K: emin ol bu seni hiç ilgilendirmez.
A: aman iyi be soranda kabahat.
Ortam yeniden sessizleşince dizlerimin sızladığını ve pijamaya hafif kan bulaştığını fark ettim. Tam o sırada midem guruldamaya başladı. Harika resmen rezalet. Eve döner dönmez direkt uyumuştum bu yüzden acıkmiştim. Birseyler atıştırmadan önce dizlerime bakmalıydım. Üstümü değiştirirken nasıl görmemiştim ki.
Bakışlarımı dizlerimden kaldırıp Kaana bakınca onun da dizlerime baktığını gördüm. Hemen ayaklandım ve banyoya geçtim dolaptan ilk yardım çantasını açıp pijamanın altını çıkarttım.
Pijamaların altına daha doğrusu ne giysem içinde voleybol şortu giyerdim neden bilmem daha rahat hissederdim.
Çantadan gereken malzemeleri çıkartıp lavabonun kenarına koydum, çantayıda yerine kaldırdım. Küvetin kenarına oturdum ve pamukları ayırmaya başladım.
Tam o sırada kapı tıklatıldı. Niye gelmişti ki bu.
A: Kaan??
A: birşey mi oldu?!
K: yardım edebilir miyim?
Sesi o kadar kısık ve naif gelmişti ki ilk birkaç saniye doğru mu duydum anlayamadım. En son toparlanınca seslendim.
A:gel
Önce kapı kolu aşağı indi ardından kapı aralandı. Kaan yavaşça içeri süzüldü. Benim oturduğum yerin önünde dizlerinin üstüne çöktü ve elimdeki pamuğa uzandı. Pamuklardan birini aldı kenarda duran oksijen suyunun kapağını açtı ve içindeki sıvıyı pamukla buluşturdu. Elini uzattı ama dokunmadan önce onay ister gibi gözlerime baktı. Yavaşça kafamı salladım. Dizimin arkasından tutup bacağımı kendine çekti ve nazikçe yaranın etrafını temizlemeye başladı.
İki dizimi de temizleyince oksijen suyunun kapağını kapattı ve elimden ikinci pamuğu aldı. Bu seferde baticon şişesini açtı ve kahverengi sıvıyı pamuğa döktü.
Yine önümde çöktü ama bu sefer yaraya pamuğu bastırmadan önce ellerinden birini bana uzattı. Soru işaretleriyle ona bakarken o ise açıklama yaptı.
K: Canın yanarsa elimi sık.
Elimi elinin içine bıraktım. Pamuğu çok yavaşça yaraya bastırdı. Sonra pamuğu çekip yaraya üfledi. Bu hareketi o kadar hoştu ki. Kimse yaralarıma bakmazken o canim yanmasın diye yarama üflemişti.
Ben bunları düşünürken o iki dizimide halledip bide üstüne sarmıştı. Elim hala elindeydi, ayağa kalktı benide kalkmam için hafifçe çekti. Kalkıp salona geçtik.
Ne o konuşuyordu ne ben sadece boş boş durup çaylarımızı içiyorduk. AMA BEN HALA AÇTIM. Canim midem aklıma gelir gelmez ayaklandım ve mutfağa geçtim. Hızlı kalkışım ilgisini çekmiş olmalı ki o da peşimden ayaklandı.
Buzdolabının üstündeki magnetlerden birini aldım. 7/24 açık lahmacuncu. Magnetin üstündeki lahmacun fotoğrafını görünce midem bir daha guruldadı. Kaan omzumun üstünden neye baktığıma bakıyordu. Tezgahtaki ev telefonunu aldım ve magnetteki numarayı taşlamaya başladım. 2. Çalışta açılan telefon ile konuşmaya başladım.
A: Ustam iyi geceler, sipariş verecektim ben.
?: tabi buyur kızım.
A: Utsa biz şimdi 10 tane orta acılı lahmacun iki tanede ayran alabilir miyiz.
U: tabi evladım adres zaten çıktı numaradan yollattırıyorum, toplam 120 lira tutuyor kart mı nakit mi?
A:kart abi
U:tamamdır iyi geceler.
A:size de.
Telefonu kapatıp Kaan a döndüm.
A:Lahmacun yiyoruz haberin olsun.
Onu arkamda bırakıp tekrar salona geçtim. Önceki sefer çok sessiz olduğumuz için televizyonu açtım.
Şansıma Yasak Elma oynuyordu. Koltukta bağdaş kurup oturdum yastıklardan birini de alıp sarıldım.
O sırada Kaan geldi. Bu sefer yanıma kuruldu ve diziyi izlemeye başladı.
A: sever misin Yasak Elma
K: sakın gülme ama evet.
Kaan bunu söyledikten sonra yine sessizleştik ve diziye odaklandık.
A: Yıldızın kaç kocası var ya
Aniden yaptığım isyanla kısık bir sesle kıkırdadı. Gülüşünün şokunu atlatamadan kapı çaldı. Kartımı aldım ve kapıya doğru hareketlendim onun da kalkmaya yeltendiğini görünce tehditkar birkaç bakış atıp kapıyı açtım.
Karşımdaki kurye değildi Fatih'ti.
Fatih kıskanç, saplantılı, ayrıldığımıza inanmayan ve en önemlisi beni aldatan eski sevgilimdi. Arada bir geceleri gelip kapıma dayanırdı ben açmayıncada boş boş küfreder giderdi.
O olduğunu bilsem hayatta açmazdım. Ne olduğunu tam olarak idrak ettiğimde hızlıca kapıyı kapamaya çalıştım ama benden hızlı davrandı ve ayağını araya koydu. Kapıyı savurarak içeri girdi. Kolumu ve belimi kavrayıp dudaklarıma yapıştı her ne kadar onu itmeye çalışsam da başaramadım benden ayrılınca konuşmaya başladı ama kolumu ve belimi bırakmıyordu, uzaklaşamyıyordum.
F: çok özlemişim seni Ahummm
Direnmeyi bırakıp kulağına yaklaştım.
A:SIKTIR GIT ORROSPU ÇOCUĞU
Hızlıca kolumu bıraktı ve kulağı kapadı. O sırada aniden suratına inen yumruk ile ne olduğunu şaşırdı. Ne güzel vurdum be. Benim vuruşumla hafif sendeledi ama en azından beni bırakmıştı. Tam doğrulmuşken gelen ikinci yumruk ile yeri boyladı bu yumruk Kaandan gelmişti. Fatih yere düşünce Kaan onun üstüne çıktı. Resmen dövüşuyorlardı.
Az önce başıma gelenlerin şimdi farkına varıyordum resmen taciz edilmiştir. Geçen seferki gibi yıkılmayıp bu sefer dik duracaktım.
Yanlarına gidip onları bir şekilde ayırdım Fatihi kapıya sürükledim kapıdan çıkınca sırtına sert bir tekme geçirdim. O sırada kurye merdivenleri çıkıyordu hızlıca poşeti aldım kartla temassız ödeyip kapıyı kapattım.
Kaan hala şoktaydı ama benim sağlam durmam lazımdı kimsenin yıkılışımı görmemesi lazımdı.
Sanki hiçbirşey yokmuş gibi salona gittim ve koltuğa oturdum poşeti açtım.
Kaan gelip yanıma oturdu hiçbirsey sormadı sonra aniden beni kendine çekip sarıldı bana güvende olduğumu ve yanımda olduğunu göstermek istedi.
Kim ne derse desin o iyi bir insandı
..
..
..
..
