Taehyung'un en son hatırladığı şey düşme hissiyatıydı. Bu hissiyatla bir anda gözlerini aralamış etrafına bakınmıştı.
Yine kendi odasındaydı lakin dün dağıttığına emin olduğu odası şu an gayet toplu haldeydi, eşyalarının hepsi yerli yerinde duruyordu,sanki hiçbir kargaşa çıkmamış gibiydi.
"Acaba? " diye düşünerek komodinin üzerine göz attı. Arayıp da bulamadığı telefon öylece yanında duruyordu. Telefonu eline aldı, içini kontrol etti.
Her şey gayet normaldi arkadaşı Jimin ile dışarı çıkmasının evvelsi günündeydi. Saat normaldi, tarih normaldi.
Hızlıca yatağından fırlayıp balkonuna çıktı. Dışarısı aynıydı her zaman gördüğü otopark, binalar karşısındaydı. Çıktığı ilk dakikalarda bile Kore'nin soğuğu bünyesine nüfuz etmişti.
Kapıyı kapatıp sırıtarak odasına yöneldi. "Demek sahiden rüyaymış" diye kendi kendine kıkırdayıp hafifçe gülümsüyordu.
Rüyada olduğunu zaten anlamıştı ama o gerçeklik hissiyatı kendisini allak bullak etmişti. Şu anda o kabusun son bulmuş olması asıl mutlu olduğu noktaydı.
Rüyasında yaşadığı olaylar örgüsünün, tanıştığı Namjoon'un bir önemi kalmamıştı. Rüyada tanımadığı insanların silüetini çok net görmek kendisi için de yeni bir şeydi.
Namjoon doktor olduğunu söylemişti onun bir şekilde tanınması lazımdı ama Taehyung onu hiç görmemişti. Nasıl olup da rüyasında böylesine gerçekçi bir biçimde yer almıştı?
"Sanırım bu sıra ilham gelmemesi, dava olayları, insanları kafama takmam derken kendimi çok yıprattım. Bu yüzden sanırım bilinç altıma istemsizce bambaşka şeyler yerleşti."
Bu düşünce olayların en mantıklı sebebi olmalıydı. Bu konu üzerinde çok düşünmemeye karar vermişti.
Eline telefonunu alıp rehberden Jimin'i tuşladı. İlk bir kaç dakika çalışan sonra açılmıştı.
(Taehyung & Jimin arama)
" Alo, Jimin uyanmış mıydın? "
"Yok daha yeni uyandım minik kaplanım. Bu da biraz senin sayende olmuş oldu. Ama anlamıyorum bugün pazar niye bu saatte kalktın ki? Bünyenin dinlenmeye ihtiyacı var geri yat istersen ben öyle yapacağım"
"Jiminie dün bir kabus gördüm sabahta düşme gibi bir hisla sıçrayarak uyandım yoksa bende hafta sonu
dinlenmek istiyordum""Kabus mu ne gördün ki? "
"Çok uzun sürer anlatması. Bugün müsaitsen sana gelebilir miyim? Hem gördüğüm kabusu anlatırım hemde seni çok özledim ben özlem gideririz
hmm?" Ama sen çok tatlısın minik kaplancık. Tamam bana uyar müsaitim zaten bende seni özledim. Daha dün konuştuk biliyorum ama sanki yıllar geçmiş gibi hissediyorum."
"Bende öyle Jiminie. Akşam ikindiden sonra gelirim o zaman"
"Tamamdır minik kaplancık mutlaka bekliyorum haber verirsin. Sonra görüşürüz"
"Görüşürüz Jiminie"
Bugün arkadaşını yine görecek olmasının mutluluğuyla Taehyung dolabına yöneldi daha akşamdan seçmesi gereken kıyafetleri şimdi seçerek sandalyesinin üzerine bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Different Worlds
Fiksi PenggemarKim Taehyung yazardı. Son zamanlarda hiç ilham gelmemesi üzerine bir kitapçıya gidip bir manga almıştı. O mangayı okur okumaz rüyalarına girmeye başlamıştı kendini o manganın içinde buluyordu her defasında. Teahyung rüya sonuçta diye geçiştirsede bi...