Yorum yapmayı ve beğeni atmayı unutmayın. Yanımda olup destek olanlara teşekkür ediyorum.♥️
Sizden ricam okuyup boş geçmeyin.
İyi okumalar canlarım 🥰
Mardin
Son baharın esen rüzgarı konağın taş duvarlarına çarpıyordu. Bu konak daha sert esen rüzgara şahitlik edecekti. Konağın her bir taşı içinde yanan ateşi hoyratça esen rüzgarın harlayacak ve içinde yanacak olan kalplere ev sahipliği edecekti .
Taştan kale gibi olan büyük konak nelere şahitlik etmişti etmeyede devam edecekti. Barlas'ın,Aden ile evlenmek istediğini söylemesinin üzerinden tam üç gün geçmişti. Bu üçgün içerisinde Agâh ağa , Behram bey ile defalarca telefon görüşmesi yapmıştı Barlas'ın aldığı evlilik kararı üzerine. Ama yaptığı her telefon görüşmesinde olumsuz yanıt almıştı. Behram bey , Savaştan korktuğu için paçaları tutuşmuş tu.
Savaş tan korktuğu için ona verdiği sözden geri adım atmıyor du. Agâh ağa ise ısrar etmeye devam ediyor du bu iş çıkılmaz bir hal almasın diye . Biliyordu Agah ağa Barlas'ın kendisine söylediği sözleri şüphesiz yapardı ve bu iş çıkılmaz bir hal alırdı en çok yara alacak olanda Aden olurdu ve öyle olmaması içindi bu kadar çabası.
Cebindeki telefonunu çıkarıp Behram bey'in numarasını aradı Agâh ağa.
İki gündür yaptığı gibi bugün yine evlilik konusunu açacaktı. Ama bugün öyle bir teklif sunacaktı ki Behram bey hayır diyemeyecek ti. Barlas herşeyi anlattıktan sonra Agâh ağa , Behram bey ne işler karıştırıyor diye adamını yollamıştı Antep'e ve ne iş karıştırdığını da öğrenmişti edeceği teklifi asla reddemeyeceğinden emindi Agâh ağa.Sunacağı teklifi Barlas duysa tufan gibi eser hiç kimseden tek bir iz bile bırakmaz yok ederdi. Agâh ağa herkesin selameti için böyle bir karara varmıştı en çokta dostu İlyas'ın emanetini iki vicdansızın eline bırakmamak için.Telefon açılması ile sesi duyuldu Behram beyin.
"Alo."
"Nasılsın Behram?"
"İyidir Agâh da yine aynı konu için aradıysan benim kararım aynıdır değişen birşey yok önden belirteyim. Verilmiş bir sözüm var bir kaç gün sonra istemeye gelecekler buyur ettim sözümden dönemem!" İki gündür Agâh ağa sık sık arayıp aynı konuyu açıyordu. Behram bey yine aynı konunun açılacağını bildiği için önden kararını belirtti konu uzamaması adına .Sanki bir kullanılmayan eşyadan bahsedermiş gibi bahsetti Aden den. Kullanmadığı bir eşyasını başkasına vereceğine söz vermiş gibi. Bir genç kızın hayatı bukadar basit olmamalıy dı bir eşya kadar basit görülmemeliy di.
Ve Behram bey'in bahsettiği görücülerden Aden'in haberi dahi yoktu tıpkı Barlas'ın kendisi ile evlenmek istediğinden haberi olmadığı gibi.
" Bu kadar çabuk kestirip atma bi yüz yüze görüşelim Behram ." Bu konu çok uzamıştı. Agâh ağa ilk Aden'e oğlu için talip olduğunu söylediğinde olumsuz cevap almışlardı ve Barlas bunu duyunca katıksız bir öfkeye bürünmüştü. Agâh ağa üç gündür oğlunu zor zapdediyordu kendi bildiğini okumak istiyor du. İstanbul'a gidip zorlada olsa Aden'i Mardin'e getirmek istiyordu Barlas iki vicdansızın eline bırakmamak için. Sabırsız bir adamdı zaten Savaş ve Behram bey'in konuşmalarını duyması ile de sabrı tükenmiş ti Barlas'ın. Savaş ve Behram bey'in konuşmalarını duymamış olsaydı eğer zorda olsa sabredecekti sevdiği kadının kendisine gelmesini bekleyecek ti. İşler tam tersine dönmüş freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor du. Önünde kim dursa ezilecek ti. Kimi hafif yara alırken kimiside ağır yara alacaktı belki büyük hasar bile bırakacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ AŞK
Ficção AdolescenteAşiret konulu İki farklı hayat. İki farklı yaşam. Töreler le büyümüş Doğunun en büyük aşiretinin acımasız ağası olup yer altı dünyasının en karanlık yüzü olan genç bir adam. Tanınmış bir aileye sahip sıradan hayatını sürdüren en masum olmasına rağm...