Alarmı 5 defa erteledikten sonra 6. çalışında anca uyanabildim saate baktığımda saatin 13.00 olduğunu görünce apar topar yataktan kalkıp banyoya gittim, yüzümü yıkayıp kıyafetimi almak için dolabıma yöneldiğimde annemin bana seslendiğini duydum "Kumsal Çağla seni bekliyor kızım." dediğinde hızla odamdan çıkıp aşağı indim Çağla salonda oturmuş beni bekliyor aynı zamanda annemle konuşuyordu. "Hoş geldin Çağla." "Hoş bulduk, hazırlan da çıkalım hemen." dediğinde tamam anlamında kafamı sallayıp merdivenlere yöneldim koşarak odama çıktım ve dolabımdan eşofmanımı ve mavi oversize tişörtümü aldım Çağlayı bekletmemek için hızla giyindim bel çantamı aldım içine kulaklığımı telefonumu ve tabii ki bıçağımı aldım artık bir an bile ayıramam yanımdan. Aşağı inmemle Çağlanın beni görüp ayaklanması bir oldu, beraber evden çıktık. Kendi arabama bindik ve yola çıktık tabii ki Ateşlerin yanına gidiyoruz, dün yaşadığımız olay hakkında konuşacağız. Tam bir travmatik olay değil mi?
Yola çıkalı neredeyse 10 dakika oluyordu, kırmızı ışıkta durduğumuzda Çağla'nın telefonu çalmaya başladı arayanın Egemen olduğunu söyleyip telefonu açtı "Efendim Egemen..." bir süre Egemeni dinleyip sessiz kaldı. Çağla'nın yüz ifadesi bir anda değişti ve "NE!" diye bağırdı. "Ne oldu?" diye sordum merakla ve endişeyle Çağla telefonu kapatıp bana döndü gözünden bir damla yaş akarak "Ateş kayıp!" dedi üzgün bir sesle şok içinde ona dönerken karşıma bir bisikletli çocuğun çıktığını son anda fark ettim ve ani bir frenle çocuğa çarpmama ramak kala anca durabildim. Camdan kafamı çıkartıp çocuktan özür diledim ve çocuk bana ters ters bakıp karşıya geçti. Çağlaya geri döndüğümde Çağla kırp kırmız olmuş duyduklarını sindirmeye çalışıyordu. Onu dürtüp olayın nasıl olduğunu sordum, Çağla derin bir nefes alarak söze girdi "Baran sabah uyandığında Ateşi odasında görememiş." dedi "Belki dışarı falan çıkmıştır." dediğimde gözlerindeki yaşları silerek "Baranda ilk başta öyle düşünmüş ama bu saate kadar beklemiş ve gelmemiş kaç kere aramış ama ulaşamamış. Sonra belki Egemene gitmiştir diye Egemeni aramış Ateşin yanında olup olmadığını sormuş Egemende yanına hiç gelmediğini söylemiş. En son Baran Egemene tam bir şey diyecekken kapı çalmış ve telefonu kapatmışlar. Egemen şimdi Baranların evine gidiyormuş." dedi "Tamam o zaman bizde gidelim." dediğimde Çağla evet anlamında kafasını salladı. Yola tekrar çıktık ikimizde Ateşe ne olduğunu düşünüyorduk. Baranların evine geldiğimizde arabayı park edip hemen eve girdik. Kapıyı bize Egemen açtı çok endişeli görünüyordu Egemeni böyle görmeye hiç alışık eğilim "Ne oldu sana? Yoksa Ateşle ilgili mi?" dedim endişeyle tek kelime etmedi. İçeri girdiğimizde Baran kanepede oturuyordu kafasını ellerinin arasına almış kanepenin önünde duran sehpanın üstündeki kağıda bakıyordu. Hemen yanına gittik kağıda o kadar odaklanmış ki bizim geldiğimizi duymadı bile. Ben Baranın yanındaki tekli koltuğa oturduğumda Çağla Egemenle bir şeyler konuşuyordu. "Baran." dedim tereddütle yüzüme bakmadan "O adam kaçırmış Ateşi!" dedi sessizce görünüşe göre sehpadaki kağıt o adamdan geldi, kağıdı aldım ve sesli bir şekilde okumaya başladım şöyle diyordu:
"Eğer arkadaşınızın kurtulmasını istiyorsanız benimle iş birliği yapmak zorundasınız. Aksi taktirde sadece arkadaşınızı da değil sizi de öldürürüm!" "Ne demek şimdi bu?" "Yani kısacası bizden uyuşturucu satmamızı istiyor." dedi Egemen "Yardım etmeyeceğiz değil mi?" dedi Çağla "Başka bir şansımız mı var?" dediğimde Baran söze girdi "Aslında var ama risk alabilir miyiz bilemiyorum." dedi "Ne peki?" dedi Çağla umutsuz bir sesle "Bunu bir kaç gün önce öğrendim, yani babamla konuşurken duydum . Ateşin bir amcası varmış. Adı Emreydi galiba hatırlamıyorum ama ajan olduğunu duydum. Babam ona Bora Doğanı yakalama görevini vermiş, anladığım kadarıyla Ateşin amcası Bora Doğanın evinin hemen yanındaki eve taşınıyormuş." dedi "Yani şimdi Ateşin amcasından mı yardım alacağız?" dediğimde bana döndü ve "Evet çünkü başka çaremiz yok." dedi "Peki Ateşin amcası olduğundan haberi var mı?" "Büyük bir ihtimalle yok çünkü eğer olsaydı amca yeğeni kaybolduğunda bize gelirdi." "Adamın evini nereden bulacağız?" "Babamdan..." dedi. Ardından hepimiz toparlanıp Baranın ailesinin yaşadığı eve gittik. Çatı katı dahil 3 katlı müstakil modern bir evdi, bahçe kapısında bir güvenlik odası ve kapının önünde dört tane güvenlik vardı, eve giden taşlı yoldan ilerledik giriş kapısında iki koruma duruyordu, Barana ve bize hoş geldiniz dedikten sonra kapıyı açtılar. İçeri girdiğimizde bizim evdeki gibi hemen karşıda yukarı çıkan bir merdiven duruyordu. Sol tarafımızda bir salon vardı Baran bize salona geçmemizi, ve onun gelmesini beklememizi istedi, bizde istediğini yaptık ve salona geçip beklemeye başladık. Birkaç dakika sonra çeriye yardımcıları girdi "Hoş geldiniz efendim ne alırsınız?" dedi tebessümle "Hoş bulduk. Biz birşey almayalım teşekkür ederiz." dedi Egemen yardımcı tamam anlamında kafasını sallayıp odadan çıktı ve o gittikten sonra Baranın annesi geldi. "Hoş geldiniz çocuklar." sıcak bir gülümsemeyle "Hoş bulduk efendim." dedim "Sen Kumsal olmalısın, Baran senden çok bahsetti bende Zuhal yani Baranın annesiyim." dedi ve elini uzattı bende aynı şekilde elimi uzattım ve "Memnun oldum efendim." dedim kadın karşımızdaki kanepeye oturdu ve dakikalar sonra Baran ve babası içeri girdi. Babası hepimizle selamlaştıktan sonra "Merhaba kızım ben Önder Demir Baranın babasıyım." dedi bana bakarak "Memnunu oldum efendim." dedim gülümseyerek sonra Önder amca Zuhal teyzenin yanına oturdu ve söze girdi. "Evet çocuklar sizi dinliyorum." Baran hemen söze girdi. "Ateşi Bora denilen adam kaçırmış, geçen gün seni biriyle konuşurken duydum Ateşin Emre adında bir amcası olduğunu ve Bora Doğanı yakalaması için görevlendirdiğini söylüyordun. Bizde Ateşin amcasından yardım alacığız bu yüzden senden onun adresini almak için geldik." dedi "Bakın çocuklar arkadaşınızı kurtarmak istiyorsunuz biliyorum ama Emre'yi riske atamam Bora Doğanı yakalamak için bir plan yaptık ve bu planı bozarsak her şey daha kötü olabilir." dedi çaresiz bir şekilde "Peki ne yapacağız?" diye sordu Egemen "Emre'yi riske atamam belki ama en güçlü adamlarımı size veririm. Onlar size yardımcı olabilir belki." dediğinde Baran şöyle söyledi "Madem bizi riske atıyorsun baba o zaman adamlarını da istemiyoruz." dedi öfkeyle "Hadi gidiyoruz çocukla, kendi işimizi kendimiz halledelim." dediğinde hepimiz ayaklandık ve evden çıktık. Baran çok sinirli duruyordu. "Neden yardımını kabul etmedin?" dedi Çağla "Öyle olması gerekti. Bora Doğanın isteklerini yapacağız be kardeşimizi alacağız." dedi öfkeyle "Ama eğer uyuşturucu işine girersek polislikten atılırsın biliyorsun değil mi?" dediğimde bana döndü ve "Sence umurumda mı?" dedi. Neden bu kadar sinirlendiğini hiçbirimiz anlamadık "Gerçekten de uyuşturucu mu satacağız?" dedi Çağla tereddütle "Bir sakıncası mı var Çağla? Yıllar önce Ateşin bizim için yaptıklarını unuttun herhalde." dedi Baran öfkeyle "Tabii ki unutmadım." dedi hepimiz arabaya geçtik yol boyunca kimse tek kelime bile etmedi. Baran "Bu konuyu yarın konuşalım çocuklar." dedi ve hepimizi evlerimize bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZANLAR
ActionDünya'ya, yapılan oyunları bozmak için gönderilen 5 kişinin hikayesi..