Teahyung ve Jimin kamp alanına doğru yürürken Taehyung'un aklında dolanan Jungkook ile dikkatsizlik sonucu dudak dudağa kalması, bunu Jimin'in yanlış yorumlaması vardı.
Birkaç dakika öncesine gidip de arkadaşı yanlış anlamadan önce durumu düzeltmiş olabilmeyi çok isterdi.
Yeniden aklına doluşan görüntülerle bir tuhaf olurken, kalbinin ufak ufak çarptığını hissediyordu, ama bunun heyecandan, adrenalinden dolayı olduğuna yorumluyordu
(Birkaç dakika önce)
Taehyug Jimin ile ayrıldıktan sonra saptığı yolda yerdeki odunları tek tek dokunarak onları inceliyor, kuru olduğuna kanâât getirdiklerini eline doluşturuyordu.
Ormanda yankılanan bir ateş sesiyle olduğu yerde sıçarken bunun bir avcının avını yakalamak için yapılan bir atış olduğunu düşünmüştü.
Gözleri yeniden önüne kaydığında ona gelmekte olan Jungkook'u görmesiyle halisünasyon gördüğünü düşündü.
Bir şekilde yine uyuklamış olmalıydı, uykusunda Namjoon'un hastanesinde değil en son bulunduğu ormanlık alanda uyanmıştı...
Bu duruma artık alıştığı için soğuk kanlılığını koruyorak onun yanına adımlaya Jungkook'u bekledi.
Jungkook alaylı bir şekilde:
"Ben seni hastaneye götürdüğümü çok iyi hatırlıyorum beni bir günde ormanıma tekrar gelecek kadar mı çok özledin yoksa? "
Pekala Jungkook'un ormanı kendisinin benimsemiş olmasından daha çok odaklanması gereken nokta rüyasında hastane değil mekanın orman olarak değişmiş olmasıydı.
Ama bu nihayetinde normal bir şeydi sonuçta insanlar rüyalarında farklı farklı mekanlarda bulunurdu, önceki gece rüyalarında gördükleri yer bir sonraki gün değişebilirdi.
Taehyung da onun alayına karşın:
"Orman senin miydi? Ben benim sanıyordum, ilk gelişimde çok beğenmiştim bu manzaramın güzelliği aklımı başımdan almıştı"
Jungkook Taehyung son söylediği 'manzaramın' kelimesiyle ona ait olan bir şeyi kendisininmiş gibi gösterme çabasına gülmüş, sinirle soluyarak:
" buraya yeni gelip benim olana nasıl göz dikebilirsin?! Bu orman benim, bu manzara benim, içindeki hayvanlar bile bana ait"
Diyerek Teahyung'un yakasını çekiştirmeye başlamıştı, şu an bir ergenden farkı yoktu ama bu umurunda değildi.
Onun yakasını tutup yumruğu yüzüne yapıştıracakken ayağı yerdeki sarmaşığa takılmış kendisiyle beraber Taehyung'un da dengesini kaybettirerek üzerine yapışmıştı.
Şu an tek bir sorun vardı ikisi dudak dudağaydı. Bu durumun şokuyla ikili gözleri fal taşı açık bir biçimde birbirlerine bakakalmıştı.
İkiside önce ayrılmaya yemin etmemiş gibi bu pozisyonu bir süre korumaya devam etmişti, öyle ki Taehyung yürüme ve çıtırtı sesleri duymasına rağmen hareket edememişti.
Jungkook nihayet üzerinden kalktığında gözü çıtırtı seslerinin olduğu yere kaymış, onlara şok olmuş bir şekilde bakan en yakın arkadaşını görmesiyle paniklemişti.
Arkadaşı kesinlikle bu meseleyi büyütecekti ve en son istediği şeyde yanlış anlaşılmasını devamlı dinlemek zorunda kalacak olmasıydı.
Panikle :
"Jimin düşündüğün gibi değil, açıklayabilirim"
Diyerek arkadaşının yanına gitmeye yeltendiği sırada Jungkook onu kolundan yakalamış, alaylı, öfkeli bakışlarla
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds
Fiksi PenggemarKim Taehyung yazardı. Son zamanlarda hiç ilham gelmemesi üzerine bir kitapçıya gidip bir manga almıştı. O mangayı okur okumaz rüyalarına girmeye başlamıştı kendini o manganın içinde buluyordu her defasında. Teahyung rüya sonuçta diye geçiştirsede bi...