Uzun zaman sonra ilk defa eğlendiğini hissediyordu. Sakince bir masada oturmuş, hoş bir müzik eşliğinde sohbet ediyorlardı.
Kafasını dağıtmak istese de başaramıyor, aklına sürekli Chan geliyordu.
Chan... Bu isim de fena değil aslında.
"Hyung, nereye daldın gene?"
Jeongin'in somurtarak sorduğu soru üzerine diğer ikili de ona baktı.
"Cidden Seungmin ne düşünüyorsun bu kadar?"
"Bence sevgilisini düşünüyor!"
Sözünü bitirir bitirmez, Felix Hyunjin'in ensesine vurdu.
"Sırası değil Hyunjin. Bence gönüllll meselesi olsa bize anlatırdı."
"Bence de. Gönüllll."
Bir an için ciddi ciddi onu dinleyeceklerini düşündüğü için aptal gibi hissediyordu. Dalga geçerek konuşmaları normalde sorun değildi ama bu konuda dalga geçmeye başlarlarsa hikayeyi nereye çekeceklerini biliyordu ve arkadaşlarına güvenmiyordu.
"Yorgunum sadece. Bir gün izin aldım diye kaç günlük iş yükledi orospu çocuğu."
"Oha!"
"Oha!"
"Oha!"
"N'oluyor ya bugün size?"
"Seungmin küfür etti. Bayılacağım!"
Jeongin ve Felix dramatik şekilde Hyunjin'e ayak uydurarak ona içecek uzatıyor ve yelliyordu.
Salaklar.
"Kalk hadi Hyung! Seungmin Hyung bize de küfür ediyordur içinden."
"Öyle bir şey yapmıyorsun değil mi Seungmin?"
Bu konuşmalar onun için biraz sinir bozucu olsa da konu dağıldığı için mutlu hissediyordu. Mümkünse asla konuşulan şeyin bir parçası olmayı istemezdi.
---
Saatlerdir oturmanın ve sarhoşluğun verdiği etkiyle zar zor yürüyordu. Saat 2'yi çoktan geçmişti.
Karanlık dar sokaklarda yürürken Chan'dan başka bir şey düşünmüyordu.Niye gitti ki aptal? Keşke nereden geldiğini sorsaydım. Sorsaydım söylemezdi. Tabii ki söylerdi, iki soruya neredeyse kimliğini verecekti bana, hiçbir şeyi saklamadı. Neden saklamadı? Bana güvendi mi? Belki de fazla salak olduğu için söyledi. Eğer öldüyse nereden bileceğim? Niye bileyim ki? Hayatımda bir kez gördüğüm biri. Ama ona yardım ettim. Zor durumda olan biri için endişelenmek normal değil mi? Ölme ihtimali var o yüzden bu kadar çok düşünüyorum. Hayır. Hayır mı? Niye düşüneyim ki? Biraz çekiciydi. Evet kesinlikle öyleydi. Ne yapayım yani? Bir sürü çekici insan var. Siktir ya evde bir şey kalmış mıydı? Markete mi gitsem? Yarın giderim. Ama çok üşeniyorum. Saçım da çok uzadı. Boyatsam mı? Yok güzel böyle. Siyah? Chris'in saçı güzel görünüyordu. Ben de görünmez. Yemek yemiş midir? Kafanı sikeyim Seungmin sus artık!
Evinin kapısını açtığı an telefonunun titremesiyle irkildi. Chan arıyordu.
Gideli bir hafta bile olmamıştı ama tekrar işi düşmüştü. Histerik bir gülümsemeyle açtı telefonu."Efendim?"
"Ah- açacağını düşünmemiştim."
"Niye aradın o zaman?"
"Öylesine. Eğer açmasaydın seni bir daha aramayacaktım."
"Ne oldu anlat hadi."
"Özür dilerim, birkaç günlüğüne kalacak bir yere ihtiyacım var da."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lawliet / ChanMin
Fanfiction"Sıradan bir erkek fahişeyim sadece, ölsem kimse umursamaz." //angst// //intih@r içerir//