Telefonumda gezerken kahvemden bir yudum aldım. Nedense ben bahçeye çıkınca buradaki bütün korumalar ön bahçeye geçti.
Niye ki
Kahvem bitince boş bardağı alıp ayağa kalktım. Tam o sırada görüş açıma Atalay girdi. Arkasındaki duvara dayanmış gülümseyerek bana bakıyordu.
Onu görmezden gelip yürümeye başladım. Yanına varınca benimle birlikte yürümeye başladı.
"Eve alıştın mı?" Diye sordu
Eve geleli kaç gün oldu ki alışim
"Galiba" dedim.
Ben mutfağa geçince Atalay da salona geçti. Mutfaktan çıkıp yatak odamıza doğru adımladım. Odaya girince yatağa oturdum ve kitap okumaya başladım. Ne zaman kendimi yanlız hissetsem kitap okurdum. Çocukluğumdan beri böyleydi.
2 saat sonra
Kitabın kapağını kapatıp yataktan kalktım. Saate baktığımda saat 5'e geliyordu.
Saat tam 5'te akşam yemeği yeniyordu. Tabi bu hafta sonları için geçerli hafta içleri ise saat 07:30'da yeniliyordu. Bunları nerden mi biliyorum. Atalay söylemişti.
Odadan çıkıp aşağıya indim Atalay görünürde yoktu. Salona geçip koltuğa oturdum elime kumandayı alıp birşeyler izledim.
Aradan 15 dakika geçti ve can sıkıntım kendini belli etmeye başladı.
Allah'ım bu ev neden böyle sıkıcı ya
Sıkıntıdan mı ne birden bire gözlerime bir ağırlık çöktü.
BILIYORUM KISA OLDU AMA YINE DE ATMAK ISTEDIM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya İle Zorla Evlilik
Literatura Kobieca'Sana iznin olmadığı sürece dokunmayacağım ama istediğim zaman dudaklarının tadına bakacağım' 22 yaşında babasının zoruyla tanımadığı biri ile evlenen bir kız. Peki bu evlilik mutlu bir evlilik mi? Takıntı mı? Platonik mi? Evlilik mi???