1.6

364 20 60
                                    

Zeynep'ten

İçimdeki heyecanı bastıramıyordum. Saatler sonra Leya'yı görebilecektim. Araba durunca bavulları almak için bagaja yöneldim. Yağız bavulları indirirken. Gözüme Arda ve Deniz ilişti. Kendi aralarında fısır fısır konuşuyorlardı. Arkalarında beliren Alisa'da bir gariplik olduğunun farkındaydı. Şuan ne yaparlarsa yapsınlar keyfimi kaçıramazdılar. Bavullarla beraber içeri  girdiğimizde sıranın bize gelmesini bekliyorduk. Alisayla konuşmak için arkamı dönmemle önüme dönemem bir olmuştu.

X:Beyfendi napıyorsunuz!!

Deniz yine yapacağını yapmıştı. Bavullarla berbaer oda kontrolden geçince  güvenlik olaya el atmıştı. 

X:Bavulu açar mısınız?
Y:Bir sorun mu var?
X:Öğreneceğiz şimdi

Ardayla Deniz birbirine  garip bakışlar atıyordu. Denizi eğilip fermarı açınca şok olmuştuk. Bavul ağızına kadar süt doluydu. Hayret içerisinde bir Denize birde Ardaya bakıyorduk.

X:Malesef  bu bavulu  uçağa alamayız .
D:Ne demek alamayız.
X:Befendi zorluk çıkarmayın.
A:kattiyen olmaz.
X:Kardeşim hadisenize  burda bekleyen var uçağı kaçıracağız.
A:Ne diyorsun lan.

Arda'nın  çocuğa yumruk atmasıyla ortalık baya karışmıştı. Denize  kakaolu sütünü içerken.Yağız kavgayı ayırmaya çalışıyordu. Alisaya kal gelmişti. Güvenliğin gelmesiyle iki tarafta birbirinden ayrılmıştı.

.......

Z:Bir kere ya bir kerede olaysız bir iş becerelim.

Şuan sinirden ağlasam yeridir. Deniz ve Arda yüzünden bir hava limanından atılmadığımız kalmıştı.
Yok yok ben duramıyorum. Yatağımın altındaki  beyzbol sopasını kaptığım gibi aşağıya indim. Hatalarını anlayan ikili bir köşede oturmuş sessizce duvarları izliyorlardı. Taki beni görene kadar.

A:Z-zeynep o ne ?
X:Neye benziyor Ardacım
D:Eşhedü-eşhedü-
Alisa: ilahe illallah
Y:Zeynep biraz abart-
Z:Sakın karısmayın  sizide harcarım.

Bağırarak üstlerine doğru ilerleyince ikiside kacamaya başlamıştı. Üzgünüm ama bugün ikinizde kurtulamayacaktınız..

Çağan'dan

Leyayla uzun bir sahil yürüyüşünden sonra eve gitmeye karar vermiştik. Ayağı acıdığı  için  yürüyemiyordu.

- Leya  eğer rahatsız olmayacaksan seni kucağıma alacağım. Yani Ayağına acıdığı için.
-T-tamam.

Eğilip onu kucağıma aldığımda kollarını boynuma dolamıştı. Kafasını kaldırınca  yüz  yüze gelmiştik. Yanakları kızarınca gözlerini kaçırmış Kafasını boynuma koymuştu. Arabanın yanına  gelince leyayı yavaşça koltuğa bıraktım. Kendimde arabaya binince arabayı çalıştırdım. Derin bir sessizlik vardı aramızda sanki az önce konuşanlar  biz değilmişiz gibi... kısa bir süre sonra eve gelmiştik. Leyayı kucağıma  alıp eve çıktık. Merdivenleri tırmanıp  leyayı odasına  getirmiştim. Leyayı  yatağına bırakırken  boynundaki kolye gömleğime  takılmıştı.

Ç:Dur ben haldeyim.

Kolye iki kat düğmeye dolanmıştı. Hızlı bir şekilde  düğümü çözüp kafamı kaldırınca saçları burnuma değiyordu doya doya kokusnu icime çektim. Oda kafasını kaldırınca dudaklarımız birleşmişti. Bu kadar yakın olduğumuzun farkında bile değildim. İkimizde hareket edemiyorduk. Öylece donup kalmıştık. Leyanın çıkmak üzere olan kalbinin hızlı ritinleri Bi melodi gibi kulaklarıma doluyordu. Hızlıca geri çekilip ayağa kalkmıştım.

KARANLIKTAKİ RUHUM|LÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin