Bölüm 16

415 44 49
                                    

"Günaydın Selami abi."

"Günaydın koçum."

"Abi hayırlı olsun, düğün varmış diye duydum."

"Var inşallah, sana da davetiye göndereceğim."

"Selami önüne gelene davetiye dağıtacaksın ama parası benden çıkacak. Kaç gündür dükkânda siftahın yok" dedim.

"Aşk olsun yazar bey" dedi İlhan. "Ben önüne gelen miyim?"

"Yok değilsin tabi.Sen üstüne alma."

"Düğünümüzde de cimrilik yapmayacaksın değil mi yazar?" diye sordu Selami.

Valla ne diyeyim, aslında Serap olmasa ben onun düğününü, boğazda balıkçı sandalında bile yapmazdım. Fakat Serap'ın ricası üzerine şehir hatlarından Eminönü seferi yapan bir vapuru kiralamak zorunda kaldım.

"Tamam, yapmayacağım ama sen yengeye şükret."

"Neyse beni oyalama, daha bir sürü davetiye dağıtacağım"diyen Selami, mahallenin içine daldı. Biz de Serap'la birlikte gelinlik seçtik. Multimedya da görebilirsiniz.

Hazırlıklar tam gaz sürüyordu. Kına gecesinde millet tüm kurtlarını dökmüştü. Yer vıcık vıcık kurt kaynıyordu. Tamam, abartmış olabilirim ama bu kadar kurtlu olduklarını bilmiyordum. Yolda görsen iki göbek atamaz dediğim kadınlar, sanki yıllardır zincirlenmişlerde sonra azat olmuşlar gibi oturtabilene aşk olsun.

Kınayı yakıp gelini ağlattıktan sonra (ondan da ne zevk alıyorlarsa)dışarıda damadı madara etme telaşına girdiler.

İlk defa ben elimi sürmeden Selami'nin maymun edildiğini görmek, beni acayip keyiflendirmişti. Selami başına bunların geleceğini bilseydi, bence bir kez daha düşünürdü.

Nikâh şahitleri olarak xpoweredmusic (Semih) ve berk3600 gönüllü olmuşlardı. Yarın ki düğün törenine kadar her şeyin hazır olması onların sorumluluğundaydı.

"Yazar bu başıma gelenlerde senin parmağın yok değil mi?"diye sordu Selami.

"Benim parmağım olsa hissederdin Selami, kalındır" dedim.

Selami la havle çekerek Morfiş'i bulmaya gitti. Morfiş uzun zamandır görmediği çekirgesinin evleneceğini duyduğunda çok üzülmüştü. Onu yeni NEO olarak yetiştirmeyi çok istiyordu. Fakat ben buna çomak sokmuştum. Önceleri iyi fikir gibi gelse de, kendini geliştirdikçe kafa tutmaya başlamıştı.

"Selami sana söylemeden diğer kitaplarımdaki karakterleri de çağırdım. Düğün biraz kalabalık olacak ona göre."

"Orasına ben karışmam yazar, sonuçta ikramlar senden. Ben işime bakarım."

Adamdaki pişkinliğe bak. Masrafı bana dayadıktan sonra tek düşündüğü bir an önce evlenmekti.

"Selami sana kına yaktılar mı? Nerene yaktılar?" diye sordum.

"Yok yaktırmadım, ben öyle kınalı kuzu gibi dolaşamam. Benim racona ters" dedi.

Yerim senin raconunu, adam olmuşta racon kesiyor. Daha fazla sinir olmadan kınayı geçip ertesi günü yazmaya başladım. Düğün gününün sabahı,Selami'yi damat traşına gönderdim. Ben Serap'ı merak ediyordum.

Kuaförde gelin başını ve makyajını yaptıran Serap çok güzelleşmişti. Ailesinin yanında olmaması, bir kitap karakterine kız vermek istemediklerinden kaynaklanıyordu. Ben o eksiği, sürekli yardımına koşarak kapatmaya çalışıyordum.

"Selam yenge çok güzel olmuşsun" dedim.

"Sağol yazar abi, sen de olmasan yalnız kalacaktım" dedi.

Günaydın Selami abi (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin