Oy ve yorum bırakmayı unutmayın. Bu bölüm kompile Hyunlix olucak.
[Felix]
"Nabıyorsun?" Hyunjin kapı kolundaki elime bakarak sordu.
"Hiç öyle etrafa bakınıyordum ve bu kapı dikkatimi çekti bakmak istedim, yanlış bir şey mi yaptım?" Başımı hafif sola yatırarak sordum.
"Buraya asla ama asla girme, tamam mı?" Beni tatlı bir şekilde uyardı.
"Tamam, bir daha girmem." En güzel gülümsemelerimden birini sundum. Bana gülümseyerek cevap verdi.
"Ben artık eve gideyim." Etrafta çantama bakınırken konuştum.
"Kahvaltı yapalım sonra gidersin." Elimden tutup aşağı indirirken konuştu. Onu kırmak istemediğim için onu takip ettim. Aşağı indiğimizde büyük bir masa başından sonuna kadar birçok çeşit yemekle donatılmıştı. Bunların hepsini nasıl yiyecektik?
"Neden bu kadar çok yemek var?" Gerçekten çok fazla yemek vardı.
"Sana en sevdiğin yemeği sorduğum zaman bana belli bir yemek olmadığını ve her yemeği sevdiğini söylemiştin, ondan dolayı nasıl yemek seversin bilmediğim için çalışanlara çeşit çeşit yemek yapmalarını söyledim." Konuşmasını bitirdikten sonra o güzel gülümsemesini sundu. Bunların hepsini benim için hazırlatması beni utandırdı. Yavaşça bir sandalyeye oturdum ve kahvaltı etmeye başladım. Dikkatimi Hyunjin'in hiç bir şey yememesi çekmişti.
"Niye yemiyorsun?"
"Sen uyanmadan önce yemek(?) yemiştim." Cümlesinden sonra yine o güzel gülümsemesini sunmuştu.
.
.
.
Kahvaltı yaptıktan sonra eve gitmek için hazırlandım. Hyunjin'de beni geçirmek için kapıya beraber gittik, zaten benim dış kapıyı bulmam imkansız gibi bir şeydi.
"Görüşürüz." Kapıdan çıkmadan önce Hyunjin'e sarıldım.
"Görüşürüz, yine gel, tamam mı?" Bana meraklı gözlerke bakıyordu.
"Tamam gelirim." Bunu dediğim anda en güzel gülümsemesini bana sundu.
"Seni bırakması için bir şöför var kapının önünde bekliyor, seni bırakmak çok isterdim ama çok önemli bir işim var." Üzgün bir şekilde söyledi.
"Hiç sıkıntı değil, ben kendim gidebilirdim hiç zahmet etmeseydin."
"Sen buraları bilmezsin, burası şehirin dışında." Şimdi anlaşıldı ondan bana şöför tuttu.
"Tamam o zaman, tekrardan görüşürüz." Ona el salladım arabaya doğru giderken.
"Görüşürüz, kendine dikkat et." O da bana karşılık olarak el salladı.
"Tamam, dikkat ederim." Dedim ve arabaya bindim.
Kestik. Nasıl olmuş? Evet, farkındayım bu bir Minsung fici ama ben şu an Hyunlix yazıyorum. Hyunlix okumaktan rahatsız olabilecekler için bölüm başı Hyunlix olduğunu söylüyorum.
Şimdi size bu ficin kaderini değiştirecek bir soru soracağım, cevap verin:
Sizce bu mu ☆(yıldız) yoksa bu mu ♡(kalp)? Sizde bu semboller yoksa sembol adını yazabilirsiniz, bu fic için çok ama çok önemli bir soru.Bu arada fici okuyan herkes soruma cevap verirse çok mutlu olurum, zaten bu soruma belirli bir sayıda kişi cevap vermeden yeni bölüm yayınlamayı düşünmüyorum.
Öptüm sizi muck<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Hunter-Minsung
FanfictionVampir avcısı Jisung, vampirleri avlayan cani bir avcıydı. Bir gün ormanda iyi kalpli bir vampir görür ve onu kullanmaya karar verir... ‼️⚠️UYARI⚠️‼️ KÜFÜR, KAN, CİNAYET İÇERİR. YAN SHİPLER: Hyunlix Chanmin Changin