Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seslerin yoğunluğu, gecenin o eşsiz ışığı, daha anlam veremediğim o birçok şey saniyeler içinde sudan çıkarılmamla son bulmuştu. Namjoon endişeli bir halde yüzüme bakarken suya düşüşümün şokundan çok gördüklerimin etkisindeydim.
"Iyi misin?"
Iyi miydim? Rüya mı görüyordum?
"Ben..."
"Gel böyle." Belimi saran kollarıyla beni kenara çekerek bir kayanın üzerine oturturken bileğini sıkıca tutarak bana bakmasını sağladım.
"Suyun içinde bir şey var Namjoon. Yeni bir dünya gördüm. Bu çok saçma."
"Buradan gidelim, her şeyi konuşacağız." demişti tedirginliğini bastırmak istercesine. Bulunduğumuz yerden çıkarak Kara Gölge kabilesine veda ettikten sonra geri dönmüştük. Yol boyunca tek kelime konuşmamış olmamız kafa karışıklığımı daha da arttırırken ne yapacağımı bilemez bir haldeydim.
Pinky neler olduğunu bilir miydi? Onlar bu yeryüzünde var olduklarından beri her şeyi bilebilirdi, değil mi? O halde bunu da bilebilirdi.
Öğrenmem gereken çok şey olduğunu hissediyordum ve bu hiç hoşuma gitmemişti.
•••
Saat: 23:20 🌃
Gecenin sakinliğiyle o özlediğim eşsiz manzaranın içerisinde dışarda dolaşan insanları izliyordum. Kafamı kurcalayan, yanıtsız kalan o kadar çok şey vardı ki. Her birini öğrenmem gerektiğini hissediyordum.
Hatta o kadar kafamı kurcalıyordu ki bu güç, henüz ne olduğunu anlayamadan üzerine birde suya düşmemle birlikte gördüğüm yeni bir dünya vardı. "Kahve?" İşittiğim Namjoon'un sesiyle irkilerek baktım ona. "Ah, teşekkür ederim."
"Gül otu kahvesi." dedi yanıma otururken. Henüz bir yudum alamadan aldığım gül kokusuyla afalladım. "Gül otu mu? Gerçekten gül kokusu alıyorum."
"Bu yabani bir ot aslında. Bu yüzden kimse kahve yapıldığını bilmez." Bir yudum aldığında ardından bende bir yudum aldım ve dilime tatlı bir tat yayılmıştı. "Tadı çok hoş. Bunu kimsenin bilmiyor olmasına üzüldüm."
