Oy ve yorum bırakmayı unutmayın. Bugün aslında yeni bölüm atmicaktım ama hyunlixderim in doğum günü olduğu için bugün yeni bölüm attım.
[Jisung]
Saate baktığımda 13.04 geçtiğini gördüm. Yatağımdan kalkıp banyoya gidip günlük işlerimi hallettim. Banyodan çıktıktan sonra kendime kahvaltı hazırladım. Kahvaltımı yaptıktan sonra üst kata üstümü değiştirmeye gittim. Dolaptan önüme gelen kıyafetleri giyindikten sonra saate baktım, saat 13.49'du. Tamam, yetişebilirdim. Aşağıya inip ayakkabılıktan ayakkabımı ve anahtarımı alıp evden kapıyı kilitleyerek evden çıktım.
.
.
.
"Hey Minho, buradayım!" Minho'nun yanına doğru giderken söyledim. Yanına geldiğimde her zamanki gülümsemesiyle karşıladı beni.
"Merhaba Jisung."
"Merhaba Minho."
"Hadi gel seni çok güzel bir yere götüreceğim." Elimi tutup beni yönlendirmeye başladı. Beni nereye götürdüğünü çok merak ediyordum.
"Geldik." Etrafıma bakındım. Burası acayip güzeldi. (Bu yerin fotoğrafını bölüm sonuna koydum.)
"Ne kadar güzel bir yer." Minho'ya bakarak söyledim.
"Evet, çok güzel." Gözlerime bakarak söyledi. Oturacak bir yer aramaya başladım.
"Gel şurası güzel." Oturacak bir yer göstermişti. Yanına gittim ve birlikte oturduk.
"Nasılsın?" Konuşmayı ilk Minho başlatmıştı.
"İyiyim, sen nasılsın?"
"Bende iyiyim." Minho konuştuktan sonra ortamda sessizlik oluştu.
"Ah, aklıma yeni geldi. Bu akşam clube gidicez sende gelmek ister misin?" Ona gelsin diye masum masum bakıyordum. Gelmesini istiyordum.
"Gelirim, bizden başka kimler var?"
"Felix ve onun arkadaşları filan, o ortamda tanıdığım çok kişi olmadığı için senin de gelmeni istedim."
"Anladım, saat kaçta olucak?"
"20.30 gibi olacağını söyledi."
"Tamam. Ben seni almaya gelirim ordanda clube geçeriz. Uygun mu?" Tek kaşını kaldırarak sordu.
"Tamam, uygun." Samimi bir şekilde gülümsedim.
"Bana konumunu atarsın." Sorar gözlerle baktı.
"Tamam, atarım." Küçük bir şekilde gülümsedim. O da karşılık olarak gülümsedi.
.
.
.
Minho'yla konuşmam bittikten sonra eve doğru yürümeye başladım. Yürürken saate baktım. Saat 16.23 olduğunu görünce şaşırdım, o kadar konuşmuş muyduk?
Telefonuma bakarken yanlış sokağa girdiğimi gördüm. Etrafa bakındım. Daha geç olmamasına rağmen burası karanlıktı. Doğru düzgün bir şey göremiyordum. Etrafa bakmaya devam edeken orada birini, hayır, birilerini gördüm. Bir şey hakkında konuşuyorlardı. Beni görmesinler diye bir kenara saklandım. Onları dinlesem bir şey olmazdı değil mi?
"Hallettin mi işi?" Seslerini duyabiliyordum ama karanlık ortamdan dolayı onları göremiyordum.
"Hallettim."
"Tamam, şimdi paranın yarısını veriyorum iş bittikten sonra hepsini vereceğim."
"Bir şey sorucaktım, o çocuğun arkasına niye birini taktınız?"
"Bu seni ilgilendirmez!"
"Tamam, ne kızdın ya." Bunu söyleyen adam bir kahkaha patlattı. Bu ses ve kahkaha bir yerden tanıdık geliyordu ama çıkartamıyordum.
"Bu arada geçenlerde önerdiğin yerdeki kanların tadını hiç beyenmedim, başka bildiğin bir yer var mı?" Kandan bahsettiğine göre vampirdi.
"Sende önerdiğim hiç bir yeri beyenmiyorsun. Bir clup biliyorum oradaya insanlar genellikle kan vermek için gidiyolar, git bak belki birini bulursun, clupün adı şu XXXX." Bir dakika, bu bizim bugün gideceğimiz clup değil mi?
"Tamam, uğrarım bu akşam." Bizde bu akşam oraya gidiceğiz, ya içimizden birine bir şey yaparsa. Felix'e bu gün gitmememiz gerektiğini söylemem lazımdı.
Kestik. Nasıl olmuş? Tekrardan doğum günün kutlu olsunn♡
Minho'nun Jisung'u götürdüğü yer:
Öptüm sizi muck<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Hunter-Minsung
FanfictionVampir avcısı Jisung, vampirleri avlayan cani bir avcıydı. Bir gün ormanda iyi kalpli bir vampir görür ve onu kullanmaya karar verir... ‼️⚠️UYARI⚠️‼️ KÜFÜR, KAN, CİNAYET İÇERİR. YAN SHİPLER: Hyunlix Chanmin Changin