7.Bölüm

218 138 41
                                    

"Küçük acılar konuşabilir, büyük kederler ise dilsizdir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Küçük acılar konuşabilir, büyük kederler ise dilsizdir."

______________________________________

Bu hayat da başımıza her şey gele bilir. Bir gün birini kaybetdikse, yarın birini kazana biliriz. Hayatın bize neler getireceğini ve bizden neleri koparıp alacağını hiç bir zaman bilemeyiz. Her zaman her acıya hazır olmalıyız. Ama günümüzü o acı ne zaman gelecek diye beklemekle geçiremeyiz.

Bizde acı ne zaman bizi bulacak diye beklemedik. Normal insanlar gibi ilişkimizi yaşadık. Başımıza bir şey gelir, ayrı düşeriz diye hiç düşünmedik. Hep anı yaşadık. Ve bir gün o ayrılık gelince, acılarla nasıl başa çıkacağımızı da düşünmedik.

Şimdi ben o acıyla baş başa odamda oturup fotoğraflarımıza bakıyorum. İlk sevgili olduğumuz zamandan , tam bir yıl olan birlikteliğimizden çekildiğimiz fotoğraflara.

Kapağını açtığım kutunun içinden ilk fotoğrafı elime alıp geriye yaslandim. Bu bizim ilk fotoğrafımızdı. Sevgili olduğumuzun bir haftasıydı. Ben Barını kendi evime yemeğe davet etmiştim. Kanepede çekilmiş fotoğraftı.

Yeni yeni alışmaya çalışıyordum bu duruma. İlk zamanlar fazla utangaçtım. Ben ne kadar utangaç davransamda Barın bir o kadar yakın davranıyordu. Bunu yenmem içinde zaman veriyordu tabiki.

Fotoğrafı incelemeye başladım. Barın telefonu elinde tutmuş bende çekingen tavırla yanında duruyordum. Günler geçtikçe daha da özlüyordum. Aklıma o anlar gelince içimdeki kalbim sanki deliniyormuş gibi hisetim.

🌊

Bu gün Barını akşam yemeğine davet etmiştim. Sevgili olduğumuzun bir haftasıydı. Bilmiyorum belkide çok çabuk evime davet etmem ama etdim napayım.

Pazar günü olduğu için onun da bu gün işi yoktu benimde. Sabah kalkıp bir güzel evi temizleyip. Sonra yemek yapmaya başlamıştım. Aslında ne sevdiğini pek bilmiyordum. Kafeye gelince çoğu zaman Feride ablanın pilavından isterdi. Ne sevdiğini bilmek için bir azcık Emir'den yardım almış ola bilirim. O yüzden pilav ve yaprak sarması yaptım. Yaprak sarmasını çok severmiş.

Yemekler hazır olduktan sonra banyoya girip güzel bir duş aldım. Üzerime sade siyah, bir omzu düşük örme kazak, altima da siyah pantalon giyindim. Saçlarımı açık bıraktım. Uçları kendinden hafif dalgalıydı. Çok abartmak istemiyordum. Aynanın önüne geçip sade makyaj yaptım. Ruj , rimel ve parlatıcı sürdükten sonra mutfağa geçtim.

UMUT MEZARLIĞI / Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin