Vampire Hunter-Minsung

|10|

Oy ve yorum bırakmayı unutmayın.

[Jisung]

Karşımızda Hyunjin oturuyordu. Gerçekten çok şaşırdım. Onun burada ne işi vardı? Felix'e sormaya karar verdim.

"Felix, bu kişiyle tanışıyor musunuz?" Felix'e dönerek söyledim.

"Ah, evet." Elimle gösterdiğim kişiye bakarak onayladı.

"Nereden tanışıyorsunuz?"

"Telefondaki tanışma uygulamasından." Gerçekten güvenebiliyor mu böyle şeylere?

"Ne zamandır?"

"Galiba 1 veya 2 aydır." Bunu söylerken çok kararsızdı. 1-2 aydır tanıdığı bi kişiyi bara davet etmiş. 5 veya 6 ayda buluşmaya başlamalıydı ama Felix 27 yaşında olduğu için onun kararlarına karışamam. Hyunjin vampir ama, Felix'ede karşışamam. Ah, kafam çok karıştı. Felix'le konuşmam lazım.

"Felix, biraz gelir misin?" Felix'in kolunu tutarken söyledim. Tam gidicekken aklıma Minho geldi.

"Minho, sen geç otur ben birazdan geliceğim." Minho'ya söylediğimde kafasıyla beni onaylayıp oturdu. Felix'le beraber dışarı çıktık.

"Felix Hyunjini ne kadar tanıyorsun?" Dışarı çıktığımız gibi Felix'e soru sormaya başladım.

"Yani çoğu şeyini biliyorum da, sen Hyunjin'e niye bu kadar taktın?" Felix'e yalan mı söylemeliyim doğru mu? Ne diyeceğimi bilmiyorum ama Felix benim en iyi arkadaşım ona doğruları söylemem lazım.

"Bak şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama bağırmak yok!" Onu uyarır bir şekilde söylemiştim.

"Aman en fazla ne olabilir ki, sanki Hyunjin vampir." Alay ederek söyledi.

"Evet, vampir." Felix şaşkın gözlerle bana baktı.

"Nasıl yani, benim tanıdığım Hyunjin vampir mi?" İnanamayarak konuştu.

"Evet, vampir Felix." Bunu dediğim anda çığlık attı, bu çocuk neden söylediğim şeylerin tersini yapmak zorunda?

"Sana bağırma demiştim!" Ona sinirli bir şekilde bakarken konuştum.

"İnanamıyorum, Hyunjin vampir. Artık vampir bir arkadaşım var." Mutlulukla etrafında daireler çizip dans ediyordu.

"Hyunjin kötü biri!" Onu Hyunjin hakkında uyarmalıydım yoksa Hyunjin ona kötü şeyler yapabilirdi.

"Hayır, Hyunjin iyi biri gerçekten!" Dönmeyi bırakıp bana bakarak söyledi.

"Sen onun gerçek yüzünü görmedin!" Evet, onun nasıl bir psikopat olduğunu görmemişti.

"Gerçek yüzü mü, nasıl yani, nasıl biriymiş Hyunjin?"

"Şimdi..." Nasıl açıklayabilirim ki? Ne diyeceğim?

"Ne şimdi, söyle işte." Felix'in sabrının yavaş yavaş tükendiğini hissedebiliyorum.

"O bir psikopat."

"Neden bu kadar eminsin ki, ne yaşamış olabilirsin? Hyunjin gerçekten iyi birisi, bana çok iyi davranıyor." Felix'in sabrının gerçekten taştığını anlamıştım.

"Hyunjin'i buraya sen mi davet ettin?" Aklımdaki soruyu direkt olarak Felix'e sordum.

"Hayır, clubte karşılaştık ve yanımıza oturması için çağırdım."

"O buraya insan kanı içmek için gelmişti!" Ya Felix'i tanımasaydı ve onun kanını içseydi.

"Neden bu kadar eminsin?" Bana hafif meraklı hafif kızgın bir şekilde bakarak sordu

"Sana o olaydan bahsetmiştim ya, işte burası vampirlerin kan içmek için geldiği bir alan, burada başka ne yapabilir?" Onu uyarır bir şekilde konuştu.

"Tamam, insan kanı içmeye gelmiş olabilir ama onunda kana ihtiyacı var!" Bir nevi doğru söylüyordu.

"Ama bu masum insanları öldürmeleri gerektiği anlamına gelmiyor!" Doğru söylüyorsun masum insanların canını alıyordu.

"Sende doğru söylüyorsun ama hiç onu insan kanı içerken gördün mü?"

"Görmemiş olabilirim ama o psikopatın içtiğine eminim!" Emindim onun gibi bir psikopat çoktan insan kanı içmiştir ve şu anda da insan kanı içmeye geldi.

"Daha fazla konuşmayalım bence çünkü ikimizde Hyunjin'i tam olarak tanımıyoruz."

"Tamam, hadi içeri geçelim." Bunu söyledikten sonra Felix yanıma gelip koluma girmişti. Bende gülümsedim. Felix'le tartıştıktan sonra bana bağırıp çağırsa bile sonra yanıma gelip hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam ediyordu ve bu bazen sinir bozucu olabiliyor.

Kestik. Nasıl olmuş? Bu sefer heyecanlı bir yerde bitirmedim. Bu ficin yeni rekorunu kırdım.

Öptüm sizi muck<3

(532)