Taehyung, Jimin, Jin kendi şehirlerine dönmüş tatil mecaraları sona ermişti. Ama üç arkadaşın da aklı hiç başında değildi.
Hepsi de nedensiz bir biçimde akıllarına devamlı gelen o insanları düşünüyordu.
Jin mutfakta domatesleri doğrarken bıçağın üzerinde elini tutan Namjoon'un dokunuşlarını hayal ediyor kendince Kıkırdayarak sırıtıyordu.
Jimin ise mint saçlı o büyüleyici adamı düşünmeden edemiyordu.Tam kafa yapısına uyan ona denk biriydi. Onunla daha çok konuşmak istiyordu,daha çok yakınlaşmak..
Taehyung'un ise aklında hep Jungkook'un söyledikleri dolanıyordu. Gerçekten gerçek miydi ki? Belki de Taehyung hayali biriydi. Her düşünüşünde kafayı yiyecek gibi hissediyordu.
Kafasını dağıtmak amacıyla odasına doğru adımladı, bir kitap okumayı düşünüyordu. Raflarına yönlendiğinde fark ettiği manga ile gözleri oraya kaymıştı.
Uzun zamandır bu mangasını görmüyordu. Ve en son onu masanın üzerinde bıraktığını hatırlıyordu.
Kitabı eline aldı, incelemeye koyuldu. Sayfalarını hızlıca karıştırırken gördüğü bir görseller o sayfada takılı kaldı.
Bu arkadaşlarıyla çekildiği fotoğrafı. Hızlıca incelemeyi bırakıp tekrardan teker teker inceledi sayfaları.
O ve Jungkook'un çizimleri vardı, kampa gidişi olmasada o ormandaki kampları, kurdukları çadır hepsi yer alıyordu.
Jungkook'un onu tekmeleyişi, öpüşmeleri.. Taehyung gördüklerine inanamıyordu bu nasıl mümkün olabilirdi ki?
En son sayfada yazan bir not fark etti.
"Her şeyin gerçek olduğunu fark ettin nihayet, seni seviyorum Tae en başından beri.. Sana aşık olduğumu düşünmeme için devamlı sana kötü davrandım.
Taehyung ben bir manga karakteriyim en başından beri her şeyin farkındaydım. Tek bende değil Min Yoongi, Hoseok, Namjoon da biliyordu.
Bizim dünyamıza aniden senin geldiğin haberi verilince ne yapacağımızı şaşırdık, o yüzden en başından beri seni gözetip koklamaya karar verdik.
Yoksa nasıl yolun ortasında tanımadığın bir adam aracına binsin? O araçla birlikte seni kaçırsın?
Seni orada ilk kez canlı gördüğümde çok etkilendim ama egom hislerimin önüne geçti. Bana beni kabus olarak anlattığında kalbimi resmen binbir parçaya ayırdın.
Dileğini getçekleştiereceğim. Gerçekleri öğrendiğin an kabız diye nitelendirdiği aslında benim dünyama gelişleri in sonu olacaktı.
Tae sen kabus görmüyordu benim dünyama geliyorsun. Sana sözde düşman kesilerek yakınlaşmak istedim. Planım da gayet işe yaradı.
Seni intikam için öpmedim Tae seni sevdiğim için öptüm, sana kısaymış gibi gelen o gidiş gelişlerin aslında burada aylar kendi dünyada saliselerin geçmesiydi. Aslında seninle buradaki zaman dilimizle bir ay sonra öpüşmüştüm.
Ben senden aylardır hoşlanırken sen benden günlerdir hoşlanıyordun.
Seni sevdiğim için isteğini gerçekleştirmeye karar verdim, sen kendi dünyana gitmeden önce bilerek o fotoğrafı çektirdi.
Benden sana hatıra kalsın istedim, aklında olacağını düşündüğüm bir soruyu daha senin için cevaplayayım.
O orman bir kapıyı. Benim dünyam ile senin dünyanın ortak kapısı. Yani aslında sen ve arkadaşların ile o ortak noktada buluşmuştuk. İki dünya bu sayede bir uyum içerisinde olabilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds
FanfictionKim Taehyung yazardı. Son zamanlarda hiç ilham gelmemesi üzerine bir kitapçıya gidip bir manga almıştı. O mangayı okur okumaz rüyalarına girmeye başlamıştı kendini o manganın içinde buluyordu her defasında. Teahyung rüya sonuçta diye geçiştirsede bi...