9.Bölüm: Yardımına İhtiyacımız Var

5 0 0
                                    


                                                (YAZARIN ANLATIMIYLA)      

                    "Asla sana itaat etmeyeceğim Bora Doğan asla!" dedi Ateş öfkeyle Bora pis pis gülerek "Tamam o zaman şöyle yapalım." dedi  ve bomboş bir deponun ortasında tahta sandalyede elleri bağlı bir şekilde oturan Ateşe döndü, bir adım attı ve "İki seçeneğin var ya burada kalıp bana çalışırsın ya da arkadaşlarına veda edersin. Seçim senin." dedi Ateş istemeye istemeye de olsa bunu arkadaşları için yapmak zorundaydı. "Tamam uyuşturucu satışında sana çalışacağım ama eğer onlarının kılına zarar verirsen..." tam sözünü bitirecekken Bora sözünü kesti ve "Ne yaparsın? Beni polise mi verirsin ha? Eğer beni polise verirsen sende yanarsın Ateş." dedi öfkeyle.


                                                                        (KUMSALIN ANLATIMIYLA)

                        "Ciddi ciddi bu adama mı çalışacağız?" dedi Çağla "Ateş için bunu yapmalıyız, ama isteğini kabul ettiğimizi nasıl söyleyeceğiz?" dediğimde Egemen bana döndü ve "O adam tüm bunları planlarken bunu da düşünmüştür herhalde." dedi hepimiz oturmuş şimdi ne yapacağımızı düşünüyorduk ki bir anda kapı çaldı Baran kapıyı açmak için ayağa kalktı ve salondan çıktı, bir kaç saniye sonra elinde bir zarfla içeri girdi. "O adamdan değil mi?" dedi Çağla "Evet ondan." dedi Baran, zarfı açtı içindeki kağıdı çıkardı ve okumaya başladı, şöyle diyordu kağıtta :

"Size 2 gün veriyorum çocuklar 2 gün sonra saat 14.00 da sizinle Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezinde buluşacağım. Aksi taktirde bir dakika bile gecikirseniz yapacaklarımı biliyorsunuz." diyordu 

           "2 gün sonra hayatımız çok ama çok değişecek çocuklar." dedi Baran hayal kırıklığıyla "Ateşin amcasını kendimiz bulamaz mıyız?" dediğimde Egemen ümitsizce bana baktı ve "Bulamayız." dedi o anda Baran bir şey bulmuş gibi heyecanla ayağa kalktı ve "Aslında bulabiliriz." dedi "Peki nasıl?" dedi Çağla Baran ilk önce biraz duraksadı ve söze girdi. "Babam işe aldığı herkesten  özgeçmişini istiyor özgeçmişte de bırakın ev adresini telefon numarasına bile ulaşırız." dedi, Egemen ümitsizce "Peki ofise nasıl gireceğiz?" dedi "Orası kolay saat şuanda 17.03 babam 27 dakika sonra ofisten çıkıyor, o çıktıktan sonrada diğerleri çıkıyor. Şimdi siz burada bekleyin ben babam gelmeden anneme gidip ofisin yedek anahtarını alacağım." dedi Baran, ardından üzerine siyah kot bir ceket aldı ve evden çıktı, üçümüzde Baranın gelmesini bekledik.

       Yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı ve gelen Barandı "Az daha babama yakalanıyordum. Ben evden çıktıktan sonra yolda babamın arabasını gördüm." dedi, gergin duruyordu. "Annene ne dedin?" dedi Çağla "Her şeyi anlattım eğer uyuşturucu satmamı istiyorsan verme anne dedim sonra ben hiç öyle bir şey ister miyim  dedi ve verdi." dedi beraber salona geçtik, salondaki yuvarlak yemek masasına oturduk. Baran gelmeden dışardan yemek söylemiştik ve masayı hazırlamıştık, hep beraber yemek yedikten sonra saatin 18.09 olduğunu fark ettim "Saat 18.09 gidelim mi artık?" dedim Barana bakarak "Ee gidelim o zaman herkes çıkmıştır." dedi. Masayı kaldırdıktan sonra hazırlanıp evden çıktık.  Buraya ilk defa geliyordum bembeyaz bir bina, duvarları taşlardan örülmüş ve beyaza boyanmış o kadar güzel duruyordu ki. Sanırsam üç katlı bir binaydı giriş kapısına giden bir merdiven vardı ve merdivene kadar her yer beyazdı. Baran vakit kaybetmeden kapıyı açtı ve içeri girdik. Girer girmez kapının karşısında bir güvenlik odası vardı hemen yanındaysa yukarı çıkan bir merdiven duruyordu. Yukarı çıkmak için merdivenlere yöneldiğimizde Egemenin "Durun!" demesiyle hepimiz ona döndük "Ben kamera odasına gideyim çıktığımız zaman görüntüleri silerim." "Birisi gelirse haber verirsin." dedi Baran, Egemen tamam anlamında kafasını salladığında hepimiz tekrar merdivenlere yönelip yukarı çıktık. Yukarıda sadece çalışanların masaları vardı. Üçüncü kata çıktığımızda bizi kocam bir oda karşıladı

OYUN BOZANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin