chapter four- what was that?

96 10 19
                                    

| Yeji'den |

Jeongin'in dövdüğü çocuk fena haldeydi. Eczaneye gittik ama oradaki eczacı, çocuk kötü durumda yan taraftaki sağlık ocağına gitmemizi söyledi. Sağlık ocağına geçtikten sonra kötü halde olsa da bilinci kapanmayan çocuğa ismini ve bir yakınının numarasını sordum. Kız kardeşinin numarasını verdi. Chankyu'nun kız kardeşi Chanmi'yi aradıktan sonra bir sokak arkada oturduklarından 5 dakika içinde yanımızdaydı.

Kız içeri daldığı gibi kenarda oturan Jeongin'in yanına gitti ve karşısında dikildi.

"Şerefsiz..."

"Ne dedin?"

"ŞEREFSİZ DEDİM."

Jeongin ayağa kalktı ve kızın üstüne yürüdü. Gözleri dolan liselinin adımları geriye gidiyordu.

"Gwi nam'ı çok mu sevdin?"

Şizofrence bir gülüşün ardından konuşmaya devam etti Jeongin.

"Gwi nam aynılarını yapmaktan zevk alacaktır. İstiyor musun?"

Kahkaha attı. Ben de o sırada kendimi tutmaya çalışıyordum.

"Sadece katlan Chanmi. İstesen de başka bir şey yapamazsın. "

Tekrar kahkaha atmaya başladığında kendime engel olamadım. Jeongin'in yüzüne bir yumruk geçirdim. Kuşağımın gidip gitmemesi önemli değildi. Bu şerefsiz kim bilir neler yaşatmıştı onlara.

"Noona, sen de mi? O kadar yıl öğrencin oldum. Sen bize hep demiyor musun ben sizi küçük kardeşlerim gibi görüyorum, başınıza bir şey gelirse ben yanınızda olurum, ben olmazsam öğrettiklerim yanınızda olur diye? Şimdi neden kendinle çelişiyorsun?"

Burnumdan soluyarak konuşmaya devam ettim.

"Çünkü ben size hep güvenmiştim. İçinizden birinin öğrendiklerini masum insanlar üzerinde kullanacağı aklımın ucundan geçmezdi. Demek ki sana güvenmemeliymişim."

"Masum olanın o olduğunu nereden biliyorsun? Ne olduğunu bile bilmeden nasıl kanıya varabiliyorsun?"

Son cümlesinde sesi fazla yüksekti.

"Bana sesini yükseltme! Daha dün beyaz kuşakların sözleşmeleriyle ilgilenmedin mi? O kağıtlarda neler yazdığını bilmiyor musun? Aptal değilim. Her şeyi kanıtlarıyla ailene ve öğretmenlerine gösterdiğimde kimse bir şey diyemeyecek. Herkes yaptıklarının cezasını çekmelidir. Bunu da size sık sık söylerdim, değil mi?"

"Yeji Noona, lütfen sadece kursla ilgilen. Ne yaptığımız seni hiç alakadar etmiyor"

"Yıllarca eğittiğim öğrencimin benim ona verdiğim bilgilerle bir gangster gibi gezmesi beni alakadar etmiyor yani? Kuşağına ve diplomana ben karar veremem ama... Artık asistanım değilsin. Kovuldun."

"Ayak işlerinizi yapmak için can atıyordum ben de."

Tam kapıdan çıkacakken ona seslendim.

"Telefonlarımı açmazsan süreci doğrudan annenle yürütürüz. Onun bağlantılarını kullandığını biliyorum."

Jeongin hiç bir şey demeden kapıdan çıktıktan sonra Chanmi bir koltuğa oturdu ve bende onun yanında bekledim.

Uzun bir sessizlikten sonra Chankyu'yu kapıdan çıkarken gördüm.

"Chankyu çıkmış. Burada kal."

Ayağa kalkıp biraz daha kendine gelmiş olan Chankyu'nun yanına gittim. Hemşireye ne olduğunu sordum.

"Kolu çatlamış. 1 hafta bu şekilde kalsın. Ayrıca gözü çok şişmiş ve morarmış. Yatmadan önce buz koysun. Yaraları için reçetedeki kremleri sürsün. Ayrıca belindeki yara enfeksiyon kapabilir. Biz pansuman yaptık ama evde pansuman yapmaya devam edin. Paslı demir izine benziyor. Geçmiş olsun."

dreams come true | hyunjin x yeji Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin