Gözlerini açtığında bedenine sıkı sıkıya sarılmış kollarla kaşların çatıldı.
Kafanı geri çevirdiğinde Sergio'yu görmenle dün geceyi hatırladın.
Dün gece sergio ile hayal bile edemeyeceğin şeyler yaşamıştınız.
Dün gece;
Arkadaşlarının zoruyla geldiğin kafede sıkılmış bir şekilde etrafa bakıyordun. Kapıdan giren dünyaca ünlü futbolcunun Sergio Ramos'u görmenle doğruldun.
"Şu an kapıdan giren kişi Sergio Ramos mu yoksa ben kafayı mı yedim"
Arkadaşların merakla arkaya baktıklarında ağızları açık kalmıştı resmen.
"Kanka gidip konuş, başka zaman bu şansı bulamazsın"
"Saçmalama utanırım ben"
Senelerdir Sergio Ramos'a hayrandın. Kendi sahanızdaki tüm maçlara gidiyordun. İlk defa onunla tanışmaya bu kadar yakındın. Aptallık edip tanışmayacaktın galiba. Yoksa bayılabilirdin.
"Kızım mal mısın ne utanması"
"Of sus"
Onları takmayıp önüne döndün ve oraya bakmamaya çalıştın. Tabii ki başaramıyor, sürekli oraya bakıyordun. Kendini tutamayıp bir kez daha ona baktığında Ramos ile göz göze geldiğinde içtiğin kahve boğazına kaçtı ve öksürmeye başladın.
Kalkıp lavaboya gittin ve kendine gelmek için yüzüne su çarptın. Sakinleşmek için kendine birkaç saniye verdin ve lavabodan çıktın.
Lavabodan çıktığında seni bekleyen kişiye şaşkınca baktın. Sergio Ramos şu anda karşında duruyordu. Elini sana uzattığında yavaşca elini kaldırıp karşılık verdin.
"Selam, Sergio ben"
"Biliyorum. Y/n ben de"
"Tanıştığıma memnun oldum, sonunda"
"Sonunda?"
"Seni maçlarda görüyordum"
"Ah, desene en kötü hallerimi görmüşsün"
"Pek katılmıyorum bu fikrine, onca taraftar arasında ilgimi çeken tek kişi sensin"
"Biraz hızlı değil misiniz bay Ramos"
"Yaşıma ver, artık hayatı hızlı yaşamalıyım"
Dediğine güldüğünde o da gülümseyerek sana bakıyordu.
Numaranı ona verdiğinde sana göz kırpıp arkasını döndü ve gitmeye başladı. Demin yaşananların gerçekliğinden emin olmak için kendini cimciklediğinde canının acısıyla yüzünü buruşturdun.
İyice salak saçma şeyler yapmaya başladığını fark ettiğinde arkadaşlarının yanına döndün. Gözlerin ister istemez ona kaydığında sana bakarak göz kırptı tekrar. Arkadaşların sana nerede kaldığını sorarlarken onları geçiştirdin.
**
Sonunda eve döndüğünde hızlıca duşa girdin. Çıktığında telefonunun çaldığını gördün ve aramayı yanıtladın.
"Alo"
"Alo, Y/n. Sergio ben"
"Ramos, aramanı beklemiyordum"
"Bundan sonra aramamı beklesen iyi edersin bebeğim"
"Bak sen"
"Konumunu yollamak istersen diye bekliyorum, belki bana kahve ısmarlarsın"
"Çok da özgüvenlisiniz bay Ramos"
"Her zaman bebeğim"
Telefonu kapattığında gülerek ona konumunu yolladın ve giyinmeye başladın.
Kapı çaldığında bu kadar hızlı olmasına şaşırırken hızlı adımlarla ilerleyip kapıyı açtın. Sergio içeriye girdiğinde arkasından ilerledin. Sana dönüp belini kollarına sardı ve seni kendisine çekti.
"Kahve?"
diye sorduğunda kaşlarını hayır anlamında yukarı kaldırdı.
"Kahve içmeye değil, seni yemeye geldim"
Gözlerinin şaşkınlıkla açıldığında o da vakit kaybetmeden dudaklarına yöneldi. Öpüşmeniz git gide ateşli bir hal alırken kendisini sana bastırmasıyla ağzının içine inledin.
Elleri kalçalarına yöneldiğinde ne yapmak istediğini anladın ve kollarını boynuna sardın. O seni kucağına aldığında sen de bacaklarını onun beline doladın.
Seni yatak odan olduğunu tahmin ettiği yere götürdüğünde yanılmamıştı. Seni yatağa bırakıp geri çekildi ve üzerindeki tişörtü çıkardı.
Sen hayranca onun kaslarını izlerke o yeniden senin üzerine çıktı.
"Yarın işin yoktur umarım, seni biraz yorucam"
Gülümseyerek kafanı hayır anlamında sağa sola salladığında sana göz kırptı ve yeniden dudaklarına yöneldi.
(siz devamını biliyonuz işte)
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kurbaney kurbaney. Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
