'Sana iznin olmadığı sürece dokunmayacağım ama istediğim zaman dudaklarının tadına bakacağım'
22 yaşında babasının zoruyla tanımadığı biri ile evlenen bir kız.
Peki bu evlilik mutlu bir evlilik mi?
Takıntı mı?
Platonik mi?
Evlilik mi???
Bugün günlerden cumartesiydi. Ve haliyle Atalay'da şirkete gitmicekti. Bugün Atalay'ın annesi Nalan Hanım gelecekti. Atalay'ı ne zaman arasa 'ne zaman torun yapacaksınız?' diye soruyordu. Atalay ise hep bahaneler sunarak onu geçiştiriyordu.
Zaten neden geldiğini bende az çok tahmin edebiliyorum. Yine aynı mevzu.
Lavaboda üzerimi giydikten sonra lavabodan çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çıktığımda ise Atalay siyah gömlek ve siyah bir pantolon giymişti. Tam o sırada kapı çaldı. Hiçbir şey söylemeden ikimiz merdivenleri indik.
Atalay bir elini belime koydu. Bense yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim ve kapıyı açtım. Gördüğüm kişi ile birden yüzüm düştü.
Evet Nalan Hanım gelmişti. Ama yanında Asya'da vardı. Nalan Hanım'a baktığımda yüzünde mutsuz bir ifade vardı. Sanki Asya'nın yanında olmasını istemiyormuş gibi.
Hayır gibi değil gerçekten istemiyor. Göz ucu ile Asya'ya baktığında derin bir nefes verdi annem.
Atalay'a baktığımda onunda bana baktığını gördüm aynı şekilde annesi gibi onunda yüzünde hoşnutsuz bir ifade vardı.
Aysa
"Ee içeri davet etmicekmisiniz?" Diye sordu
Hayır böyle iyi
Hiçbir şey söylemedim sadece geçmeleri için kenara çekildim. Hep birlikte salona geçtik. Annem ortamın havası değişsin diye sohbet açmaya başladı. Aynı şekilde Atalay'da.
Ama ben hiçbir şekilde konuşmaya dahil olmuyordum. Gözlerim Atalay'ı izleyen kişinin yani Asya'nın üzerindeydi.
Atalay'ın boğazını temizlemesiyle kendime geldim. Ve gülümseyip anneme baktım Atalay'ın bütün dikkati ise benim üzerimdeydi. Sanki her an Asya'nın üzerine atlayacakmışım da beni tutacakmış gibi.
Ayağa kalkıp
"Ben kahveleri hazırlayim" arkamı döneceğim esnada Asya
"Benimki sade olsun lütfen" dedi
Hiçbir tepki vermeden arkamı dönüp mutfağa doğru adımladım.
Kahveleri hazırlıktan sonra bir tepsiye yerleştirdim. Ardından salona doğru yürümeye başladım. Atalay kapının orda telefonda biri ile konuşuyordu.
Asya bana bakıp sırıtarak
"Ben bi lavaboya gidim"
Ayağa kalktı ve elimdeki tepsiye vurdu. Kahveler üzerime döküldü. Ister istemez canım yandığı için acı içinde yüksek sesle inledim.
Atalay telefonunu kapatıp hızlıca yanımıza geldi ve elimi tutup beni odaya çıkardı.
Üsten üzerimi çıkardı ve çekmeceden çıkardığı bir kremi üzerime dökülen kahveden dolayı kızaran kısımlara sürmeye başladı.
Gözleri bir an olsun sütyenime kaydı. Tam birşey diyeceği sırada aşağıdan annemin bağırma sesleri geldi. Dolaptan kendine ait olan siyah tişörtü bana giydirdi.
"Ben geliyorum sen burda kal" dedi benim birşey dememe izin vermeden hışımla odadan çıktı. Korkunç derecede soğuk bir şekilde konuşmuştu.
Onu ilk defa böylegörüyordum.
Aşağıda bu sefer Atalay'ın bağırma sesleri geliyordu.
Ben böyle bağırsam benim ses tellerim kopar.
Pencereden baktığımda Atalay'ın Asya'yı yaka paça dışarı attığını gördüm. Pencereden uzaklaşıp yatağın ucuna oturdum. Birkaç dakika sonra Atalay odaya girdi.
Oldukça sakin görünüyordu aslında. Yanıma gelip oturdu ve
"Daha iyi misin yavrum?" Dedi
Onu başım ile onayladım ardından
"Annem nerde?"
"Evine gitti" dedi
Bişey demeden önüme döndüm. Ben yere bakarken o bana bakıyordu. Bana daha fazla yaklaştı ve başını boynuma gömdü. Yavaş hareketlerle beni altına aldı ve yatağa uzanmamı sağladı. Boynumu ve dudaklarımı nazikçe öpmeye başladı.
Daha sonra bakışlarını bana çevirdi sanki izin istiyormuşcasına.
Gözlerine bakıp
"Devam et" dedim ilk birkaç saniye hiçbir şekilde tepki vermedi.
Ardından kollarımı boynuna doladım. Ve bu sefer ben onu öpmeye başladım.
Artık Atalay'ı seviyordum...
BİTTİ
•SIZCE BÖLÜM NASILDI? •UZUN BIR SÜRE YOKTUM MALESEF. •DİĞER BÖLÜM FINAL DESEM...
