Ayağa kalkıp tuanayı da kaldırdım
"İyi misin"
Başını salladı.
"Yağmur yağdığını bildiğin halde neden içeride kaldın ki!!"
"Siz gönderdiniz beni buraya"
"Ben yağmurun yagacagini nerden bileyim!"
"Herşeyi siz biliyorsunuz ya"
"Kes sesini!"
"Bana bagirmayin"
"Sen bunu hakettin Tuana"
Arkasını dönüp merdivenlerden inmeye başladı. Ama karanlık olduğu için yere düştü
"Başıma bela mısın sen benim"
Yanına gidip kucağıma aldım ve dışarı çıkardım
"İndir artık beni!"
Yere indirdim pardon bıraktım
"Hayvan!"
"Efendim duyamadım"
"Of! Nefret ediyorum senden! İşe ihtiyacım olmasa bi saniye bile burda durmam!"
Telefonu çalınca meşgule attı
"Acsaydin"
Bana göz devirip önden yürümeye başladı
"Bekle Tuana"
Şimşek çaktı bağırarak yanıma geldi
"Noldu"
"Ne guluyosun"
"Hiiç"
"Yürü hadi gidelim"
Kolumdan tutup arabaya doğru sürükledi. Arabaya binip eve doğru gitmeye başladık
(Biraz kısa oldu sorryy)
