Hadi başlayalım bakalım.Oy ve yorum bırakmayı unutmayın.
[Jisung]
Her zamanki gibi yine ormana vampir avlamaya çıkmıştım ama bir türlü vampir bulamıyordum. Vampirlerin saklandığı yer çok gizliydi. Bir vampir bulup takip edersem o saklanma yerini bulurum diye düşünüyordum ama hiç vampir bulamıyordum, bu aralar sanki yer yarıldı yerin içine girdiler ya. Normal bir şekilde yürürken çalıların ordan ses geldiğini duydum.
"Kim var orda!"
Salak gibi bağırmıştım, evet bağırmıştım. Vampirin bulunduğu yerde bağırmıştım. Vampir iyi kalpliyse rol yapmam gerek ama vampir kötü kalpliyse onu öldürmem gerekecek. Bakalım nasıl bir vampir.
"Hey iyi misin?" Bir hışımla yanıma gelen bedene şaşırmıştım, normalde bu kadar hızlı olmaması gerekirdi.
"İyiyim merak etme." Salağa yatmış bir şekilde davranmam gerekti.
"Ah iyi olmana sevindim." mutlu bir şekilde gülümsüyordu ama ağızı kapalıydı. Tabi ki dişlerini saklamaya çalıştığının farkındaydım.
"Niye tanışmıyoruz?" Onunla yakınlaşmam gerek ki diğerlerinin yerinide bulayım. Onun gözlerinde ki ışığı gördüm.
"Tamam. Ben Minho, Lee Minho." Elini uzatırken söyledi Minho.
"Bende Jisung, Han Jisung." Yalandan bir gülümseme sundum.
"Tanıştığıma memnun oldum Jisung."
"Bende."
"Bildiğim çok güzel bir yer var gel oraya gidelim." Ne güzel, geldiğim gibi bana etrafı gezdirmeye başladı. Böyle giderse her şeyi öğrenirim.
"Gidelim." Sahte gümsememi sunduğumda elimi tutarak beni götürmeye başladı.
"Nasıl bir yer orası?" Merak etmiştim, nereye götürüyordu?
"Gidince görürsün." Dedi gülümseyerek. Beklicektim mecburen.
"Ta-ta" Burası çok ama çok büyüleyici bir yer. Dağların arasından up uzun bir göl geçiyor, gölün yanında da pemdeyle sarı renkli ağaçlar vardı.
"Burası çok güzel bir yer." Kelimeler istemeden ağzımdan çıkıyordu.
"Öyledir." Dedi sanki biraz üzülmüştü.
"Eee hadi biraz kendinden bahset." Ağzından laf almaya çalışacaktım.
"24 yaşındayım, annemle babamı çok küçükken kaybettim." Bu kadar şey söylemesi benim için yetersizdi. Daha fazla şey öğrenmem lazımdı.
"Peki ormanda mı yaşıyorsun?" Evini bulmam gerekti ki diğer vampirleride bulayım.
"Sayılabilir." Bu ne biçim cevaptı ya, nerden bulayım nerede yaşadığını?
"Telefon kullanıyorsan numaranı verir misin?" Sonra yeniden buluşup daha çok şey öğrenmem lazımdı.
"Tabi 05** *** ** **." İyi, güzel telefonu varmış.
.
.
."Ben artık gidiyim." Gitmem gerekliydi nasıl olsa yeniden konuşacağız.
"Tamam sonra yeniden konuşalım." İyi, o da konuşmak istiyor.
Nasıl olmuş?
Öptüm sizi muck<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Hunter-Minsung
FanfictionVampir avcısı Jisung, vampirleri avlayan cani bir avcıydı. Bir gün ormanda iyi kalpli bir vampir görür ve onu kullanmaya karar verir... ‼️⚠️UYARI⚠️‼️ KÜFÜR, KAN, CİNAYET İÇERİR. YAN SHİPLER: Hyunlix Chanmin Changin