YENİLGİ

592 39 67
                                    

+18

Pete

Taksinin camından aniden yağmaya başlayan yağmuru izleyerek Vegas'ın evine doğru gidiyorduk. Taksiye binmeden önce de bindikten sonra da elleri ellerimden bir an olsun ayrılmadı. Başım çoktan omzuna düşmüştü. Gittiğim yolu ezbere biliyordum. Defalarca yürümüştüm, defalarca koşmuştum. Yaşanacaklar ezberimdeydi. Her bir izi zaten aylardır bendeydi. 

Evin olduğu caddeye girdiğimizde buradan dönüş olmadığını da biliyordum. Ertesi sabaha büyük bir baş ağrısıyla uyanacağımı da. Ama düşünmek istemiyordum. Onsuz kaldığım günlerde de geri döndüğü andan itibaren de ona dokunabilmek için çırpınıyordu ellerim. Bunu görmezden gelmek kolay olmamıştı. Beynimin sesini dinlemeye çalışmak, kalbimi susturmaya çabalamak ve içimdeki öfkeye tutunmak bu hayatta yaptığım en zor şeydi belki de. O yüzden en azından bu gece bu öfkeye tutunmak istemedim. Daw pisliği yüzünden onu kaybedebilirdim. Bir daha onu göremeyebilir, sesini duyamayabilir, kavga edemeyebilirdim. Onu bir daha öpemeyebilir, bir daha gözlerine bakamayabilirdim.

Benim yüzümden nefesi elinden alınmış olabilirdi. 

Bu gerçekliğin ağırlığını taşıyamadığım için bu akşam onu yanıma çağırdım. Kanlı canlı yanımda görebileyim ve içimi rahatlatabileyim diye. Şuan onun evine gidiyor olmamın nedeni de sanırım bencil bir düşünce olsa da onsuz kaldığım günlerin acısını en azından bir geceliğine çıkarabilmekti.. Yarın sabaha uyanacak olan Pete belki de iradesizliğimden nefret edecekti. Ama şu andaki Pete'in bundan daha çok istediği bir şey yoktu. Bu yüzden Vegas'ın burnunu saçlarımda hissettiğimde gözlerimi kapayıp kendimi ona bıraktım. Kokumu içine çektiğinde onun içine çektiği nefes benim nefesimi kesti.

Taksiden indiğimizde bardaktan boşanırcasına yağan yağmurdan korunmak için bırakmadığı elimi çekiştirdi. Saniyeler içinde sırılsıklam olmuştuk ama bu da umurumda değildi. Açık konuşmak gerekirse hiçbir şey umurumda değildi. O yüzden beni çekiştiren Vegas'a ayak uydurmak yerine onu kendime doğru çevirdim. O ne olduğunu anlayamadan elimi yanağına koyup dudaklarına kapandım. Elimi tutan elinden kurtulup diğer yanağına da tutunduğumda bana karşılık vermeye başlamıştı. Belime dolanıp beni kendine yasladığında ıslak gömleğimin üzerindeki dokunuşunun hissi tarif edilemezdi. Dudaklarımı ezen dudaklarından ayrıldığımda kafamı gökyüzüne kaldırdım. Yağmur damlaları yüzümü yıkarken Vegas fırsattan istifade önünde açık bir hedef gibi duran boynuma öpücükler kondurmaya başladı. Hala gözlerim kapalı bir şekilde yağmuru hissederken elini enseme kaydırıp kendisine bakmamı sağladı. 

''Hadi içeri girelim. Hasta olacaksın.''

''Biz zaten hasta değil miyiz?''

 Güldü. Dünyanın en huzur verici melodisi olmaya adaydı gülüşü. 

''Şuan en az senin kadar sarhoşum ama senin sarhoşluğun çok tatlı.'' 

''Bu tatlıyı tatmak ister miydiniz Khun Vegas?''

'Tanrım..''

Önce kafasını iki yana salladı. Sanki benimle ne yapacağını tam olarak bilmiyor gibiydi. Ama sonra kararını vermiş olacak ki beni derin bir öpücüğün içine çekti. Kapıyı açarken, içeri girerken, duvarlara çarparak odasına giderken dudaklarımızı birkaç saniye dışında hiç ayırmadık. Şimdiden tükenme noktasındaydım. 

Odadaki her şey hala o geceki gibiydi. Beni getirdiği, uyumam için yalnız bırakmak istediği ama onu üstüme çekerek gitmesine engel olduğum o ilk günkü gibi.

Parmaklarım üzerindeki siyah gömleğin düğmelerini kopararak açarken Vegas kemerimin tokasını çözüyordu. Vücuduma yapışmış kumaş parçalarından tamamen kurtulmak istiyordum ama Vegas'ın elleri boxerımın üstünden kalçalarımı kavramış okşuyordu. Ben beyaz gömleğimin düğmelerini çözmeye çalışırken o, kafasını açıkta kalan omzuma yasladı. Derin nefesleri içimi titretirken anın tadını almaya çalıştığını hissedebiliyordum. Dudaklarını önce omzumda hissettim. Dünyanın en çıldırtıcı yavaşlığındaki öpücükleri gözlerimi kapatmama neden olurken gömlek düğmelerini tamamen unuttum. Dişlerini öptüğü noktada gezdirip köprücük kemiğime kadar dilini tenimde gezdirdi. Sertçe yutkunup koluna tutundum. Önünde sadece siyah boxerım ve ıslak bir paçavraya dönmüş önü yarıya kadar açık beyaz gömleğimle duruyordum. Onun ise benim aksime üstü çıplak, altı tamamen giyinikti.

SAUDADE||VEGASPETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin