Bazen hiçbir şey bilmeden kasabada geçirdiğim zamanı özlediğimi hissediyordum. Çünkü her öğrendiğim yeni bir bilginin üstesinden gelemiyor ve altında eziliyordum.
Hiç farkında olmadan zamana meydan mı okumuştum? Bir şeylerin ters gitmesinin başka bir açıklaması olabilir miydi? Her şey karmakarışık bir haldeyken suyun altında gördüğüm yepyeni bir dünya çıkmıştı karşıma. Şimdiyse bunun kaynağını bulmak isterken geleceği göremeyeşimin bambaşka bir sorunu olduğunu öğrenmiştim. Aslınsa en başında Namjoon mühürden olduğunu söylemişti ve hala aynı renkte görünüyordu boynu, koyu kırmızı kan.
Doğa Ana bu olamazdı. Hala nasıl olurda gücümü bulamazdım? O zamanlar Namjoon'u kurtardığımda ki o güç nasıl çıkmıştı ortaya?
Loosen...
"Iyi misin?" Daldığım düşüncelerden beni alan sesin sahibine çevirdim başımı. "Biraz daha iyiyim. Gerçekten de takip mi ediliyorduk Namjoon?" Hafızamdan silinmeyen Yun Seo ve Byung Ho isimli çiftin aslında insan olmadığını ve bizi takip ettiğini öğrendiğimde yaşadığım şaşkınlığı yeni atlatabilmiştim.
"Yarasa bir işaretti güzelim. Lax, tehlike olduğunun farkındaydı ve buraya gelebilmemiz için bize bir fırsat verdi."
Lax... Gerçekten muazzam bir kurttu. Hala tehlikeye karşı yanımızda değildi. Pinky ve Minky uzun bir yolculuk yaptıkları için dinlenmek adına omuzlarımda yatıyordu. Namjoon ve ben ise ormanda denk geldiğimiz ağaç evin içerisindeydik.
"Pekâlâ, şimdi sorunu nasıl bulacağız? Gerçekten yarasa yavrusunu bulmamız gerekiyor mu? Ve söylesene biz mühürlenmemiş miydik?"
O an göz göze geldiğimizde derin bir nefes verdim ve parmaklarmı usulca boynuna, yarasının yakınına dokundurdum. Ardından göğsümün orta yerinde hala duran izi gösterdim.
"Hatırlıyor musun?" Başını aşağı yukarı sallayarak elimden tutup avuçları arasına aldı. "Yarasa var olsada olmasada onu bulmamız gerekiyor. Çünkü bizi gerçek soruna götürecek tek olay şu an o ve mühüre gelirsek..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Power: Dangerous |namsoo|
Dla nastolatków"Yardımına ihtiyacım var." Dudaklarından bıraktığı titrek bir nefes adamın dikkatini çeken tek şey oldu. "Kötü şeyler olacak, bana yardım et."