10

91 20 37
                                    

Kuşların ötüş sesleriyle Taehyung gözlerini araladığında çadırda onlarla beraber uyuyan bir kişi daha görmeyi beklemiyordu.

Beyaz saçlı, üzerinde beyaz pantolonu, aynı şekilde beyaz kısa kollu giymiş bu yabancı daha önce Jungkook'un onu götürdüğü depoda karşılaştığı kişiydi.

O zaman bu beyaz saçlı adam adını söylemişti ama şu an hatırlayamıyordu gerçi bu adamın adamın neden, nasıl, niye geldiği soruları asıl düşünmesi gerektiği konulardı.

Ayağa kalktı, arkadaşlarını uyandırmamak, onlara yanlışlıkla basmamak için, yavaş adımlarla boşluklardan yararlanarak adamın yanına ulaştı.

Hafifçe kolundan dürtürek onu uyandırdı. Adamın uykusunu böldüğü için gram pişmanlık duyuyordu sonuçta onu tanımıyordu.

Buraya neden geldiği,nasıl bulduğu,niye burada uyumayı tercih ettiği Taehyung'un merak ettiği sorulardı.

Ama eskisi gibi çokta kafaya takmıyordu bu durumu. Nede olsa alışmıştı bu rüyayı görmeye ve rüyalarında gördüğü bu saçma olaylar silsilesine.

Beyaz saçlı adam şaşırır bir nidayla uyandığında Taehyung sessizce fısıldayarak

"Benimle dışarı gel seninle konuşmamız gereken konular var" diyerek adamı ayağa kaldırdı, çadırın dışına yönlendirdi.

Şu anda çadırın içinde merak ettiği soruları sorarsa arkadaşlarını uyandırabileceğini düşünmüştü. Normal hayattaki yoğun hayatlarından sonra arkadaşlarının dinlenmesini istiyordu.

Arkadaşlarını rüyada görüyor olsa da yine de burada da dinlemeleri gerektiğini düşünüyordu.

Nihayet çadırdan epey uzaklaşınca sinirli bir şekilde azarlarcasına:

"Bizim çadırda ne işin var? Gördüğün her yabancının çadırına bu şekilde girir misin sen? Bizim çadırı nasıl buldun peki?Kimsin sen?"

Beyaz saçlı adam gülümser bir ifadeyle

"Öncelikle ben Jung Hoseok geçen sefer düzgün tanışma fırsatımız olmamıştı bana kısaca Hobi de diyebilirsin.

İlk soruna gelecek olursak sizin çadıra beni Kookie yolladı sizi kurtların yiyebileceğinden endişeleniyordu. Eh biliyorsun bende katilim sizi korumaya en uygun aday bendim hâliyle. "

Kookie diye bahsettiği adam Jungkookdan başkası değildi. Taehyung gerçekten bu adamdan nefret ediyordu.

Yine onu küçümsemeye devam ediyordu. Hoseok'un da katil oluşunu ayrı övgüyle bahsetmesi bu adamların hepsinin aklı kaçık insanlar olduğunun başka bir kanıtı idi.

Hoseok'un konuşma tarzındaki samimi kelimeler bu adamın katil olduğunu unutmasına sebebiyet verecek cinstendi.

Hoseok bu sırada heyacanlı ve içten bir şekilde konuşmaya devam ediyordu " başkasının çadırına girme meselesine gelince o sadece dışarıda sinekler tarafından fazla ısırılmak istemediğim içindi.

Yağmur yağabilirdi, böcek gelip beni ısırabilirdi, çadırın içindeyken daha güvende olacağımı düşündüm, bunun için özür dilemeyeceğim.

Bir sorunun varsa git Jungkook ile çöz ben yalnızca bana söyleneni yaptım"

Hoseok haklıydı en başından beri bu Jungkook'un planı olduğu için bu sorunu onunla çözmesi lazımdı.

Onu her seferinde küçük görmesinden bıkıp usanmıştı. Bu bitmek bilmeyen savaşın kazananı kendisi olmalıydı.

Taehyung Hoseok'a :

Different WorldsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin