18. bölüm

102 13 7
                                    

Şirkete geldik gelir gelmez arabadan indim ve çağani geride bırakarak şirkete giriş yaptım. Çoğu personelin gözü üstümdeydi ne yani hiç mi elbise giyen kadın görmemiş bunlar? Belime sarılan bi çift el ile oraya baktım. Tabikide cagandi bu başka kim olabilir ki?

"Napiyosun"

"Evli olduğumuzu unuttun mu hayatım"

Dişlerinin arasından konuştu. Neye sinirlendi bu yine!?

"Unutmak mümkün mü?"

Konuşmadı. Bende konuşmadım. Odaya gelince ellerini çekti

"Ben sana üzerini değiş demiştim!"

"Sanane! Karışma bana!"

"Bak Tuana her ne kadar seni sevmesem de başına bişey gelsin istemem ortalık kötü"

"Anladık sevmiyosun sürekli söyleyip durma şunu"

"Ne o? Üzülüyor musun yoksa?"

Duraksadım. Evet onu seviyordum. Hemde çok seviyordum ama o beni kandırdı. Ve şuan nefret var sadece içimde. Nedense ona baktıkça için gidiyor. Ah! Hadi ama Tuana kendini kandırma ondan nefret etmiyosun! Seviyosun işte! Bal gibi aşıksın. Evet aşığım ama elimden bişey gelmiyor ki .. iç sesimle kavgayı bırakıp çağana döndüm bana bakıyordu ve cevap bekliyordu. Gözümden 1-2 damla yaş düşünce agladigimi yeni farkettim.

"İyi misin"

Bişey demedim. Konuşursam yine sevmediğini ve intikam için evlendiğini söyleyecek. Bunu bir kere daha duymaya dayanamam. Gözlerimi ondan ayırdım ve benim için ayrılan masaya geçtim. Hala bana bakıyordu

"Tuana noldu birden?"

Şaka mi bu adam? Şimdide beni düşünüyormus gibi davranıyor.

"Neden konusmuyosun"

"Sus ve işini yap artık"

Zar zor kurmustum bu cümleyi.

"Bebek gibi aglicak misin"

"Evet"

Yanıma geldi kolumdan tuttu ve beni ayağa kaldırdı. Kollarımı sıkıyordu cok canım yaniyo ama belli etmedim

"DELİRTİCEK MİSİN SEN BENİ!"

Birden bagirinca irkildim. Gözlerinden alev çıkıyor beni öldürmezse iyidir

"AGLAYAN İNSANLARDAN NEFRET EDERİM! BEBEK GİBİ AGLAYACAKSAN DEFOL GİT ODADAN!"

"Bağırma"

"NEDEN"

yine irkildim.

"Kolumu bırakır mısın"

Daha çok sıkmaya basladi.

"NEFRET EDİYORUM SENDEN"

Kolumun acısıyla ağzımdan acı dolu çığlık çıktı. Gözlerim penceredeki kalabalığa kenetlendi herkes bizi izliyordu.
kolumu birden bıraktı. Ve odadan çıkıp gitti. Olduğum yerde kalakaldım kimildayamiyordum. Ben onu bu kadar çok severken o benden nefret ediyor çok tuhaf...

Odaya birinin girmesiyle gözlerimi sildim. Çağanin abisiydi

"İyi misin Tuana"

Başımı salladım

"Çağanla kavga mı ettiniz"

Bişey demedim

"Neyse anladım ben.."

Kapıyı çarpıp odadan çıktı. Neyse Tuana kendine gel! Aynanın önünde saçımı başımı düzelttim makyajımı tazeledim ve yüzüme yalandan gülümseme yerleştirdim. Masadaki dosyaları alıp alt kata indim. Karnımdan guruldama sesi gelmeye başladı. Acıktım sanırım. Ama birşey yemicem canım istemiyor. Dosyaları yerine koyup tekrar yukarı çıktım. Bilgisayarin başına oturdum işlerimi halletmeye başladım. 3 saat sonra işlerimi halletmistim. Ve bu 3 saat boyunca çağan gelmemişti nereye gitmiş olabilir ki? Of aman banane!
Hava almak için dışarı çıktım. Bir banka oturdum ve gözlerimi kapattım. Bi süre düşündüm. Biraz daha düşünürsem kafayı yicem. Gözümü açtım ve ilk gördüğüm çağan oldu. Uzaktaydi ve Bana bakıyordu. Hızla ayağa kalktım. Kalkar kalkmaz basım döndü. Elimi başıma götürdüm. Sonrasi karanlık.

Tatlı belaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin