Çocukluğumdan beri hep annemin bana anlattığı masallarla büyümüştüm. Tabii rivayetlerde buna dahildi. Tabii rivayet mi değil mi çokta emin değildim. Bir keresinde yağmur yağan bir günde yine camın önünde heyecanla beklerken bana yere düşen yağmur damlalarının meleklerin gözyaşları olduğundan bahsetmişti.
Peki bu sefer meleklerin gözyaşları neden akıyordu ? Onlar neden üzülmüştü ? Onlarda mı benim sevdiğim adama ağlıyordu yoksa onların gönül mahkemesi benden farklı mıydı ? Elimi cama koyarak yansımasından kendime baktım uzun uzun, son 1.5 ayda çok yıpranmıştım. Onsuzluk beni çok kötü etkilemişti.
Gözaltlarım mosmordu, dudaklarımı her dakika ısırıp kanatmaktan kabuk bağlamıştı, saçlarım öylesine topuz yapılmıştı ve 1 aydır doğru düzgün yıkandığım söylenemezdi. Lisa bazen beni zorla banyoya sokuyordu o kadar.
"Selam"
Camın yansımasından arkamdaki Jaehyun'u fark edince irkildim.İçeri geldiğini duymamıştım. Camdaki yansımadan gözlerimi alarak ona baktım.
"Bugün daha iyi gibisin"
Dedi bana doğru gelerek ellerini omuzlarıma koydu. Gözlerine ne zaman baksan aklımda o gün canlanıyordu. Ben o günde sıkışmıştım..."...yalvarırım Jimin"
Derken Jimin'in kafasını göğsüme bastırarak hıçkırdım. Hemen karşımda bir araba adeta tekerleklerini bağırtarak durduğunda umutla yüzüme vuran beyaz arabaya doğru baktım. İçinden inen kişi bana doğru gelirken arkasındaki ışıktan dolayı kim olduğu gözükmüyordu ama erkek olduğu bariz belliydi."Rose!"
Diye bağırarak yanıma gelip çöktüğünde Jaehyun olduğunu gördüm.
"Ne oldu ?"
Dedi
"Yuju yaptı, ona çarptı"
Dedim ağlayarak
"Sakin ol"
Derken Jimin'i omuzlarından çekeleyerek arabasına götürürken zorla yerden kalkıp sol kolumu tuttum acıyla, Jaehyun yanıma geldiğinde acıyla dizlerimin üzerine düştüm.Yanıma eğilip sol koluma dokunduğunda acı içinde dişlerimi sıkarak inledim.
"Onu hastaneye yetiştirmeliyiz"
Dedim
"Önce koluna bakayım, izin ver bana"
Dedi
"Önemli birşey yok, onu yetiştirmeliyiz Jaehyun ne olursun"
Dediğimde gözlerime uzun uzun bakıp beni onayladıktan sonra sağ kolumdan kalkmama yardım ettikten sonra birlikte arabasına bindik.Arka tarafa dönüp Jimin'e baktım ve elini tuttum.
"İyi olacağız sevgilim"
Dedim soğuk tenine karşılık, kötüyü düşünme Rose, kötüyü düşünme...
"Kolun kırılmış gibi duruyor"
Dedi
"Daha hızlı kullan lütfen"
Dedim, Jaehyun gazı köklediğinde arkaya dönerek Jimin'e baktım. Solgun dudaklarından öpmek istiyordum onu"...sonra karakola geçtim bana hâlâ birşey olmadığını söylediler. Şans ki kameralar o gün yağmurdan dolayı arzalanmış"
Dedi Jaehyun, yumruklarımı sinirle sıkarken kapı açıldı ve içeriye doktorum girdi.
"Kendini nasıl hissediyorsun bakalım ?"
Dedi ama cevap alamayacağının elbet farkındaydı."Bende öyle düşünmüştüm"
Diyerek yanıma gelip alçıdaki koluma baktı. İçimden sadece ağlamak geliyordu.
"Alçını bugün çıkaracağız hazır mısın ?"
Dediğinde gözümü dahi kırpmadım.
"Ben kapıda olacağım"
Diyen Jaehyun benden cevap beklemeden çıktı.Doktorum yanımdaki küçük döner sandalyeye kurulmuş elindeki alçı kesme makinesiyle bileğimden yavaş yavaş alçımı kesmeye başladı. Tüm bir operasyon boyunca izledim onu, işi bitince bana gülümseyerek baktı.
"İşte bu kadar"
Dedi, ben gülümsememiştim. Nasıl gülümseyebilirdim ki zaten ?"Birazdan hemşire gelip sana daha iyi olman için serum takacak"
Dedi ve eşyalarını da alarak gitti. Doktorun ardından hemşire gelip önce koluma sıkıca lastik bağladı. Serum yemek artık rutinim olmuştu. Odanın kapısı bir kere daha açıldığında camdaki yağmurdan gözlerimi çekmedin"Yine geçmiş olsun"
Diyen hemşire odadan çıktığında Taehyung'un varlığını yanımda hissedebiliyordum ama ona bakacak gücü de cesareti de kendimde bulamıyordum. Benim yüzümden kardeşinden olmuştu nasıl yüzüne bakma cesaretini kendimde bulabilirdim ki ?"Bugünde iyisin değil mi ?.."
Dedi bir süre sonra gözyaşlarını sildiğini gördüm camdaki yansımasından
"...ama o değil! Senin yüzünden!"
Dedi, gözlerimi yumduğumda gözümden bir damla yaş aktı.
"Benim yüzümden"
Dedim sadece kendi duyabileceğim bir sesle, o yanımda dizlerinin üstüne çökmüş hıçkırıklarla ağlarken tek yaptığım camın yansımasından onu izlemekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEĞİŞİM -2-
FanfictionZamanında çok sevdiğim biri bana "Düşünce özgürlüğü bir insanın ölümü olabilir. Bu nedenle ölüm bir nefes kadar yakınımızda" demişti. Şimdi dönüp bakıyorum da asıl ölüm olan düşünce özgürlüğü değildi. Asıl ölüm ağzımızdan çıkanlardı, asıl ölüm hâl v...