Bakkaldan eve dönerken Pablo'yu görmemle ona seslendim
"Hey Gavi"
"Yine ne var y/n"
"Sadece maçın için iyi şanslar dileyecektim"
Arkamı dönüp yürümeye başladığımda bana seslenmesine rağmen durmadım. Göz yaşlarıma hakim olmaya çalışırken hızlı adımlarla eve girdim.
Pablo ile çocukluktan beri arkadaştık. Son bir senedir anlamadığım bir şekilde bana karşı soğuk ve tahammülsüzdü.
O ne kadar beni çocukluk arkadaşı olarak görse de ben ondan hoşlanıyordum. Arkadaşlığımızın bozulmasını istemediğim için bunu ona hiçbir zaman söylememiştim.
Aldıklarımı dolaba yerleştirip odama geçtim ve ödev yapmaya başladım.
Ailem yurt dışına taşınırken beni de yanlarında götürmek istemişlerdi fakat ben yalvar yakar burada kalmayı becermiştim. Hem üniversitem hem de pablo burada olduğu için gitmek istememiştim.
Ailem Pablo'nun bana göz kulak olması sözüyle burada tek başıma yaşamama izin vermişti ve evimi pablo'nun evinin yakınından kiralamışlardı.
**
Sonunda ödevim bittiğinde gözlerimi kapadım ve yorgunlukla başımı ovuşturdum. Telefonumun çalmasıyla gözlerimi açtığımda Gavi'nin aradığını gördüm.
Meşgule atıp sandalyemden kalktım ve mutfağa inip kendime kahve yaptım.
Balkona çıkıp kahvemi içerek düşünmeye başladım.
Pablo'nun bana karşı olan tavırlarına anlam veremiyordum. Ona bir şey yaptığımı düşünmüyordum. Bana herhangi bir açıklamada da bulunmuyordu.
Pablo var diye ayrılmadığım bu şehirde yapayalnız kalmıştım. Ailemi de çok özlemiştim. Okulda da fazla arkadaşım olduğu söylenemezdi. İkizim olduğu için şu ana kadar arkadaşa çok ihtiyaç duymamıştım.
Tek arkadaşım Pablo'ydu ama şimdi o da yoktu.
Gözlerindeki yaşlar benden izinsiz aktığında kapı zilinin sesini duymamla ayağa kalktım. Gözlerimi silip kapıyı açtığımda karşımda Pablo'yu görmeyi beklemiyordum.
"Pablo?"
"Selam"
"İçeri gelmek ister misin"
"Rahatsız etmiyorum di mi"
"Yok hayır, oturuyordum ben de"
Ceketini çıkarıp balkona geçti. Derin bir nefes alıp ben de onun arkasından balkona geçtim ve oturdum.
"Hangi rüzgâr attı seni buraya"
"Maçı izledin mi?"
"Hayır"
"Telefonumu da açmadın"
"Ödev yapıyordum"
"Anladım"
Sessizlik oluştuğunda kahvemden bir yudum aldım.
"Kahve ister misin?"
"Hayır teşekkür ederim"
"Ee Pablo, kabalık olarak algılama ama neden geldin? Maçtan çıktın yorgun olmalısın"
"Evet yorgunum tabii de seni görmek istedim"
"Anladım"
"İyi misin sen, durgun gibisin bu aralar"
"İyiyim yorgunum sadece, ailemi özledim bir de. Yalnızlık zor oluyormuş"
"Yalnız değilsin ki ben varım"
Alaycı bir şekilde gülümsediğimde kaşlarını çattı
"İyi olduğuna emin misin? Bana sinirlisin sanki"
"Sana sinirli değilim Pablo, kırgınım"
"Neden, seni kıracak ne yaptım?"
"Uzun süredir nedenini bilmediğim bir şekilde bana soğuksun, seninle ne zaman konuşmaya çalışsam beni tersliyorsun. Bana yalnız olmadığımı söylüyorsun ama beni yapayalnız bırakıyorsun"
"Ben fark etmemişim, özür dilerim"
"Neyse bir önemi yok artık, annemlerin yanına taşınıcam"
Böyle bir planım olduğunu ben de yeni öğreniyordum. Şaşkınca bana baktığında telaşla konuşmaya başladı.
"Benim yüzümden mi, gerçekten artık dikkatli olurum. Burayı seviyorsun, burada kalmak için ailenin sunduğu her koşulu kabul ettin. Niye birden böyle bir karar verdin ki?
"Verdim işte Pablo, sorgulama. İzin verirsen uyumak istiyorum. Yarın okula gidicem"
"Konuşsaydık"
"Lütfen pablo, sonra. Sen de yorgunsun zaten"
"Peki, şimdi gidiyorum ama yarın mutlaka gelicem konuşmak için"
"Bakarız"
"Sen bu kararını iyice düşün, dinlen. Yarın konuşalım"
"Tamam Pablo, iyi geceler"
"Yarın görüşürüz"
(Devam edecek)
***
Bu bölümü sevdimm. Umarım siz de beğenmişsinizdir.
Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın lütfennn
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enchanted / Imagine with Footballers
FanfictionKısa bölümlerden oluşmaktadır. Imagine with Footballers 💗