiyordu. Doktorlar sürekli serum takviyesi yapıyordu. Kimseyi yanında istemiyor ve öfke nöbetleri geçiriyordu. Denizle zeynepin perişan hali vardı. Bizimkiler ne onlara destek olsada onlarda fazlasıyla etkilenmişti bu olaydan. Kötü anlarda bile espri yapıp gülen çocuk olanlardan sonra hiç bir şey tepki vermiyordu. Zeynep aklını yitirmiş gibiydi önce kahkahalar atıp saha sonra çığlık atarak ağlıyordu. Ben. Bense ne yapacağımı bilmez bir haldeydim.
Kapının açılmasıyla düşüncelerimden sıyrılmıştım. Sahi ne kadar süredir aynada boş boş kendime bakıyordum. Elime yüzüme bir kaç kez su çarpıp lavabodan çıktım . Bizimkilerin yanına gidince Zeynep birden ayaklanmıştı.Z:Öldüreceğim onu.
Y:Sakin olmalısın
ZÖldüreceğim onu
Y:Zeynep kendine gelKaçacağı sırada Yağız zeynepe belinden tutup sıkıca sarıldı. Zeynep ne kadar dirensede boşunaydı. En son pes edip ikisde yere çömelmişti. Zeynep sesli şekilde ağlarken gözlerim denizi aradı. Bir haftadır hiç kalkmadığı yerinde oturuyordu. Ellerimi saçlarıma geçirdim. Herşey elimden kayıp gidiyormuş gibi hissediyordum. Gözlerimdeki yaşlarımı geri göndermek için bir kaç kez kırpıştırdım. Bunu şimdi yapmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAKİ RUHUM|LÇ
FanficL:Çünkü ben karanlığım! Ç:Senin bedenin değil ruhun karanlık !