Bölüm 20: Katilin Çocukluk Arkadaşı

15 6 0
                                    

Acı çeken geçmişimin parçalanmış parçaları arasında, karanlığımın doğuşuna ve evrimine tanık olan bir figür var onların haberi olmadan, dönüştüğüm canavarı şekillendirmede farkında olmadan bir rol oynayan bir çocukluk arkadaşı. İsimleri, çoktan geçmiş bir zamanın unutulmaz bir yankısı olarak, zihnimin girintilerinin derinliklerine kazınmış durumda.

Büyürken, gençliğin masumiyeti ve kırılmaz bir bağ oluşturan paylaşılan deneyimlerle ayrılmazdık. Memleketimizin şirin sokaklarında, daha parlak bir gelecek vaat ediyor gibi görünen hatıralardan oluşan bir duvar dokuyarak hayatın gelgitlerinde gezindik.

Ama yıllar geçtikçe ve sapkın arzularımın gölgesi hâkim oldukça aramızda bir uçurum oluşmaya başladı. İçimden sızan karanlığı ne zaman görseler, artan huzursuzluklarını, gözlerindeki şüphe parıltısını hissedebiliyordum.

Büyüyen bölünmeye rağmen, ortak geçmişimizin kalıntılarını korumak için çaresizce arkadaşlığımıza sarıldım. İçimde uyuyan gerçeği ifşa etme korkusuyla, ne zaman bir araya gelsek normallik maskesi takarak kötü niyetimin derinliklerini gizledim.

Onların huzurunda, bir zamanlar olduğum kişinin bir an için titrediğini gördüm beni çoktan terk etmiş olan masumiyetin ve saflığın bir yansıması. Kahkahaları ve hafiflikleri, uyanıkken tüm düşüncelerimi tüketen uçurumdan geçici olarak uzaklaşmamı sağladı.

Ama onların arkadaşlığına değer versem bile, aramızdaki bağın kırılgan olduğunu ve sakladığım sırların ağırlığı altında parçalanmaya mahkûm olduğunu biliyordum. Bana ikinci bir deri gibi yapışan karanlık, dokunduğum her şeyi lekeliyor, paylaştığımız anların üzerine bir huzursuzluk perdesi düşürüyordu.

Gözlerinde kaybettiğim masumiyeti, geri kazanmayı özlediğim saflığı gördüm. Onların varlığı bile, asla olamayacağım kişinin kesin bir hatırlatıcısı, içimdeki eziyetin alevlerini körükleyen acımasız bir alay konusu oldu.

Ceset sayısı arttıkça ve suçlarımın fısıltıları kulaklarına ulaştıkça, cehalet perdesi kalkmaya başladı ve dostluğumuzdaki çatlaklar aşılmaz bir uçuruma dönüştü. Bir zamanlar sarsılmaz olan güvenleri, artık inkâr edemeyecekleri gerçeğin ağırlığı altında kırıldı.

Çevrelerine ördükleri duvarların yükselerek onları ikimizi de tüketmekle tehdit eden karanlıktan koruyuşunu izledim. Onların varlığı, kendi dönüşümümün bir hatırlatıcısı, dönüştüğüm canavarı yansıtan bir ayna oldu.

Her geçen gün, etkileşimlerimiz daha gergin hale geldi ve havada ağır bir şekilde asılı duran dile getirilmeyen bir gerilimle noktalandı. Korkularını, aramızda oyalanan gerçekle tamamen yüzleşme konusundaki tereddütlerini hissettim. Sessiz bir kaçınma dansıydı, verilen onarılamaz hasarın kabulüydü.

Çarpık zihnimin derinliklerinde, arkadaşlıklarını kaybetmenin azabıyla boğuştum. Ayrılmamızın gerekliliğini anladığım halde, bir zamanlar paylaştığımız bağın kaybının yasını tuttum. Onların huzurunda, olabileceğim kişiyi, kendi meşum arzularımın peşinden giderken çarçur ettiğim potansiyeli hatırladım.

Şimdi, dünya kapanırken ve hakikat arayışı doruğa ulaşırken, arkadaşlığımızın anıları kahkahalar, paylaşılan sırlar ve bir zamanlar cisimleştirdiğimiz masumiyet aklımdan çıkmıyor. Geçmişte olduğum kişinin ve dönüştüğüm canavarın acı tatlı bir hatırlatıcısı olarak, geçmişimin bükülmüş duvar halısında sonsuza kadar dolanmış olarak kalırlar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şeytan'ın İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin