Bölüm 4

589 83 22
                                    

"Günaydın Selami abi."

"Günaydın kardeş, Selami kendinde değil, sonra gel istersen."

Selami ayılmaya çalışmaktadır. "Ne oldu bana?"

"Selami ya kendine gel ya kalk bize gidelim, seçim senin."

"Abi ne diyorsun sen ya, Selami abiye ne yaptın?"

"Ben bir şey yapmadım, yazarı kızdırdı."

"Anladım, cami duvarına işemiş yani."

Selami kendine geldi, ayağa kalkıp işinin başına döndü.

"Hoş geldin Bedirhan, kusura bakma bu adam geldi, bana seçilmişsin falan diye bir şeyler söyledi, sonrasını hatırlamıyorum. Sanki inşaata adam seçiyor. İnşaat deyince aklıma geldi, senin amca inşaatçıydı değil mi? Malzemeyi benden alsın, inceden geçireyim, sana da sakal atarım. Sakal deyince senin sakallarda boyun gibi uzamış. Devede de boy var ama eşek önder gider. Okumayıp eşeklik yaptım. Okusaydım orta terk nalbur yerine, üniversite mezunu nalbur olurdum şimdi. En azından sattığım malzemenin ne olduğunu bilirdim. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp. Öğretmeniiiiiiim."

"Selami abi kendine gel ne oluyor? Kayışı kopardın."

"Merak etme kardeş, benim adım Morfiş. Selami bana emanet, sen merak etme yoluna git."

"Bedirhaaaaaan! Bööööööğğğğğğhhhhh!"

"Çabuk git ben onu düzeltirim kardeş."

"Tamam Morfiş abi, sana emanet ben kaçtım."

"Sayın yazar çok mu üstüne gittiniz ne dersiniz?"

"Bu daha başlangıç, her karakter yerini ve rolünü bilecek. Beni tanımamak ne demek öğrenecek" dedim.

Selami, sıyırdığı kayışı yerine takmak için uğraşırken, Morfiş anlatmaya devam etti.

"Selami yazarını tanımayan karakter tarihte ilk kez görünüyor. Anne karnında yeteri kadar oksijen mi alamadın, yoksa inşaatta oynarken kafana tuğla mı düştü tam emin değiliz ama sen özelsin, sen O'sun."

"Sen O'sun diyorsun da beni kime benzettin anlamadım. İnsan insana benzer, hatta bazı insanlar hayvana benzer. Hani internette var ya hangi ünlü hangi hayvana benziyor diye. Allah benzetmesin."

"Sus Selami, sen daha kendine gelememişsin. Seni eğiteceğim, kelebek gibi uçacak arı gibi sokacaksın. Vur diyince öldüreceksin."

"Suikastçımı yapacaksın beni, ne o öyle asacaksın, keseceksin muhabbeti. Ben karıncayı bile incitmem, incitemem. Onun canı yansa benim bağrım yanar, böööööööğğğğğğhhh!"

"Morfiş sen şimdilik git, ben bunu oyalarım sen canını kurtar."

"Peki sayın yazar."

Morfiş gider gitmez, Selami'yi teselli etsin diye mahallenin dilberi, Dilber sultanı gönderdim.

"Selamiiiiii."

Selami duyduğu bu bülbül şakıması üzerine yüzünde kocaman bir sırıtışla gelen kadını karşıladı.

"Dilberim sen mi geldin?"

"Ay çok tatlısın, gördüğün halde sen mi geldin diye soruyorsun."

"Lafın gelişi canım, canım dedimde aklıma geldi. Şimdi bir dilberdudağı iyi giderdi."

"Aaa çapkına bak, öpücük mü istiyorsun ayol."

"Yok öyle değil tatlı çekti canım."

"Anlıyorum Selami, bana çok tatlısın diyorsun."

Selami'nin kafasını dağıtma görevini yerine getiren Dilber sultanı evine gönderdim. Selami arkasından iç geçirerek bakarken, bir sonraki planım için diş bilmeye başlamıştım. Selami benim olacaktı, onu kimseye yâr etmeyecektim. Ne diyorum ben ya, yanlış anlaşılacağım şimdi. Yani demem o ki, onu başka kitaplara kaptırmayacağım.

"Selami yol yakınken geri dön, sonra arkandan -açaydım kollarımı gitme diyeydim- diye inlemek istemiyorum."

Selami gaipten gelen seslere biraz alışmaya başladığından cevap vermekte gecikmedi.

"Kimse beni yönetemez, ben kendi yolumu kendim çizerim."

"Göreceğiz Selami, sabah ola hayrola ne iş?"

-DEVAM EDECEK-

Yayımlanma Tarihi: 02.06.2015

Beğendiğiniz bölümlere oy vermeniz ve yorum yapmanız dileğimle.

·        

* Espri önerileriniz olursa sizin nickinizle kitaba ekleyebilirim.

Günaydın Selami abi (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin