Kısa ama içten sarılmamızın ardından ayrıldık. Hiçbirşey yokmuşçasına yemeklerimizi yemeğe başladık.
Ne o konuşuyordu ne de ben. Yemeklerin ardından çöpleri kaldırdık. Bulaşıkları yıkarken de bana yardımcı oldu.
Saat 5e yaklaşıyordu bu saatten sonra uyusam hayatta kalkamazdım.
Ama böyle oturmaya devam edersem kesinlikle uyuya kalacaktım.
Bakışlarımı Kaana çevirince kafasını arkaya atıp kestirdiğini gördüm. Dirseğimle hafifçe dürttüm. Saniyesinde açılan gözleri beni buldu ve sorgulayan bakışlarla suratımı taradı.
A: Eğer şimdi uyursak sabah kalkamayız ve yarın okul var.
K: Ne olacak ya.
A: AA olmaz öyle kalk hadi kahve yapacağız. Böyle uyuşuk uyuşuk oturmak yok.
Kaan hiçbir şekilde şikayet etmeden ayaklandı ve benden önce mutfağa adımladı. Peşinden ben de gittim. O önceden yerini gördüğü kupaları çıkarttı ben ise makineye kahveyi yerleştirmeye başladım.
Kahvelerde hazır olunca artık tek yapmamız gereken uyanık kalmaktı. Kahvenin bana hiçbir etkisi yoktu. Önceden uyanık kalmak zorunda olduğumdan sürekli kahve içerdim.
Tekrardan uzuun bir sessizlik oldu benimse çoktan gözlerim kapanmaya başlamıştı.
Gözlerimi kendi odamda ve yorganımın altında açtım hava hala karanlıktı işin ilginç yanı yalnız değildim yanımda biri vardı ve bana sokulmuş bir şekilde duruyordu.
Sanırım titriyordu?
Kaanı uyandırmamaya gayret göstererek hafifçe doğruldum kabus görüyor olmalıydı. Kafası boynuma gelecek bir şekilde uyuduğu için mis gibi kokan saçları tam burun hizamdaydı.
Elimi kaldırıp yavaşça saçlarını okşamaya başladım titremeleri zamanla hafifledi ve huzurlu bir uykuya doğru yoluna devam etti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Temsili)
Gözlerimi ikinci aralayışımda hava yeni yeni aydınlanıyordu ve tek başımaydım. Yataktan doğrulup panduflarımı giydim. Salona geçip camları aralayacaktım ki koltukta oturup kitap okuyan Kaan ile gözlerimiz kesişti. Kısa bakışmanın ardından pencereleri açmış ve mutfağa geçmiştim.
Normalde hızlıca evden çıkıp bi simit veya açmayla kahvaltı işini hallederdim ama şu an o normal anlardan birinde değildik. Bu yüzden raftan tost makinesini indirip 4 tane tost hazırladım ve saklama kapılarından birine koydum.
Üstümü de hızlıca giyinip çantamıda alıp salona geçtim.
A: Hadi çıkalım kahvaltılık birşeyler aldım çardaklarda yeriz hadi.
