Oy ve yorum bırakmayı unutmayın. Önceki bölümü okuduğundan emin ol! Bu bölüm kompile Hyunlix.
[Felix]
Çarptığım gibi yere düştüm.
"Önüne baksana, dikkatli ol yoksa senin maşını düşürürüm." Koridorda kadının sesi yankılandı. Bana ne hakla bağıyordu? Maşımı düşürücekmiş, ben burada çalışmıyorum bile.
"Sen ne hakla bana bağırabilirsin." O bana bağırırsa bende ona bağırırım.
"Hah, benim evimdesin." Sinir olmuş bir tavırda konuştu.
"Senin evinde olmam bana bağırabileceğin anlamına gelmiyor!" Şu götü kalkık zenginler.
"Derhal evimden defol git!" Bana tekrar bağırmıştı. Tam beni kolumdan tutmuş dışarıya doğru götürürken arkasından tanıdık bir ses geldi.
"Noluyo burada?"
"Ah, canım oğlum çöpleri dışarı atıyorum." Az önce o bana çöp mü demişti?
Kolumu ondan kurtardığım gibi saçlarını çekmeye yani kopartmaya başladım. Bir yandan saçını kopartıyor bir yandan bana nasıl çöp dersin diye bağırıyordum. Sonra oğlu gelip beni belimden tutup kadınla ayırdı.
"Sakin ol Felix." Bu benim adımı nereden biliyor? Arkamı dönüp baktığımda Hyunjin'i gördüm. Hemen kadını Hyunjin'e şikayet etmeye başladım.
"Hyunjin bu kadın bana bağırdı, hizmetçi muhammelesi yaptı, beni kolumdan tutup evden çıkarmaya çalıştı ve bana çöp dedi." Bütün masumluğumla Hyunjin'e bakıyordum.
"Gerçekten bunları yaptın mı?" Hyunjin annesine dönüp sordu. Bende annesine baktım. Annesinin yanında bir sürü hizmetçi annesine yardım ediyordu. Kafasına baktığımda kanadığını gördüm, oh, canıma değsin.
"Ya da boşver o kadını, gel benim odama geçelim." Benim elimden tutup odasına doğru yürümeye başladık, giderken de her odayı gösterip oradının ne olduğunu soruyordum Hyunjin de bu halime gülüp her odanın ne olduğunu tane tane açıklıyordu. Hyunjin bana yol boyunca odaları açıklarken bir kapının önünde durdu.
"Geç." Kapıyı açıp geçmem için uzaklaştı. İçeri girdim, odası gerçekten çok güzeldi.
"Odan çok güzel." Odasına biraz daha bakarkem söyledim. Hyunjin bana bakarak güldü. Niye gülüyordu ki?
"Niye gülüyorsun?" Kaşlarımı şakacıktan çatarak ona baktım.
"Çok tatlı gözüktüğün için." Bana bakıp gülümsedi. Utandığım için başımı yere eğdim.
"Utandın mı sen?" Bana gülerken sordu.
"Ha... Hayır... Ne utanması?" Bana aniden sorunca elim ayağıma, ayağıma elime dolaştı. Daha çok güldü. Çok güzel güldüğünü söylemişmiydim?
Kestik. Nasıl olmuş? Bu sefer heyecanlı bir yerde bitiremedim:(
Artık bir dahakine.Kitap 173 okuma oldu🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉🎉
Şu ana kadar kitabımı okuyan, destekleyen, yorum atan-atmayan, oy veren-vermeyen herkese kitabımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Sizden yorum yapmanızı rica ediyorum, yorumlarınız beni acayip motive ediyor. Oy vermesenizde yorum atın lütfen.
Öptüm sizi muck<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Hunter-Minsung
FanfictionVampir avcısı Jisung, vampirleri avlayan cani bir avcıydı. Bir gün ormanda iyi kalpli bir vampir görür ve onu kullanmaya karar verir... ‼️⚠️UYARI⚠️‼️ KÜFÜR, KAN, CİNAYET İÇERİR. YAN SHİPLER: Hyunlix Chanmin Changin