17.BÖLÜM

7.7K 441 37
                                    

Selam arkadaşlar. Yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin 😉

Bide kısa bölüm oluyor diyen arkadaşlara sesleniyorum en az 2000 kelimelik bölüm yazıyorum daha fazlası kitabın hepsini yayınlamak olur . El insaf biraz 🙂

Hadi başlayalım ❤️

*******
Ferman olanlardan kendini sorumlu tutuyordu. Allah yaptıkları için onu böyle cezalandiriyordu belkide.

Ferman'in kendine olan isyanını göz yaşlarını doktorun sorusu böldü.

Ferman bey bı karar vermeniz gerekiyor?

Dewran ferman'i kaldırdı . Sıkıca tuttu onu düşmemesi için. Ayakta durmakta zorlanıyordu.

Sıla seçim yapmak zorunda kalırsanız karımı kurtarın.

Doktor elindeki kağıtları fermana imzalatip hızla geri döndü ameliyathaneye.

Ferman yere çökmüş sırtını duvara yaslamis kafasını geriye doğru yatırmış gözlerini kapatmış duruyordu.

Dewran ferman'in yanına oturdu. Ferman'in kolunu sıkıca kavradı.
Yegenlerimde sılada iyi olacak merak etme.

Ferman gözlerini açıp başını dewrana çevirdi. Kısık sesiyle.
Abi hepsi benim yüzümden. Benim hatalarımın bedelini onlar ödüyor.
Ferman başını hızla duvara vurmaya başladı. Dewran sarılıp sakinleştirmeye çalıştı onu.

Ameliyathane nin kapısından çıkıp gelen hemşire ile ikiside ayağa kalktı.

0 negatif kan lazım. İçinizde kanı uyan varmı?

Dewran hızla yaklaştı hemşireye. Buluruz hemen buluruz.

Hemşire gitti. Herkes telefona sarılmıştı. Dewran bütün adamları kan bulmaları için göndermişti.
Mihra endişe ile yaklaştı ona.

Sıla'nın babasının aşiretinde vardır. Onları arayalım.
Dewran telefonu cebine koydu. Mihra'ya baktı. Sıla nin annesi buralı değil. Mehmet Ağa'nın da digerlerininde kanı uymaz. Sıla'nın annesi sıla 2 yaşında iken terk etti onu.

Mihra'nin gözünden bir damla yaş geldi. Demek ki sılada annesiz büyümüştü. Yarım saat geçmişti ama henuz kan bulunamamıştı.

Mihra'nin gözleri kolidordan koşarak gelen kadına takıldı. Yaklaştıkça tanıdık birine benziyordu. Mihra ayaklandı Rezzan di gelen ama ne işi vardı burada?

Rezzan nefes nefese kalmıştı. Mihra'nin yanına geldi derin derin nefes alıyordu. Mihra sert sesiyle senin ne işin var burda?

Rezzan nefesini düzene soktu. Başını kaldırıp mihra'nin yüzüne baktı. Kan lazımmış benimki uyuyor.

Herkes şaşkın gözlerle bakıyordu Rezzan'a. Mihra Rezzan'a yaklaştı. Sen ciddi misin?

Rezzan yüzündeki memnun ifade ile başını salladı. Dewran koşarak gitti hemşire ile geri geldi. Rezzan kan vermek için gitti. Bu sırada 4 kişi daha bulunmuştu.

4 saat geçmesine rağmen hâlâ ameliyat bitmemişti. Ferman ağlamaktan helak düşmüştü. Rezzan hâlâ hastanedeydi. Bu sırada dewran gördüğü uzun boylu iri yapılı bıyıklı adamla olduğu yerden kalkıp yanına doğru adımladi.

Yüzündeki gülen iradesiyle konuştu adam. Seni bulmak ne zormuş dewran ağam.

Dewran hafifçe gülümsedi. Hâlâ aynisin dewrim. Hayırdır hangi rüzgar attı seni?

Dewran dewrimle selamlaştı. Biraz sohbet etti. Daha sonra dewrim arkasında duran 7 tane adamı gösterdi. Kan lazımmış öyle duydum. 
Adamların kanı uyuyor.

YÂRE-İ DİL (gönül Yarası Serisi Birinci Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin