9. Bölüm "KALP IŞIĞI"

3.4K 139 39
                                    



Uyarı!

Bölümde +18 kısım yer almaktadır!

Oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayalım...

••••

"Melikşah!" Bu ona kaçıncı bağırışımdı bilmiyordum. Yine kriz geçiriyordu ve yine kendini bir yere kitleyip hıncını ya kendinden ya da eşyalardan çıkartıyordu.

Durumu çok çok kötüye gidiyordu.

Benim ona iyi geldiğimi düşünsede yanılıyordu. Ben ona iyi falan gelmiyordum. Kötü geldiğim de yoktu ama fayda sağlamadığım için kötüye gidiyordu.

Bir hafta içinde geçirdiği kaçıncı krizdi sayamamıştım. Neredeyse her gün kriz geçiriyor, kendine zarar veriyordu.

Onu böylesine yıpratan neydi bilmiyorum ama şu yaşında bile hâlâ altından kalkabildiği bir şey değildi.

Bunları tahmin edebiliyor, hatta neredeyse biliyordum ama elimden bir şey gelmiyordu.

Melikşah kendini bana açmıyordu. Açmadıkça da işler daha da kötüye gidiyordu. İyileşmek için bir adım bile atamıyorduk sayesinde.

"Melikşah!" En sonunda kendime engel olamadım ve bağıra çağıra adını zikrettim.

O odadan çıkmalı ve bu krizi beraber atlatmalıydık. Onunla kalalı üç haftadan fazla olmuştu ve ben cidden sıkılmaya başlamıştım bir adım öteye gidememekten.

Kapı birden sinirle açıldığında Melikşah üzerime doğru yürümeye başladı. Bana zarar vereceğini anladığımda her şey için geç kalmış sayılırdım. Ayrıca bunu isteyen de bendim.

Sadece iki üç adım geriye gidip duvara sinmekle yetinirken Melikşah üzerime geldi.

"Sesini yükseltmeyeceksin bana! O ses tellerini eline vermemi istemiyorsan bana sesini yükseltmeyeceksin!" Beni tehdit etmekten bir an olsun çekinmedi. Çünkü bu zamana kadar öfkesini hep şiddetle hafifletmişti.

Ama artık bunu değiştirme zamanıydı.

"Melikşah, beni korkutuyorsun..." Bunları söylerken gözlerim doldu. Gözlerimin doluşunu gören adamın dişleri anında gıcırdamaya başlarken durmadım.

Ellerimi yüzüne koydum ve ona yanaştım.

"Bu hâlin beni çok korkutuyor. Sakin olamaz mısın?" Biraz daha yanaştım ona ve böylece dibine girmiş oldum.

Ellerimi yüzünden itti ama pes etmedim. Yeniden koydum ve bu sefer beni arkamdaki duvara doğru sertçe itti.

Sırtım duvara sert bir şekilde çarparken ağzımdan küçük bir çığlık kaçtı.

Küfür edip elini sırtıma koyan Melikşah endişeli gözüküyordu.

"Elimin ayarını sikeyim! Çok mu acıdı?" İyice dolmuş yaş akan gözlerimle kafamı salladım.

"Acıyor." Bilerek vicdanına oynadım. Aslında o kadar acıdığı yoktu ben sadece tepkisini görmek için naz yapıyordum.

Beklemediğim bir anda beni kucağına alan adam içeriye hızlı adımlarla taşırken beni koltuğa otutturup kendisi de arkama geçti ve tişörtü üzerimde parçaladı.

Ağzım şaşkınlıktan açık kalırken refleksle kaçmak istedim ancak izin vermedi.

"Sırtına bakacağım." Deyip beni bilgilendirirken kafamı salladım. Stresle sırtımı incelemesine izin verirken biraz dokundu ve sonrasında beni göğsüne çekti.

SARMAŞIK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin