3. Seni kötü bilsin istemiyorum.

672 121 305
                                    

Aradan geçen bir haftada pek bir değişiklik olmamış, ikili; işten eve, evden işe koşturup durmuştu. Bugünse o koşuşturma günlerinden farklı olarak Felix için oldukça özel bir gündü. Kırmızı hediye paketine sarıp büyük bir kurdeleyle süslediği hediye paketi masada dururken sarı saçlı adam en yakın iki arkadaşından birinin doğum gününü kutlayacakları için heyecanlı hissediyordu. Changbin'e Hyunjin'in bu doğum günü mevzusunu açtığında büyük olan kardeşinin doğum gününü kutlama konusunda yeterince hevesli olduğu için doğum günü hakkında neredeyse her şeyi konuşup evde küçük bir kutlama yapma kararı almışlardı. Ne de olsa sadece sevdikleri kişilerin olduğu bir parti kalabalık bir partiden çok daha güzeldi.

"Sence Hyunjin hediyemizi beğenir mi?"

Kollarını konuşan sevgilisinin arkasından sardı Minho. Eli anında göbeğini açık bırakan gömlek sayesinde Felix'in sıcak tenini buldu. Genç adamın tenine dokunur dokunmaz bedenine tarifsiz bir his dalgası yayılıyor, içinde karşı konulamaz bir arzu uyanıyordu. Felix'i öpmek, ona dokunabiliyor olmak, Minho için bir ödül gibiydi.

"Sen geçen gün onu almak istediğini söylememiş miydin bebeğim? Bizim kendisinin yerine aldığımızı görünce mutlu olacaktır."

Minho'nun haklı olduğunu düşünerek ona onay verip gülümsedi Felix. Arkadaşı kesinlikle bunu beğenecekti. Ellerini Minho'nun ellerinin üzerine koyup gitmeleri gerektiğini söylediği sırada büyük olan onu umursamadan sarışının boynuna ufak bir öpücük bıraktı ve kollarını daha da sıkılaştırdı. Ondan ayrılmak istemiyordu.

"Yarım saat sonra gitsek bir şey olmaz bence."

"Tabii ki olur. Biz gitmeden pastayı kessinler mi istiyorsun? Yeterince önemsemiyormuşuz gibi olacak."

Omuzlarını silkti büyük olan. Bu umurunda değildi. Zaten Hyunjin'le aynı ortamda bulunmaktan hiç hoşlanmıyordu. Ona kalsa doğum gününe gitme fikrine bile karşıydı fakat Felix'in gitmek isteyeceğinden emin olduğu için bir şey söyleyemiyordu. Tek derdi doğum gününde Changbin de olacağı için sevgilisini orada yalnız bırakmayıp, onun yanında olmaktı.

Felix kendisine bakmak için kafasını döndürdüğünde onu sinir etmek ister gibi boynunu hafifçe ısırdı. Tartışmadıkları zaman onunla olmaktan keyif aldığı açıktı.

"Minho lütfen... şimdi sırası değil. Arkamdan sarılma sen bir daha." Gözlerini devirdi Felix. Minho bile isteye kendisine yaslanıyor, bir nevi devam etmek için yalvarıyordu ama o hemen baştan çıkma niyetinde değildi. Bir an önce arkadaşının doğum gününe katılmak istiyordu. Bile bile geç kalmayı göze almak aptallık olurduk.

"Seni çok özlemişim. Niye bu kadar güzel kokuyorsun?"

Minho'dan duyduğu cümle sarışını gülümsetti. Kahverengi saçlıdan her zaman duyduğu bir cümle sayılırdı bu. Bir şekilde sevgilisinin kendisini beğeniyor olması hoşuna gidiyordu.

"Birazcık bekle." dedi Felix. "Eve gelince çok sarhoş olmazsak güzel vakit geçirebiliriz."

"O zaman ben bu gece içmiyorum."

"Önce eğlenmene bak, bunu her zaman yapabiliriz ama Hyunjin'in doğum günü sadece bugün."

"Açıkçası konu senken Hyunjin'in doğum günü sikimde değil."

Belinin iki yanından tutan ellerin gevşemesiyle özgürlüğüne kavuştu Felix. Hediye paketini alarak yüzünü kahverengi saçlıya döndü. Karşılaştığı bakışlara hakim olan çapkınlığı ve umursamazlığı tüm çıplaklığıyla görebiliyordu.

"Öyle söyleme."

"Ama öyle. Bunu boş verelim bence, bir an önce gidelim."

Çok uzatmak istemeyerek masadaki hediye paketini aldı ve sevgilisinin elini sıkı sıkıya kavrayıp yürüdü Felix. Kısa süre içinde apartmanın önünden ayrılan ikili, çok geçmeden de Changbinlerin evine ulaşmayı başardı. Zili çaldıklarında kapıyı açan tam da bekledikleri gibi Changbin olmuştu. Minho'nun onu o günden beri ilk görüşüydü bu. Siyah saçlı bugün özel bir gün olmasına rağmen her zamanki gibi basit bir eşofmanın içindeydi, üzerindeki gri tişörtse salaş duruyordu.

Duman | Changlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin