20.2

482 67 35
                                    

bölüm 20
kısım 2

san

san: saçlarını boyamışsın

wooyoung: evet boyadım

san: ben boyayacaktım
öyle konuşmuştuk

wooyoung: değiştirdim fikrimi

san: anladım
haklı olarak tabii

wooyoung: evet

san: yakışmış
yani biliyordum zaten yakışacağını da
beklediğimden de çok güzel olmuşsun

wooyoung: teşekkür ederim

san: zar zor konuşuyorsun benimle

wooyoung: ne yapmamı bekliyordun ki
hem sen niye yazdın bana
chris mi gitti noldu

san: wooyoung
gerçekten gözünde öyle biri miyim ben
seninle gönül eğlendirdiğimi mi ima ediyorsun

wooyoung: seni anlamaya çalışmayı bıraktım maalesef

san: bu konu sence de çok uzamadı mı
kendimi açıklamama bile izin vermiyorsun

wooyoung: bilmem
sen diyorsan öyledir tabi

san: doğru düzgün konuşacak mısın benimle

wooyoung: konuşacak bir şey yok?
söyleyeceğimi söylemiştim zaten

san: sana ne demeli peki

wooyoung: ?

san: yanındaki çocuk
paylaştığın
kim o

wooyoung: ne yapacaksın

san: soruyorum işte
kim o

wooyoung: arkadaşım
ve seni ilgilendirmez

san: benimle nasıl böyle konuşabiliyorsun

wooyoung: nasıl konuşuyormuşum

san: hiçbir şey hissetmiyormuşsun gibi

wooyoung: senin eserin bu??

san: ben böyle olmasını istemedim

wooyoung: sana güvenmiştim
merdivenin sonuna kadar çıktığımda anladım ki yanlış duvara yaslanmışım

san: hayır yanlış değildi
seni sevdiğime inanmakla hata etmedin

wooyoung: büyük bir hata yapmış gibi hissediyorum ama

san: çünkü duygularım karışıktı
yani aslında değildi ama öyle sanmıştım
aptallık ettim farkındayım
ve şimdi her şey için çok geç bunun da farkındayım
ama şu an seni ne kadar sevdiğim dışında bildiğim hiçbir şey yok

wooyoung: senin de dediğin gibi
artık çok geç

san: saçlarını o çocuk mu boyadı

wooyoung: ne alaka şimdi

san: soruyorum?

wooyoung: evet

hard to love [woosan]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin