SAUDADE||VEGASPETE

GERÇEK BİR SEVGİLİLİK

Pete

Onunla sevişmeye başladığımız günden bu ana kadar bana verdiği en çarpıcı orgazmdı az önce yaşadığım. Aynadan ikimize bakarken, içimde gidip gelişini ve bunun onun yüzünde bıraktığı ifadeyi izlemek çıldırtıcıydı. Buna eklenen dokunuşları ve aramıza giren zamanın acısını çıkarır gibi, ikimizi de zevkten parçalamak ister gibi içime çarpması.. ilk defa bu kadar sertti. Bana karşı ilk kez bu kadar kontrolsüzdü ve bu hoşuma gitmişti. Sadece diliyle hafifçe araladığı deliğime yalnızca kendi ıslaklığıyla girişi geçtiği her yeri, değdiği her bir noktayı yakmıştı ama ben yanmaktan zevk almıştım. O kadar zevk almıştım ki daha fazlasını istiyordum. Daha fazla yaksın, daha fazla kül etsin, yeniden içimi doldursun ve kimsenin yapmadığı, yapamayacağı kadar keskin bir şekilde yapsın istiyordum bunu. Gidip gelişlerinin sertliğinin aksine yumuşak elleriyle yeniden okşasın istiyordum tenimi.

Bu yüzden dudaklarımla dudaklarını ezerken onu yatağa doğru yönlendirdim. Kollarım çoktan sırtına dolanmıştı ve o da belimi nazikçe tutarken diliyle dilimi eziyordu. Vücutlarımız tam anlamıyla birbirine yapışıktı ve bu da uzunluklarımızın çaresizce birbirine çarpmasına neden oluyordu.

Ellerimi terli sırtından uzaklaştırıp Vegas'ı yatağa ittiğimde yüzümde şeytani bir gülümseme oluştu. Onun yüzünde de yönetimi ele almamdan memnun olduğunu belli eden bir sırıtış vardı.

Ah Vegas.. Sevgilim, öyle bir ele alacağım ki yönetimi. Bana yaşattığın her şeyin, benden esirgediğin her şeyin tam karşılığı olmayacak belki de. Ama yine de seni cezalandırmak zorundayım.

Vegas yatağımda yukarı doğru kayıp sırtını başlığa yasladı. Bende yatağa çıkıp dizlerimin üstünde ona doğru kıvrıldım. Kucağına çıktığımda bir an için aklımdaki her şey uçup gitti ve kendimi her şeyimle ellerine bırakmak istedim. Ama hemen bu Pete'i susturmam gerekiyordu.

İçimdeki Pete'in sesini kesmenin en güzel yolu da Vegas'ın dudaklarıydı. Yavaşça alt dudağını emmeye başladım. Dudaklarım öpüşmekten dolayı hassaslaşmıştı ve sızlıyordu ama umurumda değildi. Onun da umurunda olmadığını anladım çünkü belimden sıkıca kavrayıp daha da kendine yasladı bedenimi. Elleri iki yanındaki bacaklarımı okşuyordu. Sadece okşamakla kalmayıp parmaklarını tenime gömmesine neden olacak şekilde dudağını ısırdım. Metalik kan tadını dilimde hissettiğimde kısa bir an pişman oldum ama Vegas boğukça ağzımın içine doğru inlediğinde dudaklarını kanatmamla bir sorunu olmadığını anlamış oldum. Nefeslenmek için hafifçe ayrıldım ondan ama buna izin vermeyip çenemden sertçe tutup aralık dudaklarımdan içeri kaydırdı dilini. Dakikalar önce içimde kıvrılan dilini.

Bu düşünce daha fazla sertleşme sebep olurken istediği gibi dilimi emdi. Tek elimi kaslı ve pürüzsüz karnına dayadım ve yavaşça okşayarak kasığına doğru ilerlettim avuç içimi. Onunla aynı anda inledim. Her nasıl oluyorsa ona dokunduğumda dokunulmak kadar zevk veriyordu bu bana. Aynısının onun için de geçerli olduğuna yemin edebilirdim. Artık daha fazla öpüşmeye dayanamayacak kadar şişen dudaklarımı zorla ayırdım ondan. Bundan hoşnut olmadığını ortaya koyan boğuk homurtularla dilini çeneme bastırdı. O tüm yanağımı dilinin ıslaklığıyla kaplayarak kulak mememe doğru ilerlediğinde ben de boş durmayıp erkekliğini avcumun içine hapsederek müthiş bir yavaşlıkla okşadım. Bu hareketimle kalçalarını bana doğru kaldırdı. 

Kulak mememi sertçe emip dişleri arasında ezerken benim elim uzunluğunu hapis tutmaya devam ediyordu. Bir kez daha boydan boya yavaşça okşadım ve dokunuşumun altında giderek büyümesinin keyfini çıkardım. Vegas ise sabırsızca boynuma yönelmişti ve adem elmama dünyanın en ıslak öpücüklerini bırakıyordu. Muhtemelen ertesi güne bir vampir saldırısına uğradığımın düşüleceği kadar çürük oluşturacaktı boynumda.