- 2023 İstanbul -
Ben Sevda 20 yaşındayım,Marmara Üniversitesi'de tarih öğrencisiyim. Hocamız bu hafta için Fatih Sultan Mehmet'in Konstantinopolis'i yani İstanbul'u nasıl feth ettiğine dair Kompozisyon istemişti bir çok bilgiyi bir araya getirecektik ders'i çok kafamı takmış endişeliydim. Ayasofya camii'e gittim ortamı ve atmosfer görmek için bir çok not aldığım kadar bir çok camii ayrıntısını yazdım ve çıktım uzun bir süre İstanbul meydanın da gezdim bir yandan Kompozisyon ödeviyle ilgili kitapçılara girerek araştarak tamamlıyordum. Geç olduğu için evime gidip uyumuştum..
- 1452 Konstantinopolis -
Yavaş yavaş ayıkmaya başladım etrafım da bir sürü ses duyuyordu..
" hadi hadi prenses uyanmadan hazırlayın her şeyi!"
Yavaşça göz bebeklerim açılmaya başladı hızlıca ayağa kalktım küle gibi bir yerde olduğumu fark ettim üstüm de ipek kumaşlarla bordo çok rahat bir gecelik vardı aniden kapım açıldı hala ne olduğunu anlamamıştım
"Prensesim günaydınlar.."
Demişti ardıdan arkasından bir sürü hizmetli geldi bazılarının ellerin de mücevherler,taçlar bazılarının ise ellerin de yüzümü yıkamam için kap vardı bana şaşkın ifademle günaydın diyene kadına doğru döndüm
"B-biz kaçıncı yüzyıldayız? Benim adım ne!"
Ben öyle diyince hizmetliler bana şaşkın şaşkın baktı kadın bana sanki deli olmuşum gibi bakıyordu
"Prenses iyi misiniz? Biz Konstantinopolis'teyiz 15 yüzyıl!"
Hizmetli kadın öyle diyince şaşkınlığımı gizliyemedim, şaka olduğunu düşündüm içimden "Hayır sevda bu bir şaka sakin ol!" diye teselli ediyordum ama hizmetlilerin suratına bakınca ne kadar ciddi olduklarını anladım onlara belli edersem deli olacağımı düşünceklerinden emindim hızlıca yüz ifademi değiştirdim kadının omuzuna dokundum
"şaka yapıyorum! Hadi yapmayın böyle!"
Ben öyle diyince hizmetliler gülümsedi bir anda ciddi oldum ve o pamuktan olan yatağa oturdum hepsi başıma toplandı tek tek sabah rutinim yaptım ama hala bende şüpheleniyorlardi haklı olarak hazır olmuştu ayna da kendime bakıyordum üstüm de ki çok ağırdı hizmetli kadın bana doğru döndü
"Prensesim her zaman ki gibi çok güzelsiniz!"
Hizmetli öyle diyince ona doğru döndüm ve gülümsedim..
"ahaha teşekkür ederim! Bu arada ben sana hiç adını sormuş muydum?"
Hizmetli kadın öyle diyince şaşırmıştı
"Hayır prensesim çünkü sarayda hiç bir soylu hizmetliye ismini sormaz"
Ona bakarak gülümsedim koluna dokundum
"ama ben soruyorum şimdi söyle bakalım senin ismin nedir?"
Hizmetli karşım tavrında baka kalmıştı şaşkınlığını gizleyerek bana cevap verdi
"Anna efendim.."
Başımı salladım tam konuşucakken içeri başka bir hizmetli girdi önüm de eğildi
"Prensesim Babanız Kral Paleologos sizi huzuruna bekliyor!"
Kral Paleologos mu! Ama o evli bile değil hiç bir kaynakta böyle bir şey geçmiyordu nasıl olur bu! Yine ve yine her zaman ki gibi şaşkınlığımı gizledim taht odasına doğru yol aldım kimi görsem herkes bana saygı ve hürmetini gösteriyordu daha nasıl bu tarihe atıldığımı bilemeden kralın kızı olduğumu öğrenmiştim kralın odasına doğru giderken herkes bana saygı ve hürmetini gösteriyordu o koskoca kapının önünde durdum ve açılmasını bekledim hızlıca açıldı kalbim heycandan güm güm atıyordu yavaşça kral'a doğru hürmet ve saygıyla eğildim yanağımı okşayarak bana gülümsedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ Gelecekten Geçmişe
Historical FictionBir tarih öğrencisi Fatih Sultan Mehmed Dönemini araştırmak için yola koyulur ama hiç ummadığı bir şey yaşanır ve 1453'e zaman yolculuğu yapar.. *Tarih ile ilgisi yoktur, sadece kendimce kurguluyorum.*