Başlangıç

2K 101 284
                                    

İlk kaleme aldığım kitabım haliyle heyecanlıyım. Eksiklerim'de olabilir yanlışlarımda. Sizlerden istediğim saygı duymanız ve okuyup destek olmanızı rica ediyorum. İyi okumalar...

◦•●◉✿*✿◉●•◦


Geçmişin yaraları daha dün gibi kanar içimizde. Zaman ayırt etmeden geçmişte kalmaz bu günümüzüde ele geçirir. Akıp giden sadece zamandır ruhtaki yara hep bizimledir. İnsan nereye giderse gitsin içindeki acı onunla olduğu sürece nereye gittiği yere acısınıda taşır . Acıdan kaçar ama boşuna kaçar aklında ,yüreğinde acısını götürdüğünü bilmeden.

Bir yaz sabahının ılık esen rüzgarını teninde hissetti. Odasının balkonundan bahçeyi izliyordu.

Dudaklarında bir tebessüm belirdi genç kızın.Ne güzel günleri geçmişti bu bahçede abileri ve kuzenleriyle koşuşturarak.

Bazen insan belli bir zamana gidip o zamanda kalmak ister. Hiç geçmesin zaman akmasın o zamanda kalsın ister. İnsanoğlu hep ister ama her istediğini elde edemez. Hayat bazen acımasız yüzünü gösterir. Genç kızın dudağındaki tatlı tebessüm yerini acı bir tebessüme bıraktı. Tam 14 yıl önce gülüşleri elinden alınmıştı. Sadece gülüşleri değil çocukluğunu da o yıllara bırakmıştı. 8 yaşındaydı hayatının zeminin çöküşünde.
Bir damla yaş süzüldü genç kızın gözünden.

- "Aden"

Duyduğu sesle irkilip kendine geldi genç kız. Arkasını döndüğünde geniş gülümsemesiyle kendine bakan kuzeni Dilayı gördü.

Belli etmeden yanağından süzülen yaşı elinin tersiyle silip sıcak bir tebessüm etti.

-"Hadi güzellik kahvaltıya seni bekliyoruz. "
-"Tamam canım " diye kuzenin koluna girdi genç kız.

Birlikte alt kata indiler. Uzun yıllardır ailesiyle fazla bir zaman geçirememişti genç kız. İstanbul'a okumak için gitmişti. Memleketinden gideli 4 yıl olmuştu. En sevdiği şehirdi Gaziantep. Bu topraklarda büyüdü. Bu toprakları seviyordu genç kız. Getirdiği mutluluğu da hüznü'de. Hayallerinin peşinden gitmek için 4 yıl önce bu topraklardan gitmişti. Aden'e göre gitmek ailesine göre kaçmaktı. İstanbul yıldız teknik Üniversitesini kazanmıştı. Ne abileri nede amcası İstanbul'da okumasını istemediler. Memleketinde okuması için ailesi çok diretmiş hep gözleri üzerinde olsun istemişlerdi. Eroğlu ailesi Antebin tanınan güçlü ve büyük bir ailesiydi. Antep'te saygın bir aileye sahip ti Aden EROĞLU.

Bu şehirde okumsını isteme sebepleri dostları olduğu kadar düşmanlarıda vardı. Aden kimseye söylemeden hayallerinin peşinden gitti. Amcası 2 yıl boyunca görüşüp konuşmamış aile fertlerini de görüşmesine izin vermemiş Aden'i bu şekilde cezalandırmıştı. O 2 yıl boyunca bu topraklara adım atmamıştı. Bu son 2 yıl boyunca bu gelişiyle birlikte ikinci gelişiydi. Okulunu bitirmiş stajını yapmış işi hazırdı işe başlamadan önce ailesini ziyaretine gelmişti. Nerden bilecekti ki bu ziyaretten sonra hayatının değişeceğini. Keyifli bir kahvaltı ve sohbet ediyordu EROĞLU ailesi.

Alp'in yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi . Kuzeni adenle uğraşmaya bayılıyordu. Sinsi gülüşüyle birlikte
-"Aden"diye seslendi Alp.
Aden Dila ile olan sohbetine ara verip kafasını kuzenin olduğu yöne çevirdi.
-"Efendim"
Genç adam yüzündeki sinsi sırıtmaları devam etti.

-"Görmeyeli bi çirkin leş mişsin sanki " Yüzünü ekşitti ardından sırıtma ya devam etti.
-" Uğraşma benimle Alp"
Karşısındaki oturun adamın yüzünü inceledi. Yine aynı ifade vardı tıpkı küçükken yaptığı gibi onu çıldırtmaya çalıştığını anladı.

ZAMANSIZ AŞK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin