5.BÖLÜM: SWANLAR

58 7 8
                                    


  Selammm! Benim için önemli bölümlerden birine geldik. Umarım beğenirsiniz.


ADRIEN SWAN

  "Kesin sesinizi!" Sinirden kafayı yemek üzereydim. Söylediğimi duymamış gibi konuşmaya devam ediyorlardı.

  "Nasıl oluyor da böyle açık verebiliyorsunuz? Nasıl yaptınız bu hatayı? Biz o adamı çok zor şartlarda yakaladık ve siz de bizzat benim ekibimdeydiniz. Her bir ana şahitsiniz. Ölümle burun burunaydık." Toplantı odasını boylu boyunca dolandım. Odanın bir ucundaydım. Kapının çalmasıyla o tarafa yöneldim. Gelen Shawn'dı. Gelir gelmez o da bağırmaya başlamıştı. Daha fazla onlarla muhatap olmak istemediğimden arkamı dönüp camdan dışarı bakmayı sürdürdüm. Shawn da hıncını aldı ardından yanıma geldi. 

    Shawn , hayatımda kuşkusuz güvenebileceğim nadir insanlardandı. Hayatımda asla öylesine biri olmamıştı. Yeri gelmiş akıl hocam bile olmuştu. Şimdiyse endişeyle bana bakıyordu. O da bir o kadar emindi neler olacağından.  Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

    "Adrien ne var aklında? Derin düşüncülere dalmışsın ve kurtulamıyorsun." Ellerim cebimde, baston yutmuş gibi duruyor ve hala camdan dışarı bakıyor, Shawn ile göz teması kurmaktan kaçınıyordum. Korkunun ecele faydası yoktu. Bıkkın bir nefes verip konuşmaya başladım.

    "İnan bana şu noktada ne yapılacağını ben bile bilmiyorum. Onlara güvendim çünkü işlerinde en iyisi olanlardı. Yeni operasyonun da ne olduğunu bilmiyorum ama şunu biliyorum ki kolay olmayacak. Ve onlara ihtiyacımız var, lanet olsun!" Gözlerimi yumdum. İstihbaratla konuşmam gerekiyordu, daha açıklama yapmam gereken bir oda dolusu insan vardı. Her zamankinden daha fazla yük vardı sanki sırtımda. Nefes alamadığımı sandım bir an.

   "Bir fikrim var Adrien ama başkanların onaylamayacağı bir şey. Gerçi neden onay vermeyeceklerini aklım almıyor. Müstahak onlara. Fikrim ise şöyle: Onları bir hafta fazla değil, sadece bir hafta dördüncü sınıfların yanına koyalım. Dördüncü sınıftaki anılarını tazelemiş olurlar ve bu da onlara iyi bir ders olur. Ne dersin? Eğer sen de onay verirsen bu olayın sızdırılmaması için elimden gelen her şeyi yaparım." Durup düşününce hiçte fena bir fikre benzemiyordu. 

    "Haklı olabilirsin. Ama bu işi asla tek başına yapmayacaksın. Beraber yapacağız. Seni göz göre göre ateşin ortasına atamam." Hafif bir tebessüm ile omzumu sıktı.

     "Hadi bitirelim şu işi!" 

      Onların burada kalmasını söyleyerek hemen odama geçtik. Hızlı bir şekilde ve hata yapmayacak şekilde planı oluşturduk. Zamanımız kısıtlı ve illegal bir plan olduğu için elimizi hızlı tutmak zorunda kaldık. Bir saattir odadaydık. Bir saat hem çok hızlı hem de stresli geçmişti. Artık hazırdık. Son detayları da konuşup tam çıkıyordum ki Shawn beni durdurdu. 

     "Adrien bırak bu kısmı ben halledeyim. Farkında olmasan da baskı altındasın ve bu duruma engel olmazsak ne olacağını ikimiz de biliyoruz." 

       Evet, biliyorduk.

     "Lütfen evine git ve dinlen. İtiraz istemiyorum." Mahcup bir şekilde gülümsedim.

     "Teşekkür ederim dostum. Ama bundan sonraki aşamalarda ben de olacağım ona göre."

       "Her zaman dostum." Son söylediğimden dolayı odamdan oflayarak çıktı. Ben de telefonumu ve arabamın anahtarını alıp çıktım. Tek isteğim evime gitmekti. Yaklaşık bir buçuk saatin ardından evime varmıştım. Evime en son ne zaman girdiğimi hatırlamıyordum. Her şey bıraktığım gibiydi ve biraz da dağınıktı. Fakat bu durumu önemsemedim. Hemen odama çıkıp üzerime rahat kıyafetler giydim. Bahçeye çıkıp bir süre ısındım ardından boks eldivenlerimi giyip kum torbasını yumruklamaya başladım. 

SIRLARIN ÖTESİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin